Geçen 18 Ocak'ta Fethiye'nin Çalış Mevkisi'ndeki, bir balık restoranında yangın çıktı. Sigaradan çıktığı sanılan yangında, restoranın depo olarak kullanılan bölümünde kalan ve Fethiye'de 25 yıldır yerleşik olarak yaşayan Almanya vatandaşı Erich Johannes Franz, yoğun dumandan boğularak öldü. Fransız'ın cesedi otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu'na kaldırılırken, yakınlarına ulaşılması için Alman Konsosolosluğu'na bilgi verildi.

Fethiye aşığı olan Franz'ın ölümü ardından bir dram çıktı. Yıllardır onu tanıyan dostlarının anlattığına göre, Almanya'da makine mühendisliği eğitimi alan Erich Johannes Franz, ilk olarak 1993 yılında Fethiye'ye geldi. Burayı çok beğenen Franz, bundan sonrak yaşamını Fethiye'de geçirmeye karar verdi. Franz, kısa bir süre sonra da bir Türk kadın ile evlendi. Almanya'daki evini kardeşine satan Franz, eline geçen para ile Fethiye'de mini golf kulubü kurdu. Ancak, epilepsi hastası olan eşi 1998 yılında denizde nöbet geçirip, boğularak öldü.

Eşinin kendisinden önce bir İtalyan ile evli olduğunu, bu evlilikten bir oğlu olduğunu bilmeyen Franz'ın yaşamı, bir anda altüst oldu. Ortaya çıkan üvey evlat, yasaların verdiği hakla annesinin adına kayıtlı bütün mal varlığının yüzde 75'ini aldı. Tüm mal varlığı eşinin üzerinde olan Franz büyük mağduriyet ile karşı karşıya kalırken açıkta kaldı.


Çevresinde, güzel Türkçesi ve her zaman giydiği sabahlıkla tanınan Franz, bu dönemde elindeki tüm birikimini de tüketti. Evsiz barksız kalan Franz, çareyi Çalış Mevkii'ndeki bir balık restoranındaki dostlarının yanına sığınmakta buldu. Restoranın deposunda yaşamaya başlayan Franz'ın yakasını şanssızlıklar burada da bırakmadı. Düşüp, kalçasını kıran Franz, çevredeki esnafın yardımıyla ameliyat oldu. Uzunca bir süre bastonla yürüyebilen Franz, katarakt ameliyatını da yine çevre esnafın desteğiyle yaptırabildi.

Son zamanlarda, gündelik yaşamını çöplerden topladığı şişeleri satarak elde ettiği gelirle sağlamaya çalışan Franz'ın kaldığı restoranın deposunda çıkan yangında yaşamını yitirmesi esnaf arkadaşları ve sevenlerini üzdü.

Restorandaki Franz'ın her zaman oturduğu masaya, kendisinden geride kalan çakmağı, sigarasını bir de fotoğrafı konuldu. Dostları masayı bir tepsi lokum ve ince bir anı defteri ile tamamladı. Şimdi, Franz'ı tanıyanlar anı defterine hakkındaki düşüncelerini yazıyor.

'ÖLDÜĞÜNDE BURADA GÖMÜLMEK İSTEDİĞİNİ SÖYLERDİ'

Zor günlerinde Franz'a restoranını açan Metin Yıldırım, "O çok iyi bir dosttu. Candan bir insandı. Hayatta çok şey görmüştü. Alman olmasına rağmen akıcı bir Türkçesi vardı. Türkçeyi kıvrak kullanarak, güzel espriler yapardı. Bir vasiyeti yoktu. Ama öldüğünde burada gömülmek istediğini söylerdi. Ağabeyi buna ne der, Konsolosluk ne yapar bilmiyoruz" dedi. Diğer esnaf dostları da Franz ile 5-10 dakikalık bir sohbetin kendilerine çok iyi geldiğini belirtip, "Sabahları kendisine çorba verirdik. Beraber çay içerdik. Çok kıymeti bir dostumuzu kaybettik. Allah, rahmet eylesin" dedi.