Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgiye göre, Ege Bölgesi için yağışlı dönem olarak geçmesi beklenen kış mevsimi, meteorolojik olarak "acil durum" koduyla şiddetli kuraklığın görüldüğü bir dönem olarak geçiyor.
Mevsimin başlangıç ayı olan aralık ayında, "normalin yüzdesi metoduna" göre yağış analizinde, 2013 aralık ayında kaydedilen yağış miktarı için "şiddetli kuraklık (acil durum)" değerlendirilmesi yapılan Ege'de, havza bazındaki yağış miktarlarında, hem normal değerlere hem de bir önceki yılın aynı dönemine göre önemli ölçüde düşüş gözlendi.
Buna göre, normalde aralık ayı toplamında metrekareye 97 kilogram yağış düşmesi beklenen Gediz Havzası'nda sadece 8,6 kilogram, 125,3 kilogram yağış alması beklenen Küçük Menderes Havzası'nda da 10 kilogram yağış kaydedildi.
Aralık ayı yağış miktarı, metrekareye 114,6 kilogram olarak ölçümlenen Kuzey Ege Havzası, 7 kilogram yağışla normal değerin yüzde 94 gerisinde kaldı. Büyük Menderes Havzası'ndaki yağış miktarı ise 98,1 kilogram olan normal değere karşın 19 kilogram olarak ölçüldü.
Su stoğu ve kasım ayı yağışları kurtarıcı oldu
Kış mevsiminin yağışsız geçmesiyle kamuoyunda kuraklık tehdidinin gündeme geldiği Ege'de, kasım ayında meydana gelen aşırı yağışlar ise barajlarda 2012 yılından devreden su stoğuyla birlikte kurtarıcı oldu.
Normal yağış miktarı ortalaması metrekareye 87,9 kilogram olan Ege'de, 2013 Kasım ayında 107,5 kilogram yağış düşerek, normal değerin yüzde 22 üzerinde, 2012 Kasım ayında meydana gelen 35,8 kilogramın ise yaklaşık 2,5 katı yağış kaydedildi.
"Kuraklığa rağmen barajlar daha dolu"
İzmir, Manisa ve Uşak'taki su kaynaklarından sorumlu Devlet Su İşleri (DSİ) 2. Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, bölgedeki barajlarda, kurak geçen kış mevsiminden kaynaklanan herhangi bir kritik durum bulunmuyor.
Bölgedeki önemli içme suyu barajlarından Tahtalı yüzde 57, Güzelhisar yüzde 50, önceki yıl su tutmaya başlayan 457,5 milyon metreküp kullanılabilir su kapasiteli Gördes ise yüzde 21,2 doluluk oranına sahip.
DSİ 2. Bölge Müdürü Recep Özbal, bölgedeki barajların durumuna ilişkin yaptığı değerlendirmede, kurak bir mevsiminin yaşandığını ancak su açısından bölgede sorun bulunmadığını ifade etti.
Kış mevsiminin yağışsız geçmesine rağmen barajlardaki su miktarının, bir önceki yıldan devreden su miktarı sayesinde geçen seneye göre daha iyi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Burada bizim en önemli su kaynağımız Tahtalı Barajı ve Tahtalı Barajı önceki sene yağışların iyi olmasından ötürü geçen seneki durumundan bile daha iyi. Tahtalı Barajı'nda geçen sene yüzde 46 olan doluluk oranı, bugün yüzde 57. Yani 183,5 milyon metreküp su var. Bu da aşağı yukarı İzmir'in 1 yıllık suyu demektir. Yine yeni işletmeye alınan büyük barajımız Gördes Barajı'nda, yüzde 18,3 olan doluluk oranı, bugün 21,2 doluluk oranı ve 111 milyon metreküp su var. Yani bu sene daha az yağışlı olmasına rağmen geçen sene itibariyle bu barajları doldurduğumuz için doluluk oranı bu tarihe göre uygun seyrediyor. Aynı durum sulama barajlarımız için de geçerli, yani içme ve sulama suyu açısından kuraklık nedeniyle tehlikeli, hatta kritik bir durum yok."
Özbal, sıkıntı olmamasına karşın su kaynaklarının her zaman tasarruflu kullanılması gerektiğine de işaret ederek, "Sularımızı, çevremizi temiz tutalım. Kirletmeyelim, israf etmeyelim. Çünkü, her bolluğun mutlaka bir kıtlığı da olabilir. Bu bir yıllık periyotta herhangi bir sıkıntı yok ama ileride kurak bir periyoda girilebileceği de unutulmamalı" dedi.