AKUT  İzmir Temsilcisi  Ramazan Ergut ve AKUT eğitmenleri Hatice Yakıncan ve Ertuğ Karaduman EGİKAD üyelerine bir sunum gerçekleştirerek deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında neler yapılması gerektiğini anlattılar. EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Duha Baran, toplantının açılışında yaptığı konuşmada İzmir Depremi sebebiyle hayatını kaybeden 115 vatandaşımıza rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi. EGİKAD olarak her türlü yardım organizasyonunu içinde olduklarını hatırlatan Baran, “Ancak asıl yapılması gereken depremde canlarımızı kaybetmeden neler yapabileceğimizi öğrenmek. Sağlıklı binalarda sağlıklı bir yaşamı her vatandaşımız hakkediyor. Ancak deprem kuşağında bir ülke olarak bu tarz felaketleri ne yazıkki sonra da yaşayacağız gibi duruyor. O zaman bilinçlenmek, neler yapılması gerektiğini önceden öğrenmek son derece hayati” diye konuştu.

AKUT İzmir Temsilcisi Ramazan Ergut, İzmir Depremi’ni değerlendirerek kendilerinin yaptığı çalışmalar hakkında ayrıntılı bilgi verdi. 168 gönüllü 3 arama kurtarma köpeği ile 5 ayrı binada çalıştıklarını ve 9 vatandaşımızı canlı çıkardıklarını söyleyen Ergut, “AFAD koordinasyonunda AKUT,  UMKE, Jandarma Arama Kurtarma, İzmir İtfaiyesi  ve diğer arama kurtarma ekipleri çok başarılı çalıştık. Özellikle İzmir halkı arama kurtarma ekiplerini bağrına bastı, tüm İzmir halkına teşekkür ediyoruz” dedi.

Eşyaları sabitle

AKUT Eğitmeni Hatice Yakıncan AKUT’un kuruluş öyküsünü ve bu güne kadar ulusal ve uluslararası felaketlerde yaptıklarını çalışmaları anlattı. Sonrasında deprem öncesi neler yapılacağını anlatan AKUT Eğitmeni Hatice Yakıncan “Felaket başa gelmeden önce önleyici tedbirleri almak gerekir, bu anlamda öncesinde hazırlıklara ekstra dikkat edilmeli” dedi. Öncelikle içinde yaşadığımız binaların depreme dayanıklı, bilimsel ilkelere ve mevcut yönetmeliklere uygun yapılıp yapılmadığından emin olmak gerektiğini söyleyen Yakıncan, “Ayrıca yine deprem öncesi yapılması gerekenlerden biri de olası depremin bize vereceği zararları en aza indirmek için yaşam alanlarımızı sigortalatmamız gerekiyor” dedi.  Her bireyin depreme hazırlık anlamında ‘Afet ve Acil Durum Eylem Planı’ hazırlanması gerektiğini söyleyen Yakıncan,  “Bu planlarınızı yapın ve 6 ayda bir güncelleyin, yılda bir kere de tatbikat yapın” dedi. İletişimin önemine vurgu yapan Hatice…. “Felaketi felaket yapan iletişimin kesilmesidir. Farklı bir şehirde bir irtibat sorumlusu belirleyerek tüm çevrenize o kişinin bilgisini vererek olası bir felakette o kişi üzerinden sevdiklerinizde hızlıca irtibatlanabilirsiniz. Ayrıca ailenizle bir buluşma yeri belirleyerek olası bir afette o noktada bir araya gelebilirsiniz” diye konuştu.

Her bireyin deprem öncesi önlem olarak evlerinde, iş yerlerinde kendilerinin ‘tehlike avı’ dedikleri bir araştırma yapması gerektiğini dile getiren Yakıncan, “Bir depremde üzerinize devrilebilecek dolap gibi 1.20’nin üzerindeki her eşyanın sabitlenmesi gerekir. Üst raflarda ağır eşyalar konulmamalı, sadece dolapları sabitlemek değil, çocuklarınızın, kendinizin yattığı yatakları da bu tarz eşyaların önünde ya da çok yakınına konuşlandırmamak gerekir. Ve tabi ki bir acil durum çantası, pet şişe su ve gece bir depreme yakalanma anında olası cam kırıklarında karşı yatağınızın yanında terliği bulundurmamız gerekiyor” diye konuştu.

Yat, korun, tutun

Deprem sırasında ise yapılacakları ise Akut eğitmenlerinden Ertuğ Karaduman anlattı. Deprem sırasında öncelikle sarsıntının geçmesinin beklenmesi gerektiğini söyleyen Karaduman, “Bu tespitimiz bazen gülüşmelere neden olabiliyor ama pencerelerden atlamayın, pencerelerden uzak durun. O kadar çok insan pencerelerden atlayarak yaralanıyor ki. Ayrıca deprem sırasında merdiven ve asansörleri kullanmayın, üzerinize devrilebilecek eşyalara dikkat edin” dedi.

Güvenli bulduğunuz sabitlenmiş bir eşyanın yanına yatmayı tavsiye ettiğini söyleyen Karaduman, “Yat korun tutun dediğimiz yöntemi uygulamak önemli. Buna imkan yoksa çök kapan tutun dediğimiz sabit bir eşyanın yanına çökerek tutunmayı tavsiye ediyoruz” dedi.
Açık alanda depreme yakalandığınızda binalardan mümkün mertebe uzaklaşmanın önemli olduğunu söyleyen Karaduman, “Sadece bina çökme tehlikesi değil, klima ünitesi, tabelalar, balkonlardaki saksılar üzerinize düşebilir. Binalardan uzak durun” dedi. Deprem sonrası ise önce gaz, sonra elektrik son olarak da su vanalarını kapatarak binayı terk etmek gerektiğini söyleyen Karaduman, “Komşularınızda yardıma ihtiyacı olan varsa onları da kontrol ederek çıkmakta fayda var. Acil durum çantanızı da yanınızda bulundurun. Ayrıca telefonları meşgul etmeyin, sosyal medyada teyide muhtaç konuları paylaşmayın. Hasarlı binalara yaklaşmayın, binalarınıza yetkili onayı almadan girmeyin” diye konuştu.