Kuşadası’nda 16 Temmuz 2005’te minibüse konulan bombanın patlatılmasıyla 21 yaşındaki Deniz Tutum (21), Ufuk Yücedeniz (23), Eda Okyay (24), İrlandalı Tana Whalen (17) ve İngiliz Helyn Bennett (21) yaşamını yitirdi. 13 kişi de yaralandı. Bombalı saldırıdan 9 ay sonra eylemi gerçekleştiren PKK’lı terörist M.S.K. Elazığ’da yakalandı ve 5 kez ağırlaştırılmış  ömür boyu hapse çarptırıldı. Patlamada ölen Deniz Tutum, Ufuk Yücedeniz ve Eda Okyay’ın aileleri ise Aydın İdare Mahkemesi’nde, İçişleri Bakanlığı’na dava açtı. Ölenlerin ailelerine 70’er bin TL tazminat ödenmesine karar verildi. Tazminatı ödeyen İçişleri Bakanlığı, kararı temyiz etti. Danıştay 10’uncu Dairesi, terör saldırısında ‘devletin hizmet kurusu bulunmadığı’ gerekçesiyle kararı bozdu ve tazminata gerek olmadığını belirtti. Davaya yeniden bakan Aydın İdare Mahkemesi de bu kez ölenlerin ailelerine tazminat ödenmesine yer olmadığına karar verdi.

AİLELER BİR KEZ DAHA YIKILDI

Yerel mahkemenin, ilk kararının tam tersi yeni bir karar vermesiyle yıkılan aileler de Danıştay’a ayrı ayrı temyiz başvurusunda bulundu. Eda Okyay’ın babası Azmi Okyay’ın yaptığı başvuru Danıştay 10’uncu Dairesi tarafından reddedildi. Ufuk Yücedeniz ile Deniz Tutum’un ailesinin başvurularının ise halen inceleme sürecinde bulunduğu belirtildi. Azmi Okyay’ın avukatının, diğer iki aile için Danıştay’ın verileceği karara göre, ‘karar düzeltme’ talebinde bulunabileceği, sonuç alınamazsa Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağı belirtildi. Kuaförlük yapan Azmi Okyay tepkisini şöyle dile getirdi: “Kızımı tatil için Kuşadası’na gönderdim. Orada teröristlerin saldırısında öldü. Bunda kızımın mı, yoksa onu koruyamayan devletin mi kusuru var? Verilen 70 bin liranın bir bölümünü küçük kızım için harcadım. Geri kalanı bankada duruyor. Faiziyle birlikte 200 bin lira isteyeceklerini öğrendim. Tüm varlığımı satsam da o parayı karşılayamam. Cezaevine girer borcumu böyle öderim.”