12 Ekim'de İzmir'de görülen duruşmayla serbest bırakılan ve ardından ülkesine dönen ABD'li Pastör Andrew Brunson tahliyesinin ardından ilk Türkçe röportajını, Amerika'nın Sesi'nden Mehmet Toroğlu'na verdi.

Eşi Norine Brunson'la birlikte kamera karşısına geçen Andrew Brunson, Türkiye deneyimlerini, tutuklanma ve tahliye sürecinde yaşadıklarını ve Türkiye'ye duyduğu özlemi anlatırken, hakkındaki suçlamalara da yanıt verdi. Brunson, "İslami misyonerler" olarak tanımladığı Fethullah Gülen yapılanmasına ait kişilerle daha önce hiçbir tanışıklığının olmadığını, bir "merhaba" bile demediğini söyledi.

"İDDİANAMEYİ OKUDUĞUMDA İNANAMADIM"

Tutuklanmadan önce 23 yıl boyunca Türkiye'de kaldıklarını ve hep kilise hizmetinde çalıştıklarını, hiçbir şey gizlemediklerini vurgulayan Brunson, "İddianameyi okuduğumda inanamadım, yani bu inanılmaz bir şey. 23 yıl polis beni takip ediyor. Hiçbir şey görmüyor. Birdenbire ben her şeyi yapmışım" diye konuştu.


"KENDİMİ ÇOK YALNIZ HİSSETTİM"

İlk götürüldüğü cezaevinde FETÖ koğuşuna konulduğunu, 8 kişilik koğuşta 20-22 kişiyle kaldığını anlatan Brunson, "Kendimi çok yalnız hissettim. İlk 6 ayda herhalde 21 kilo kadar verdim. Çok stres altındaydım. Çok korktum" dedi.

Brunson, tüm bu yaşadıklarının Türkiye'ye olan sevgilerini değiştirmediğini belirterek, "Bizim yüreğimiz Türkiye'de kaldı" ifadesini kullandı. Brunson, Türkiye'nin zarar görmesini asla istemediğini vurguladı.

"ERDOĞAN'IN O SÖZÜNÜ DUYUNCA ÇOK KORKTUM"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "ver papazı al papazı" sözünü duyduğunda "çok korktuğunu" söyleyen Brunson, imkan olsa Erdoğan'la görüşmeyi çok istediğini kaydederek, "Başkan Erdoğan için dua etmek isterdik" dedi.