Savcılıkla anlaşma metninde, Zarrab’ın işlediğini kabul ettiği yedi ayrı suçtan dolayı hakkında öngörülen toplam en üst sınır hapis cezasının 130 yıl olduğu, Zarrab’a verilecek cezanın ise mahkeme tarafından belirleneceği söylendi.

Savcılık ve Zarrab arasında varılan anlaşma koşullarına göre,  savcılık makamının Zarrab’ın soruşturma ve/veya yargı sürecine ‘kayda değer ölçüde’ katkıda bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda mahkemeye, verilecek cezanın hafifletilmesini talep eden bir dilekçe sunacağı belirtildi.

ABD’de yargılanan bir sanığın savcılıkla işbirliğine gitmesi durumunda, soruşturma ve/veya yargılamaya önemli ölçüde katkı sağlaması, sağlanan bilgilerin ne ölçüde işe yaradığı, verilen ifadelerin eksiksiz ve doğru olması, bu bilgilerin başka kişiler hakkında da soruşturma ya da yargı sürecini başlatacak nitelikte olması gibi koşullar bulunuyor.

Savcılık ve Zarrab arasında varılan anlaşmaya, talep etmeleri durumunda Zarrab ve ailesinin Tanık Koruma Programına alınabilecekleri ve kendilerine yeni bir kimlik verilebileceği gündeme getirildi. Zarrab’ın savcılık makamı ile yaptığı işbirliği sonucu, kendisine, ailesine ve sevdiklerine yönelik şiddet, güç ve tehdit kullanma olasılığı bulunan bazı kişilerin ortaya çıkmasının güçlü olasılıklar kapsamında olması nedeniyle, Zarrab’ın yazılı başvurusu olması durumunda kendisinin, ailesinin ve sevdiklerinin güvenliğini sağlamak amacıyla gerekli adımların atılacağı belirtildi.

Anlaşmada, Zarrab’ın bu davaya konu olanlar dışında başka suçlar işlemesi, yanlış, eksik ya da yanıltıcı ifade vermesi ve anlaşma koşullarına uymaması durumunda, kendisine yöneltilen ve kabul ettiği suçlamalar sonucu yapılabilecek anlaşmanın reddedileceği ve Zarrab'ın normal koşullar altında yargılanacağı söylendi.