Manisa'nın Sarıgöl ilçesinde yaşayan 35 yaşındaki İsa Akdağ ve 35 yaşındaki Fadime Akdağ'ın kızları 7 yaşındaki Zahide Akdağ, balık pulu olarak bilinen iktiyozis hastalığı ile dünyaya geldi. Doğdu an yoğun bakıma alının zahide, hayata tutundu. Ancak Zahide bu hastalıkla yaşamak zorunda kaldı.

Sürekli vücudu nemli olsun diye kremler kullanmak zorunda kalan Zahide, krem sürmezse yaralarında kanama ve şiddetli kaşıntılarla başetmek zorunda kalıyor. Derinin yüzeyinde ölü deri hücrelerinin kalın, kuru döküntüler halinde birikmesine neden olan kalıtsal bir cilt bozukluğu olan hastalığın tedavisi için farklı illerdeki birçok hastaneye başvuran Akdağ çifti, sonuç alamadıklarını belirterek, yardım istedi.

Anne Fadime Akdağ, “Çocuğum doğuştan böyleydi. Bir ay boyunca yoğun bakımda yattı. Çocuğuma nasıl bakacağız diye çok korkuyordum. Hemşirelerin yardımıyla bakımını öğrendim. Zahide, yürümeye başlayınca kontrollerini hiç aksatmadık. Haftada bir, ayda bir İzmir'e hastaneye gittikçe doktorlar tarafından kremleri değiştirildi. 'Üç ayda bir, beş ayda bir geleceksiniz' dediklerinde, yine hastaneye gitmeye devam ettik. Daha sonra çareyi Türkiye'nin çeşitli illerindeki hastanelere giderek, aradık. Hatta eşim 'Başka bir ülkede çaresi varsa gidebilirim' dedi. Doktorlar 'Bu hastalığın çaresi yok' dedi. Kullandığımız kremlerin bir faydasını görmedik. Zahide, yazın sıcağa gelemiyor, kışın soğuğa gelemiyor. Akşam, sabah kremlerini sürüyoruz. Günde en az 6 defa göz damlası var. Kışın gün aşırı, yazın ise her gün duş almak zorunda. Arkadaşlarıyla dahi dışarıda oynayamıyor. Kızım, gözümün önünde günden güne eriyor. Zahide'nin derdine derman bulmak istiyoruz" diye konuştu.

Zahide Akdağ ise tedavi olarak, akranları gibi oynamak istiyor. Küçük kız, "Ben yanıyorum ve kaşınıyorum. Tedavi olmak istiyorum" dedi.