Yatağan'ın kırsal Gökgedik Mahallesi yakınlarında 4 yıldan bu yana feldspat madeni işleten Global Holding bünyesindeki Straton Madencilik firması, 650 nüfuslu mahalleye 500 metre mesafede yeni bir maden ocağı açmak için harekete geçti. Maden şirketinin, yeni yatırım yapacağı söz konusu alanda her biri 3- 4 asırlık toplam 286 fıstık çamı ağacını kesmek istemesi köylülerin tepkisine yol açtı. Fıstık çamının tek geçim kaynağı olduğunu belirten köylüler, geçen aylarda bölgeye gelen dozer ve iş makinelerinin çalışmasına engel oldu. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) üyelerinin de destek verdiği eyleme, Yatağan Kaymakamı Hayrettin Çiçek müdahale edip, köylüleri ve çevrecileri sakinleştirdi. Bunun üzerine köylüler eylemlerine son verdi.

Kaymakam Çiçek, CHP'li Yatağan Belediye Başkanı Haşmet Işık, Çevre ve Şehircilik Muğla İl Müdürlüğü ve Muğla Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri ile daha sonra Gökgedik'e gelerek maden ocağı açılmak istenen bölgede incelemelerde bulundu. Ancak, tepkilerine rağmen maden ocağının faaliyetlerini sürdürmesi üzerine 35 köylü, çevre davalarıyla tanınan Avukat Remzi Kazmaz aracılığı ile geçen 13 Ekim'de Yatağan Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurup, maden ocağı açılmak istenen yerde çam ağaçlarının kesilmesiyle telafisi mümkün olmayacak zararın ortaya çıkacağını belirtip, delil tespiti yapılmasını istedi. Talep üzerine mahkeme, bölgede keşif yaptırdı. Sonrasında ise tespit kararı açıklandı. Yatağan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin verdiği kararda, "Maden ocağı açmak için kesilmesi planlanan 288 fıstık çamı ağacının, köylülerin tek geçim kaynağı olduğu ve ağaçların başka bir yere naklinin mümkün olmadığı" denildi. Köylüler bölgede alınan maden ruhsatlarının iptali için Muğla İdare Mahkemesi'ne dava açmaya karar verdi.

'OSMANLI'DAN BU YANA VERGİSİNİ VERİYORUZ'

Bodrum Çevre Platformu Sözcüsü Mustafa Duru, CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir ile birlikte Gökgedik'e dün (Salı) giden Avukat Kazmaz, kararı köylülere alkışlar eşliğinde iletti. Köylülerden 6 çocuk ve 15 torun sahibi 80 yaşındaki Ali Göçmen, şöyle konuştu:

"Köyümüzün içindeki ağaçlardan tam 65 yıldır fıstık çamı topluyoruz. Bize hiçbir bilgi vermeden, danışmadan tek gelir kaynağımız olan ve Osmanlı döneminden beri vergilerini verdiğimiz ağaçlarımızı kesip, köyümüzü kaldırmak istiyorlar. Bir yandan termik santralin verdiği zararlardan, kanserden korunmaya çalışırken, şimdi de oldu-bittiye getirilerek maden ocağının köyümüzün içindeki ağaçları keserek maden aramak istemesiyle mücadele ediyoruz. Bu mücadelede devlet yetkililerini yanımızda görmek isterdik ama göremedik. Mahkemenin verdiği karar umudumuzu arttırdı. Çünkü bu köyün tek geçim kaynağı fıstık çamı. 400 yıllık ağaçlara kıymak akıl alacak iş değil. Mahkeme heyeti ve buraya gelerek inceleme yapan bilirkişiler bu gerçeği görmüş ve lehimize karar vermişler. Şimdi amacımız köyün içinde maden arama ruhsatı alan bu şirketin aldığı ruhsatların iptalini sağlamak."

'BU ÇAMLAR AHİRETTE EVİMİZ, DÜNYADA GELİRİMİZ'

Köylülerden 4 çocuk ve 10 torun sahibi 72 yaşındaki Fatma Göçmen ise şunları söyledi:

"Anamdan doğduğumdan beri fıstık çamı içindeyim. Fıstıklarımızı topluyoruz, içinde hayvanlarımızı otlatıyoruz. Az, çok ne varsa mahsulleri alıyoruz. Onunla hayatımızı idare ediyoruz. Bize, 'Burada yaşamayın' diyorlar. 70 yaşından sonra ben nereye giderim? Devlet adamlarına buradan sesleniyoruz; Ağaçlarımızı almayın, canımızı almayın, tek istediğimiz; Doğduğumuz, büyüdüğümüz yerde yaşamak ve huzur içinde ölmek. Buralar, ninelerimiz ve dedelerimizden bize kaldı. Devlet yetkililerinin canı nasıl kıymetliyse bizim de canımız kıymetli. Bu çamlar ahirette evimiz, dünyada gelirimiz. Biz burada olduğumuz yaşadığımız sürece ağaçlarımızı kestirmeyiz. Bizi devletimizin askeri polisiyle karşı karşıya getirmesinler. Burada tek bir şirket çıkar sağlayacak diye asırlardır sahip olduğumuz toprakları terk etmemiz istenmesin."

RUHSATLARININ İPTALİ İÇİN DAVA AÇILACAK

Avukat Kazmaz, maden ruhsatlarının iptali için yürütmeyi durdurma kararı aldırmayı hedeflediklerini belirterek, şöyle konuştu:

"Yatağın Sulh Hukuk Mahkemesi'ne açtığımız tespit davasından sonra verilen karar köylülerin lehine çıktı. Artık Gökgedik'in kesilmek üzere olan ağaçlarının kesimi durduruldu ama henüz daha hukuki anlamda bu olay bitmedi davamız devam ediyor. Şimdi Muğla İdare Mahkemesi'nde açacağımız davada, maden arama sahası olarak ilan edilen bu bölgede maden ruhsatları iptali için yürütmeyi durdurma kararı alarak bunu da aşacağız. Cennet gibi bir köy. Milli gelire gerçekten hizmet eden bir köy. Ben buradan yetkililere son bir kez diyorum ki verilen kararlar bugüne kadar eksik, hatalı ve yanlıştı. Artık devletle vatandaşı kesinlikle karşı karşıya gelmesini arzu etmiyoruz. Hukuksal olarak bu olayı sonuna kadar takip edeceğiz. Çam ağaçları kesilmesin, yaşam alanları yerine ocaklar kurulmasın ve bu cennet vatan cennet ülke ve bu cennet köy böyle bakir kalsın. Çünkü burada maden ocağı açmanın hiçbir kamu yararı yok. Tek bir şirkete faydası var oysaki buradan 400 köylü asırlardır geçimini sağlıyor zaten mahkemede bu tespiti yaptı."

Köylülerin sorunlarını dinleyen Milletvekili Demir, "Devlet buraya su getirmiş, elektrik bağlamış, burada bir mahalle var. Ancak, 400 yıldır yaşanan yerin tapusu yok. Türkiye'nin birçok yerinde benzer sorunlar vardı ve aşıldı. Bu konuyu da TBMM'nin gündemine taşıyarak, asırlardır köylülerin olan bu toprakların köylülere verilmesini ağaçların tek gelir kaynağı olarak tescil edilmesini sağlayacağım" dedi.

Köylüler, köye desteğe gelenlere ballı fıstık çamı ikram etti.