Muş'un Bulanık ilçesinde doğup büyüyen Ramazan (22) ve Cüneyt Gül (22), liseyi bitirdikten sonra, çalışmak için Marmaris'in yolunu tuttu. 2007'nin haziran ayında ilçeye giden kuzenler bir otelde garson olarak işe başladı. Kuzenlerden Ramazan, gönlünü bir İngiliz kızına kaptırdı. O günlerde 17 yaşında olan Kelly, ailesiyle birlikte tatil için Marmaris'e gelmiş, Ramazan'ın çalıştığı otelde kalıyordu. Ramazan çat pat konuştuğu İngilizcesi ile açıldığı Kelly'den olumlu yanıt aldı.


Adetleri inceleyip geldiler


Kısa süreli birliktelik aşka dönüşünce, çift evlenmeye karar verdi. Ancak durumu öğrenen İngiliz aile "Olmaz" dedi. Bunun üzerine iki genç kaçarak soluğu Bulanık'ta aldı. Kızlarının izini süren aile de genç çiftin peşinden Bulanık'a gitti. Fakat gelmeden önce Türkiye'nin gelenekgöreneklerini inceleyen İngiliz anne-baba, "Öğrendik ki buralarda başlık parası diye bir adet varmış. Biz de kızımız için 100 bin lira istiyoruz" diyerek, Ramazan'ın ailesinden başlık parası talep etti. İngilizler'den gelen başlık parası isteği karşısında önce şaşıran Gül ailesi de meblağın çok yüksek olduğunu söyleyerek itiraz etti.


Ertesi sene de aynı hikaye


Ancak Kelly'nin ailesi para verilmezse polise başvurup kızlarını alacaklarını söyleyince Gül ailesi 'müzakereye' razı oldu. İki taraf arasında sıkı bir pazarlık başladı. En sonunda Ramazan'ın ailesi Kelly için 4 bilezik ve 15 bin lira verince pazarlık mutlu sonla noktalandı. Ramazan ve Kelly, davullu zurnalı düğünle dünya evine girdi. Ancak hikâye burada bitmedi. Ramazan ve kuzeni Cüneyt 2008'in haziran ayında yine Marmaris'e gidip çalışmaya başladı. Kelly'in annesi ve babası da, o zaman 17 yaşında olan küçük kızları Nicole ile tatil için Marmaris'e geldi. Cüneyt, önceki yıl görüp etkilendiği Nicole ile yakınlaştı. Ateş bacayı sarınca iki genç aynı yola başvurup Bulanık'ın yolunu tuttu. Bir yıl sonra küçük kızları da kaçırılan İngiliz aile de gençlerin peşlerinden gitti. Yine başlık pazarlığı yapıldı ve yine 15 bin lirada anlaşma sağlandı. Resmi nikâhla dünyaevine giren Cüneyt ve Nicole'un mutluluğu bir yıl sonra gelen kız çocuklarıyla taçlandı. Eşlerinin işleri nedeniyle yılın 9 ayını İstanbul'da, 3 ayını Bulanık'ta geçiren kız kardeşler kısa sürede Türkiye'deki hayata adapte oldu. Müslümanlığı seçen Kelly 'Fatma', Nicole ise 'Ayşe' ismini aldı.


'İkisi de çok mutlu'


İstanbul'da tekstil sektöründe çalışan Ramazan Gül'ün ağabeyi Metin Gül, 12 kardeş olduklarını belirterek, "İngiliz aileyi evimizde misafir ettik. İlgimizi görünce para konusunda anlaştık. Ardından kuzenim yengemin kız kardeşini kaçırarak ilçeye getirdi. İkisi de çok mutlu" dedi. Ağabey Gül, iki aile arasındaki bir espriyi de şöyle anlattı: "Yengelerimizin 9 ve 12 yaşlarında iki kız kardeşleri daha var. Zaman zaman görüştüğümüz dünürlerimize 'Büyüdüklerinde onları da kardeşlerimizle, yeğenlerimizle evlendiririz' diye takılıyoruz."


'Sahiplenilmek çok güzel'


Türkçeyi yavaş yavaş öğrenen, Türkiye'ye iyiden iyiye alıştığını anlatan Kelly Fatma Gül şunları anlattı: "Başlarda biraz endişeliydim. Annem Michel ve babamdan, yakınlarımdan uzak bir ülkeye gelmiştim. Ancak mutluluğu yakaladım. En büyük sıkıntıyı yemek konusunda yaşadım. Çünkü et ağırlıklı bir mutfak var burada. Ama bunları yavaş yavaş atlattım. Buradaki erkeklerin eşlerini sahiplenmesi beni çok mutlu ediyor. Beni eşime ve buralara bağlayan en önemli etken bu. Kız kardeşimle, eşlerimizin yanında çok mutlu bir hayat geçiriyoruz.