BASDER Başkanı Nihat Yeşil, ünlü dönem dizilerinde kullanılan eşyaların büyük bölümünün Balıkesir’den alındığını söyledi. Son yıllarda Osmanlı Dönemi, Kurtuluş Savaşı, 1'inci ve 2'nci Dünya Savaşları ile bu zamanları konu alan dizi ve filmlerin revaçta olduğunu belirten Yeşil, Anadolu kenti olan Balıkesir’de bu dönemlerden antikaların daha fazla olduğunu kaydetti. Bu tür antika eşyaların iyi korunmuş olması gerektiğini de vurgulayan Yeşil, kendilerinden alınan ya da kiralanan eşyaların özellikle Avrupa, Asya ve Orta Doğu’da çekilen film ve dizilerde de aksesuar olarak kullanıldığını anlattı.

'PADİŞAHIN DİZİDEKİ KEMERİNİ BEN VERDİM'

Dernek çalışmalarının 2016 yılında başladığını dile getiren Nihat Yeşil, amaçlarının, dernek üyeleri arasında birlikteliği ve yardımlaşmayı sağlamak olduğunu söyledi. Antikacıların işlerine hobi olarak başladığını daha sonra ise tutkuya dönüştüğünü anlatan Yeşil, "Balıkesir’de 80’e yakın antikacı arkadaşımız var. Osmanlı Dönemi'nden itibaren kalan ürünleri topluyoruz. Arkadaşlarımızda o dönemlerden kalma çok sayıda eşya var. Bunlar da hala kullanılabilen eşyalar. Mesela dönem dizilerinin birinde kullanılan bir kemer vardı, gümüş olan. Dizide padişahın taktığı bu kemeri ben vermiştim. Tarihi dizilere daha çok gelinlik ve elbiseler verdik. Arkadaşlarımız bunun gibi bu konuda çok sayıda ürünler verdiler" dedi.

'TURİSTLERİN DE İLGİSİ VAR'

Dizi yapımcıları, yönetmenler veya aracıların kendileriyle iletişime geçtiklerini kaydeden BASDER Başkanı Yeşil, bu tür tarihi diziler revaçta olduğu için ürünlerinin değerlerinin de arttığını belirtti. İstanbul’un antikacılarının ve koleksiyoncularının da Balıkesir gibi Anadolu kentlerini tercih ettiğini dile getiren Yeşil, “Balıkesir gibi Anadolu kentlerindeki antikalar genelde yerel ürünlerdir. Türk kültürünü daha fazla yansıtır. Bizde sadece dizi ve film yapımcıları değil, koleksiyoner ve antikacılarda alıyor. Yabancı turistlerin de bizim ürünlerimize ilgisi var. Bez ve tekstil ürünleri çok rağbet görüyor. El emeği göz nuru dediğimiz ürünler alınıyor. Satma taraftarı değiliz ama antikacılık dipsiz kuyu gibi. Ekonomik gücümüz yettiği oranda elimizde ürün tutabiliyoruz. Satma taraftarı değilim, onları seyretmek zevk veriyor bize. Ama mecburiyetten satıyoruz. Ünlü bir koleksiyoner de bana bu işin dipsiz kuyu olduğunu söylemişti" diye konuştu. 

Dernek üyesi antikacı Yalçın Güçlü ise genelde 1'inci ve 2'nci Dünya Savaşı’ndan kalma eşyaları topladığını söyledi. Kendisinden de birçok film ve dizi için gaz maskeleri, cephane kutuları alındığını kaydeden Güçlü, 1990'lı yılları anlatan dizi için o dönemlere ait gazoz şişeleri temin ettiğini belirtti.