Hatırlayacaksınız, yakın zamanda, saat 09:00 civarında İstanbul Barboros Bulvarı Boğaziçi Köprüsüne katılım yapan ara bağlantı yolunda, kamyon üstü bir mobil vinç, seyir halinde giden bir aracın üzerine devrildi. Kazada herhangi bir yaralanma veya can kaybı olmazken mal kayıpları meydana geldi.
Benzer olayı birkaç kez İzmir'de de yaşadık...
Bornova (Manisa) yönünden gelen TIR'ların üzerindeki yükler, araçların üstüne devrildi.

Ölüme 30 santim kalmıştı

Otomobili hasar gören araç sahibi Recep Cengiz'in basında yer alan açıklamaları her zamanki ihmal zincirini bir kez daha gözler önüne serdi. Recep Cengiz açıklamasına sabah trafiğinde yavaş bir şekilde seyir halinde iken bir gürültü ile aracından dışarı çıktığını ve 30 cm ile kurtulduğunu ifade etti. Araç sürücüsü toprak zeminde çalışan vincin ayaklarını açmadan çalışması sonucu devrildiğini ve kazanın bu nedenle meydana geldiğini açıklamasında belirtti.

Nedense hep İzmir'i görüyorlar

Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen yol kenarındaki peyzaj çalışmasında tedbirsizlikler sonucu meydana gelen ve sadece mal kaybına neden olan kaza bir çok soruyu da beraberinde getirdi. Yol kenarında yapılan çalışmanın trafiğin en yoğun olduğu saatlerde yapılması doğru bir tercih miydi?
Vincin çalışma alanı içerisinde bulunan yolun herhangi bir riske karşı kapatılması gerekmez miydi?
Toprak zeminde çalışan vincin ayaklarını açmadan çalışması vinç operatörünün eğitimsizliğinin veya trafiği aksatmamak adına ayaklarını açmadan çalışmak zorunda kalması nedeniyle plansızlığın, tedbirsizliğin veya denetimsizliğin bir göstergesi değil midir?
Tabii ki bu soruları her zaman her yerde sorabiliriz.

Hayatımız hep tehlikede

Şehirlerimizin toplu taşıma otobüslerinin gerekli donanımlarının olmaması nedeniyle yandığı, damperli kamyonların üst geçitleri yıktığı, açılışlara yetiştirmek uğruna hızlı yapıldığından arızalanan ve en güvenli bildiğimiz raylı sistemlerdeki araçlara demir profillerin saplandığı, sabah trafiğinde iş yerine yetişmek için seyir halindeki araçlara mobil vincin devrildiği vb. son zamanlarda yaşanan birçok kaza ile yaşanamaz bir hal alıyor.

Rant politikası

Plansız kentleşme ve rant politikaları sonucu işçi sağlığı ve iş güvenliği temel ilkelerine aldırış etmeden insan yaşamı hiçe sayılarak dikey olarak büyüyen kentimiz yaşanabilir olmaktan çıkarılıyor. Uygulanan bu yanlış politikalar sonucu kentimizde yaşamla ölüm arasındaki mesafe 30 santimetreye indi.

Sorumlusu sizce kim?

Tüm kamusal hizmetleri özelleştiren ve denetimleri de gereği gibi yerine getirmeyen yetkili kurum ve kuruluşlar, ilgili bakanlıklar son yıllarda artarak süren bu kazaların sorumlusudur. Başka kazaların yaşanmaması için yetkililer ilgili tüm kurumlarla iş birliği içerisinde acilen gerekli tedbirleri almalı ve kamusal denetimleri sağlamalıdır. Güvenli Bir Yaşam İçin Makine Mühendisi N. Cenk Cihangir bu yazıyı kaleme aldı. Duygularımızı paylaştığı ve doğru tespitleri için N. Cenk Cihangir'e teşekkürün üzerinde borcumuz bulunuyor. Keşke herkes böyle duyarlı olsa ve bu perspektif açısından olaylara bakabilse.

Türkiye'ye geliyor

Dünyada yaptığı 4.5 trilyon dolarlık fon yönetimi ile  en büyük varlık yönetim şirketi olan Blackrock, Türkiye'de ofis açmayı planlıyor. Blackrock EMEA Bölgesi Shares Satış Direktörü Leen Maijaard, Güney Afrika, İsrail ve Türkiye'ye odaklandıklarını ifade ederek 'Güney Afrika'da ofisimiz var onu büyüteceğiz. İsrail'de ve Türkiye'de de ofis açmayı planlıyoruz' dedi.
Ancak Maijaard, süreye ilişkin bilgi vermedi. Dünyanın önde gelen online yatırım bankalarından Saxo Bank'ın Türkiye iştiraki Saxo Capital Markets Menkul Kıymetler, dünyanın en büyük varlık yönetim şirketi BlackRock'ın kurduğu ve yöneticisi olduğu farklı borsalarda işlem gören yatırım fonlarını Türk yatırımcısına sunuyor.
Maijaard, dünya genelinde 50-60 broker ile çalıştıklarını kaydetti. Gelişen ekonomilere karşı nötr olduklarını aktaran Maijaard, Türkiye'ye karşı daha ılımlı olduklarını kaydederek 'Türk, Çin ve Hindistan piyasasını tercih ederiz' dedi.

Otobüslerin yolcu sayısı arttı

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Yüksek Hızlı Trenlerin (YHT)  hizmete girdiği şehirlerde seyahat alışkanlıklarının değiştiğini belirterek, 'YHT'nin hizmete girdiği kentler arasında ulaşım pazarında ilave bir büyüme meydana geldi. Artan seyahat oranı otobüs yolcu sayılarında da artışı beraberinde getirdi' dedi.
Bakan Elvan, YHT'lerle 2009-2014 yılları arasında toplam 16 milyon 755 bin yolcunun seyahat ettiğini, YHT bağlantılı konvansiyonel tren ve otobüs taşımacılığı ile yaklaşık 2 milyon yolcu taşındığını söyledi. Elvan, 'Elde edilen veriler, tren yolculuklarının otobüs seyahatlerine katkı sağladığını gösteriyor. Bu tablo, ulaşım modları arasında rekabet olmadığını, aksine birbirini destekler seyir izlediklerini göstermesi açısından sevindiricidir' diye konuştu.

Ulaşım alışkanlıkları değişti

YHT hizmete girdikten sonra, evinden çıkmayan binlerce insanın, seyahat etmeye başladığını anlatan Bakan Elvan, 'Böylece YHT'nin hizmete girdiği kentler arasında ulaşım pazarında ilave bir büyüme meydana geldi. Artan seyahat oranı otobüs yolcu sayılarında da artışı beraberinde getirdi' ifadelerini kullandı.

İller arası turizm YHT ile canlandı

Bakan Elvan, seyahat oranına paralel olarak esnafın da kazancını arttığını belirterek, şunları kaydetti: 'YHT ile birlikte, kentlileşmenin en önemli unsurlarından birisi olan kültürel, sanatsal ve spor organizasyonlarına talep artmakta, özellikle gençlerimizYHT ve otobüs bağlantılı seferlerle yeni şehirleri keşfetmektedir. Diğer taraftan, otobüs bağlantılı yüksek hızlı tren seferleriyle günübirlik seyahat mümkün olduğu için iş, öğrenim gibi nedenlerle konut taşıma yerine, günü birlik gidip gelme tercih edilmeye başlandı. Bu ise aile birliğine ve ailelerin bütçelerine çok önemli katkı sağlamaktadır.'


DİP EKSPRES

Toprak analizi için son gün 30 Ekim

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), 2014 yılı toprak analizi ve gübre desteğinde toprak analizi yaptırmak için son günün 30 Ekim Perşembe olduğunu hatırlattı. TZOB, çiftçilerin mağduriyet yaşamamaları için 2014 yılı toprak analizlerini Perşembe günü mesai saati bitimine kalmadan yaptırmalarında fayda bulunduğuna dikkati çekti. Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nden yapılan açıklamada, TZOB'un girişimleriyle 1 Eylül 2014'te dolan yetkilendirilmiş laboratuvarlarda toprak analizi yaptırma süresinin, 30 Ekim 2014 Perşembe günü mesai bitimine kadar uzatılmasının sağlandığı, toprak analizlerinin gelecek hafta Perşembe günü mesai bitimine kadar tamamlanması gerektiği vurgulandı. TZOB, 28 Ekim Salı günü öğleden sonra ile 29 Ekim Çarşamba gününün Cumhuriyet Bayramı nedeniyle resmi tatil olduğunun unutulmaması gerektiğine de dikkati çekti.

IMF'den güçlü ekonomik reform çağrısı

Kuveyt Maliye Bakanı Enes es-Salih, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ekonomi bakanları ve merkez bankası başkanlarının katılımıyla Kuveyt'te Ortadoğu IMF ekonomi ve finans merkezinin açılışını yapan Lagarde, daha sonra basın toplantısı düzenledi. Petrol fiyatlarının son birkaç ay içinde yüzde 25 gerilediğini ifade eden Lagarde, küresel ekonomideki zayıf büyüme ile petrol fiyatlarındaki düşüşün, körfez ülkelerinin karşılaştığı en belirgin problemler arasında olduğunu belirtti.

Kuveyt Maliye Bakanı Salih de petrol fiyatlarındaki gerilemenin KİK ülkelerindeki mali durum ile ekonomik reform ve yatırım harcamaları programına gölge düşürdüğünü kaydetti.
Körfez ülkelerindeki ekonomik büyüme oranının 2014 ve 2015 yıllarında yüzde 4,5'e ulaşmasının beklendiğini ifade eden Salih, bölgesel ve uluslararası siyasi sorunların, körfez ülkelerine kapsamlı bir ekonomik vizyon oluşturma yönünde baskı yaptığını söyledi.