Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda  öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kızları Noha ve Razan Cemal Kaşıkçı,  Washington Post gazetesi için kaleme aldıkları makalede babalarını anlattı.

Noha ve Razan kardeşler, Washington Post gazetesi için "Biz Cemal  Kaşıkçı'nın kızlarıyız: Işığının asla sönmeyeceğine söz veriyoruz" başlıklı bir  makale kaleme aldı.

Cemal Kaşıkçı'nın "karmaşık" bir adam olduğunu belirten kız  kardeşler, "O, bizim hayatlarımızda o kocaman kalbiyle sevgi dolu bir babaydı."  ifadesini kullandı.

Noha ve Razan, babalarının kendilerini çocukken her hafta sonu  kitapçıya götürdüğünü belirtti.

Kitapçıda güzel vakit geçirdiklerini kaydeden kardeşler, "Çocukken  babamızın bir seyyah olduğunu da bilirdik. İşi nedeniyle her yere giderdi ama  ellerinde hediyeler ve etkileyici hikayeleriyle bize geri dönerdi." yazdı.

"Kitap aşkı ona kendi düşüncelerini oluşturmayı öğretti"

Cemal Kaşıkçı'nın çıktığı yolculuk nereye olursa olsun bir gün onu  yeniden göreceklerine güvendiklerini anlatan kardeşler, "Genç yaşlardan itibaren  babamızın işinin bizim ailemizin çok ötesinde olduğunu ve babamızın, kelimeleri  çok uzaklardaki insanlar üzerinde bile etkili olan önemli bir adam olduğunu  biliyorduk." sözlerini kullandı.

Ailelerinin bilgiye olan sevgisiyle büyüdüklerine işaret eden Noha ve  Razan, "Babamız, çevresini kitaplarla doldurmuştu ve hep daha fazlasına sahip  olmanın hayalini kurardı. Okuduklarında hiç ayrımcılık yapmazdı, her okuduğu  kitaptaki fikirleri tamamen kendine alırdı. Kitap aşkı ona kendi düşüncelerini  oluşturmayı öğretti. O da bize aynısını yapmayı öğretti." ifadelerine yer verdi.

İki kardeş, babalarının hayatının beklenmeyen ayrıntılarla dolu  olduğuna değinerek, "Ama her ne olursa olsun, o iyimserdi, her zorluğu yeni bir  fırsat olarak görürdü." görüşünü paylaştı.

"Yazmak onu hayatta tutuyordu"

Babalarının pragmatik bir tarafı da olduğuna da değinen kız kardeşler,  Cemal Kaşıkçı'yı şu ifadelerle anlattı:

"Onun için, ne düşündüğünü söylemek, düşüncelerini paylaşmak, samimi  konuşmalar yapmak çok önemliydi. Yazmak onun için sadece bir iş değil, bir  zorunluluktu, kişiliğinin merkezine yerleşmişti ve yazmak onu hayatta tutuyordu.  Şimdi babamızın kelimeleri onun ruhunu bizimle tutuyor; bunun için minnettarız.  Onun kelimeleri, 'Hayatını dopdolu yaşamış bir adamdı' diyorlar."

Geçen yıl ramazan ayında babalarının yanına Virginia'ya gittiklerini,  Kaşıkçı'nın kendilerine arkadaşlarını ve gezdiği yerleri gösterdiğini belirten  kardeşler, Suudi gazetecinin Virginia'daki hayatı konforlu olmasına rağmen  ailesini, evini ve sevdiklerini görmek için can attığını aktardı.

İki kız kardeş, "Yaşadığı hayat ne kadar rahat olursa olsun, evini,  ailesini ve sevdiklerini görmek için ne kadar can attığını anlatıyordu."  bilgisini verdi.

"Ülkesi için umut etmeyi bırakmadı"

Makalede, "Tüm mahkemeleri ve seyahatleri boyunca, ülkesi için umut  etmeyi asla bırakmadı. Çünkü aslında, babam bir muhalif değildi." görüşü de Noha  ve Razan tarafından paylaşıldı.

Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de ortadan kaybolmasının ardından, ailenin  yeniden Virginia'daki evi ziyaret ettiğini bildiren kız kardeşler, o evde  yaşadıklarını şu ifadelerle kaleme döktü:

"Bunun en zor kısmı boş koltuğunu görmekti. Onun yokluğu, sağır  ediciydi. Onu orada otururken, gözlüklerini alnına koymuş, bir şeyler yazarken ya  da okurken görebilirdik. Tüm eşyalarına baktık. Suudi Arabistan'a döndüğünde  buranın kendisi ve tüm Suudiler için daha iyi bir yer olması umuduyla yılmadan,  yorulmadan yazmayı seçtiğini biliyorduk."

"Bu yazı onun ışığının asla sönmemesi için verilmiş bir söz"

Yazdıklarının bir övgü yazısı olmadığını vurgulayan kız kardeşler,  makaleye şu ifadelerle son verdi:

"Bu yazı onun ışığının asla sönmemesi için verilmiş bir söz, onun  mirasını her zaman koruyacağız. Babamız, 'Bazı gitmeler, kalmaktır' diyerek en  doğrusunu söylemiş, şimdi bu kulağa mantıklı geliyor. Onun ahlaki pusulası,  bilgiye ve gerçeğe olan saygısı ve aşkıyla büyümüş olmaktan dolayı kendimizi  mutlu hissediyoruz. Bir sonraki hayatta yeniden karşılaşıncaya kadar."

Ayrıca makalenin görseli olarak, Razan Kaşıkçı'nın çizdiği, Cemal  Kaşıkçı'nın boş bir koltuğu ve sehpanın üzerinde Washington Post gazetesinin  tasvir edildiği illüstrasyon kullanıldı.