Turistik Park Restoran’da bugün düzenlenen kahvaltılı basın toplantısına AYDERBİR üyeleri ve dershane temsilcileri katıldı. Dershanelerin 1960’lı yıllarda açılmaya başlandığı ve yaklaşık 50 yıllık bir tarihe dayandığını belirten AYDERBİR Başkanı Ali Karimiş, “Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile müsteşarların söyledikleri birbirini tutmuyor. Mademki özel kurumlar kapatılarak kamulaştırılacak, özel hastanelerde sorun yok mu? Özel bankalar vatandaşa sıkıntı yaratmıyor mu? O zaman bizler gibi onlara da el atılsın. Öğretmenler ve halkın büyük bir kesimi dershanelerin kapatılmasına karşı” dedi.

“MEB MASA BAŞINDA KARAR ALIYOR”

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) kendilerine sormadan böyle bir işe başladığını söyleyen Karimiş, “Bakanlık masa başında karar alıyor. Bu konuda bizler bir kez dahi aranmadık. Milli eğitim müdürlerimizin de görüşleri alınmadı. Bu karar hepimizi etkileyecek. Türkiye genelinde birçok şubesi bulunan zincir dershane temsilcileri, 2 yıldır bu konu hakkında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu alamıyor. Bizler ailemizden çok, öğrencilerimizle ilgileniyoruz. Onların özel ve okul yaşamlarını biliyoruz. Okuldaki öğretmenlerine anlatamadıklarını gelip bize anlatabiliyorlar. Bir bakıma ağabeylik, ablalık yapmış oluyoruz. Kötü alışkanlıkları varsa onlardan uzak tutmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

67 DERSHANEDEN SADECE 1'İ OKULA DÖNÜŞEBİLİR

Aydın’da toplam 67 dershane bulunduğunu ve sadece bir tanesinin özel okula dönüşebilecek yeterli fiziki alanının bulunduğunu belirten Ali Karimiş, “Dershanelerin kapatılması bizim daha rahat çalışmamızı sağlar. Dershanelerde dersi toplu olarak veriyoruz. İstesek bir daire tutar, saatini 6-7 lira civarında verdiğimiz dersi 100-150 liradan verir kazancımıza kazanç ekleriz. Dershaneler her yıl düzenli olarak devlete vergi vermektedir. Böyle bir uygulama ile hem vergi vermemiş oluruz hem de elektrik, su ve sekreterya gibi giderlerimiz olmaz. Bizler dar gelirli öğrencilere fırsat eşitliği sağlıyoruz. Eğer kapatılırsak olan yine dar gelirli aile çocuklarına olacak. Geçmişte olduğu gibi parası olanın okuduğu ve iş sahibi olduğu bir ülke haline geliriz. Üniversiteler sürekli çoğalıyor. Öğrencilerimiz de daha iyi bir üniversiteye gitmek için kendi aralarında sürekli bir yarış halindeler. Eğer bizler kapatılırsak onlarca öğrenciye Milli Eğitim Bakanlığı nasıl yetecek? Dershanelerin ve kursların yasaklandığı başka bir ülke yok. Bu yanlıştan biran önce dönülmesini bekliyoruz” dedi.