Avrupa Birliği'nin Türkiye ile ilgili yayınladığı rapor yine çok tartışılacak tarzdan. AB, Türkiye'nin yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü ve diğer demokratik standratlar konusunda geriye gittiğini söyledi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Kati Piri, Türkiye'ye verecekleri tek yanıtın ilişkileri dondurmak olacağını söyledi.
Yayınlanan ilerleme raporunda darbe girişiminde, yolsuzluklara kadar pek çok konuda eleştiri var.
Darbe girişimi
Raporda darbe girişimi sonrasında çok kapsamlı el çektirme, görevden alma ve tutuklamalar yaşandığı belirtildi. Tutuklananlara kötü muamele ve işkence olduğuna dair iddiaların olduğunun belirtildiği raporda, Gülen hareketiyle bağlantının olup olmadığının belirlenmesi için uygulanan kriter ve kanıtların da muğlak olduğu konusunda endişeler olduğu dile getirildi.
Yargı bağımsızlığı
Özellikle yargının bağımsızlığı konusunda gerileme yaşandı. Bu durum yargının genel işleyişi açısından belirgin bir sınama oluşturuyor. Yargının bağımsızlığını tehdit etmesi ve Avrupa standartlarında olmaması nedeniyle yüksek mahkemelerin yapısında ve kompozisyonunda yapılan geniş değişiklikler ciddi endişe kaynağı.
OHAL eleştirisi
Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında alınan önlemler Avrupa Konseyi’nin (AK) incelemesi altında. Türkiye, AK İnsan Hakları Komiseri’nin Ekim 2016’daki tavsiyelerini ele almalı. Türkiye, alınan her önlemin sadece durumun gerektirdiği ölçüde olmasını, her durumda gereklilik ve orantılılığın sağlanmasını güvence altına almalı. Türkiye, her durumda aralarında masumiyet karinesi, ceza sorumluluğunun bireyselliği, yasal kesinlik, savunma hakkı, ve silahların eşitliğine tam saygının da aralarında bulunduğu hukukun üstünlüğünün temel ilkelerinin bir kenara itilmemesine özel itina göstermelidir.
İfade özgürlüğü geriledi
Ülke bu konuda ilk aşamalarda. İfade özgürlüğü alanında ciddi gerileme yaşandı ve bu durum endişelerin artmasına neden oluyor. Geçen yapılan öneriler dikkate alınmadı. Yasalar ve uygulama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihadıyla uyumlu değil. İfade özgürlüğü ciddi şekilde zorlanıyor. Gazetecilere, yazarlara ve sosyal medya kullanıcılarına yönelik süren ve yeni ceza davaları, akreditasyonların iptali, çok sayıda medya organının kapatılması ciddi endişe kaynağı. Türkiye, gelecek yıl, terörle mücadele operasyonlarında da olmak üzere, ifade özgürlüğüne yönelik gereksiz kısıtlamalardan kaçınmalı.
Terörle mücadele eleştirisi
Güneydoğu’da terörle mücadele kapsamında insan haklarına saygı kötüleşti ve bu durum ciddi endişe konusu olmayı sürdürüyor. Terörle mücadele Türkiye’nin meşru hakkı ancak terörle mücadele önlemlerinin orantılı olmasının sağlanması gerekiyor. Bu önlemlerin tüm insan haklarına saygı çerçevesinde ve uluslararası yükümlülüklere uygun olması gerekiyor.
AİHS uygulanmıyor
Yasal çerçeve, insan hakları ve temel haklara saygı amaçlı, daha iyileştirilmesi gereken, genel garantiler içeriyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve AİHM içtihadından kaynaklanan hakların uygulanması henüz tam sağlanamadı. Türkiye, AİHS’nin ihlalini önlemek için bir eylemplanı kabul ederek sistemik sorunların üstesinden gelmek için bazı adımlar attı. Bununla birlikte genel yaklaşım ve güçlü denetim mekanizması eksikliği bu planın uygulanmasını ve etkisini engelliyor.
Yolsuzluk sorun
Yolsuzlukla mücadele konusunda belli bir hazırlık düzeyi mevcut. Geçen yıl bazı ilerlemeler kaydedildi. Yolsuzluk yaygın ve birçok alanda ciddi bir sorun olmayı sürdürüyor.
Cumhurbaşkanı eleştirisi
Cumhurbaşkanı önemli iç ve dış politika konularına aktif şekilde angaje olmayı sürdürdü. Başkanlık sistemine geçiş tartışması arttı ve siyasi gündemde etki yarattı. Güneydoğu’daki kötüleşen güvenlik durumu, özellikle 15 Temmuz sonrası Gülen hareketiyle yürütülen mücadele hükümetin çalışması üzerinde güçlü etki yarattı.
Meclis'teki gelişmeler
15 Temmuz öncesi parlamento iddialı bir reform programı ve vize liberalizasyonu diyaloğu üzerinde yoğun bir gündemle çalıştı. Siyasi çekişme parlamentonun çalışmalarını kuşatmayı sürdürdü. Bazı önemli yasalar uygun danışma süreci olmaksızın Kabul edildi. Çok sayıda milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasına olanak veren bir yasanın kabulü ciddi endişe konusu. Seçimler ve siyasi partilere ilişkin yasal çerçevenin Avrupa standartlarıyla uyumlu hale getirilmesi alanında ilerleme sağlanamadı. Parlamento üyeleri için etik kurallar kabul edilmeli. (Hürriyet)
