Akyaka Kadın Azmağı ile Dalyan Kanalı'nda sefer yapan teknelere, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bir süre önce 5 yıl içinde elektrikli tekneye geçiş zorunluluğu getirildi. Muğla Valliği ile Ula ve Ortaca Kaymakamlığı, sivil toplum kuruluşları ve Tekne Kooperatifleri tarafından da bu projenin destek görüp, kabul edilmesinin ardından, 2 yıl önce 'Yalıçapkını' ve 'Su Samuru' adı altında 2 ayrı model tasarlanıp, bir süre önce yapımına başlandı. Yapımı tamamlanan 'Yalıçapkını' modeli teknelerden biri Dalyan Kanalı'nda tanıtım amacıyla dün törenle suya indirildi.

Tanıtımı yapılan 'Yapıçapkını' modelindeki teknelerden 50 adet üretileceği ve bu teknelerin Akyaka Kadın Azmağı'nda çalışacağı bildirildi. 'Su Samuru' modelindeki üretilecek ilk etaptaki 20 teknenin ise Dalyan Kanalı'nda hizmet verileceği kaydedildi. Hem gürültü kirliliğinin hem de azmak ve kanalda yaşayan canlıların rahatsız olmasının önüne geçilmesinin hedeflendiği proje kapsamında üretilen tekneler hakkında bilgi veren Emek Marin'in sahibi Özdeyiş Çakır, "Üretimini yaptığmıız, Yalıçapkını ve Su Samuru teknelerinin tasarımını oğlum Kıvanç Çakır yaptı. Tekneler engellilere yönelik tasarlandı. Teknelerin zemini camdan olduğu için suyun altı geziler sırasında rahatla görülebiliyor. Ayrıca, su altı görüntüleride kapalı devre TV yayını olarak da teknede yayınlanacak. Tekneler hakkında Muğla Valiliği, Ortaca ve Ula Kaymakamlığı, Akyaka'daki sivil toplum kuruluşları ve tekne kooperatifi ile bir araya gelip, bilgi verdik. Ardından da proje kabul edildi. Şu anda yapımı tamamlanan Yalıçapkını'nı suya indirmenin gururunu yaşıyoruz" dedi.

LİTYUM AKÜ VE MANYETİK, TORKU YÜKSEK MOTOR KULLANILACAK

Bu proje için 3 yıl araştırma yaptıklarını belirten Özleyiş Çakır, "Akyaka'da 1 yıl yaz-kış olmak üzere Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ile suyun debisini ölçtük. En çok Kasım'da akıyor. Bizim yaptığımız teknede kullandığımız lidyum akü, kullandığımız elektrik motoru ise manyetik, torku yüksek motorlar. 28 beygir dizel motorun enerji kaybı ve torkları ise zaten biliniyor. Bunun karşısında 10 beygirlik elektrikli motor, 28 beygirlik dizel motorun çekme gücüne sahip. Akyaka'da 28 beygirden büyük motor kullanılamaz kuralı var. Biz 10 kv (kilovolts) beygirlik motor dahi kullansak bile onların gücünden daha iyiyiz. Bunun ana hesaplamaları yapıldı. Akyaka'da kullanılan tekneler 7 metrelik. 10 beygirlik elektrikli motor da bunun için yeterli" diye konuştu.

DİZEL MOTORLARA GÖRE DAHA GÜÇLÜ OLACAK

Dalyan'daki tekne projesi ile ilgili de bilgi veren Çakır, "Daha önce Dalyan'daki teknelerde denenen aküler, istasyon akülerdi. 15 kv'lık lityum akünün ağırlığı 275 kg, 5 kv'lık istasyon akünün ağırlığı ise 1800 kg idi. 15 kv'lık istasyon akü koyduğumuzda teknenin yüzme şansı kalmıyordu. Bu yüzden lityum aküye önem verdik. Lityum akü ile elimizde çok güzel gücümüz var. Antalya Serbest Bölge'de, otomobillerin elektrikliye dönüşümünde 3 yıldır çalışılıyor ve bu arkadaşlarla bizde yanyana görev yapıyoruz. Lityum aküyü kendimiz Türkiye'de üretiyoruz" dedi. Aynı sistem için bazı firmaların (Oceonvolt) gibi firmaların 3 misli rakam istediğini belirten Özleyiş Çakır, "Bu ürünü rahatlıkla dışarı satabilecek teknolojiye sahibiz. 3 yıldan bu yana tekniğin en iyisini bulduk. Yaptığımız tüm görüşmelerde bize sunulanlardan daha iyisi" dedi.

DALYAN'A KATAMARAN TİPİ TEKNE

Dalyan'da teknelerin 12 metre uzunluğunda olduğunu belirten Çakır, "Düşündüğümüz 2 ana nokta var. Korunan canlıları öne çıkarmak birinci hedefimiz. Teknenin figürlerini, korunan canlılarda öne çıkarmak istedik. Altında da, 'Enerjiyi nasıl tasarruf ederiz?' diye düşündük. Dalyan'da kanalın genişliği, rahat hareket etme imkanı, daha çok enerjiye ihtiyaç olabileceği gibi durumları göz önüne aldık. Dalyan'daki mevcut tekneler piyade. Piyadelerde hiç kullanılmayan çok büyük bir gövde hacmi var. Yazın ceket giymek gibi bir şey bu. 'Bunu ne yapabiliriz?' dedik. 'Yolcu güvenliği' dedik, iki motorlu bir gövde yani katamaran yaptık. Sürtünme katsayısını düşürdük. O gövdenin üzerinde aküyü istediğimiz alana yerleştirebiliriz hem de dengemizi sağlar. Dalyan'ın çıkışında her zaman boğazdan geçerken teknelerin altı vurur. Bundan da kurtulmak için bu katamaran olmak zorundaydı. Su kesimi yolcu ile birlikte 60 cm'yi geçmeyecek" dedi.

TENTE PROBLEMİ ORTADAN KALKACAK

Dalyan'daki teknelerin tente problemi olduğunu belirten Çakır, "Her yıl tente problemi var Dalyan'da. Standart yok. Bizim tenteye ihtiyacımız yok.

Sürgülü sistem ile gerektiğinde kışlık ve yazlık olarak kulanabileceğimiz bir tasarımımız olacak. İçeriyi sıtmakta da güneş enerjisinden yararlanacağız.

Enerjimiz çok, devamlı şarj olabilecek. İçerdeki buzdolabı sistemlerini, led aydınlatmayı da güneş enerjisinden sağlayacağız. Çok ucuz maliyetle bunları yapacağız" dedi.

İLK PROTOKOLÜ ÇANDIR TEKNE KOOPERATİFİ YAPTI

Teknenin üretiminin sorun olmadığını belirten Özleyiş Çakır, "Dalyan'da bizimle ilk protokolü yapan Çandır Tekne Kooperatifi oldu. Kooperatifte şu an mevcut 10 yemekli tekne var. Onun haricinde Dalyan Tekne Kooperatifi'nde de 364 tekne bulunuyor. Ayda 20 tane tekne üretebiliriz.  Mevcut teknelerin yıllık ne kadar egsoz emisyonu, yaktığı yakıt gibi ilgili ve gerekli çalışmayı yapıp, Bakanlığa gönderdik. Akyaka'ya yapacağımız teknelere göre Dalyan için yapacaklarımız biraz daha zaman alacak. Öncelikle insanların kafasındaki düşüncelerini değiştirmesi lazım" dedi.

2021 yılı sonuna kadar Dalyan Kanalı ve Akyaka Kadın Azmağı'ndaki teknelerin tamamı elektrikliye dönüştürülmüş olacak.