ABD'deki seçimlerde en fazla oyu alarak seçilen Donald Trump, 20 Ocak'ta başkanlık koltuğuna oturmuştu. Trump, koltuğa oturur oturmaz çok tartışma yaratacak uygulamalara da imza attı.

Bunlardan en çok tartışma yaratanı ise Trump'ın 7 Müslüman ülke vatandaşlarına karşı koyduğu vize sınırlaması oldu. Trump, ülkeye Irak, Libya, Suriye, Sudan, İran, Somali ve Yemen vatandaşlarının girişini yasakladı.

Trump'ın bu kararı sonrası ABD'deki 16 eyaletin başsavcısı ortak bir bildiri yayımladı ve bu yapılanın 'anayasaya aykırı' olduğunu dile getirdi.

Yönerge sonrası Suriyelilerin ülkeye girişi 'süresiz' bir şekilde durduruldu. Yönerge imzalandığı sırada ABD uçaklarında olan kişiler, uçaktan iner inmez gözaltına alındılar. Başka ülkelerde de ABD'ye gitmek için vizeleriyle uçağa binmeyi bekleyenler de uçağa alınmadı.


Gözaltılar sonrası binlerce kişi havaalanında destek için toplandı.

Ancak ülkedeki bu gelişmelere rağmen Trump, geri adım atmadı. Trump, Facebook hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Amerika göçmenler tarafından kurulmuş gururlu bir ülkedir ve biz baskıdan kaçanlara karşı şefkatli olmaya devam edeceğiz. Ama bunu yaparken ülkemizde yaşayanları ve sınırlarımızı korumayı da sürdüreceğiz. Amerika her zaman hür ve cesur olanların evi olmuştur.

Biz yönetim olarak, Amerika'nın hür ve güvenli olmaya devam etmesini sağlamak istiyoruz ama medya bunu bildiği halde söylemiyor. İmzaladığım başkanlık yönergesi, 2011 yılında Başkan Obama'nın imzaladığı ve Iraklı göçmenlere 6 ay vize yasağı getiren kararın bir benzeri. Başkanlık yönergesinde adı geçen 7 ülke daha önce Obama yönetimi tarafından da 'terör kaynağı' olarak gösterilmişti. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu medyanın söylediği gibi bir Müslüman yasağı değil.

Bu kararın bir dinle ilgisi yok. Bu ülkemizi güvenli tutmakla ilgili. Dünyada Müslüman çoğunluğun yaşadığı 40'a yakın ülke var ve bu ülkelerin hiçbiri bu karardan etkilenmiyor. Önümüzdeki 90 gün içinde, mevcut kanunlar gözden geçirilip en güvenilir tedbirler alındıktan sonra söz konusu 7 ülke vatandaşlarına yeniden vize verilecektir.

Suriye'deki insanlık krizinin ortasında kalanlara karşı büyük bir sempati besliyorum. Benim öncelikli görevim, ülkemi korumak ve ona hizmet etmektir ama ABD Başkanı olarak Suriye'de bu acıyı yaşayanlara da yardım etmeye çalışacağım."