Maden faciasında eşi İbrahim Salgın'ı yitirdikten sonra İzmir'e 120 kilometre mesafedeki Kınık ilçesinde oğlu İsmet (14), kızları Gökçe (11) ve Şirin (8) ile yaşayan Aynur Salgın, kaymakamlığın 1 yıllığına kirasını karşıladığı evinde yaşamını sürdürüyor.

Akdeniz anemisi oğlunun ilaç masrafını karşılamakta zorlanan eşi İbrahim Salgın'ın bir gün eve gelip "maden ocağında işe girdiğini" söylemesi üzerine çok üzüldüğünü anlatan Salgın, şöyle konuştu:

"Ben eşimin madende çalışmasını hiç istemedim. Çay ocağı vardı, kahve işletiyordu. Benim haberim olmadan sigortalı iş diye madene girmiş. 'Zaten bir işimiz var, kahve çalıştırıyorsun' dedim. İbrahim de İsmet'in ilaçlarının 7-8 bin lira tuttuğunu ve bu parayı karşılayamadığını, ilaçları alamadığını söyledi. Madene girdi çalışmak için. Çok yalvardım 'gitme' diye. Çünkü tanıdıklarım çok kötü bir yer olduğunu anlatıyordu. Beni dinlemedi, 'Çocuğumun ilaçlarını almak için girip çalışacağım' dedi."

"Hiç uyumadan yola giderdi"

İbrahim Salgın için İsmet'in tedavisinin her şeyden önce geldiğini kaydeden Aynur Salgın, eşinin sabaha karşı madenden geldiğini, hiç uyumadan Kınık'tan İzmir'e oğlunu tahliller ve doktor kontrolü için taşıdığını anlattı.

Eşinin Kınık'a geri döndüğünde yorgunluktan bitap düştüğünü ve bu nedenle yeniden maden ocağına girmesinin çok zor olduğunu ifade eden Salgın, "Eve gelince 'Madene gitme' diyordum. O zaman da maaştan kesinti oluyordu" dedi.

Soma'daki madende ölen İbrahim Salgın'ı 15 Mayıs'ta toprağa verdiklerini, 17 Mayıs'ta ise Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden İsmet için uygun iliğin bulunduğunu öğrendiklerini ifade eden Salgın, eşsiz bir hayatın başladığını ama oğlunu yaşatmak için umut doğduğunu kaydetti.

Faciadan sonra eve çok sayıda insanın gelip gittiğini, Kınık Kaymakamlığı'nın da kendilerine 1 yıllığına ev ve eşya tahsis ettiğini söyleyen Salgın, Kınık Belediyesinin ise ölen babasının yerine İsmet'i İzmir'deki hastanelere ulaştıracak aracı tahsis etme sözü verdiğini öne sürdü.

İsmet'i hastaneye götürmek için sadece 1 kez araç gönderildiğini söyleyen Aynur Salgın, "İbrahim gittikten sonra oğlumun tedavisi de aksadı, bize ulaşım için söz verilen araç da artık gönderilmiyor. İsmet yaşasın, unutulmasın" diye konuştu.

Aynur Salgın, sabah erken saatlerde aç halde kan vermesi gereken İsmet'i, İzmir'deki hastanelere ulaştırmak için 15 günlüğüne araba kiraladıklarını ancak diğer çocuklarını da düşünmek zorunda olduğunu anlattı.

"Vasiyeti var"

İbrahim Salgın'ın çok büyük hayallerinin olmadığını, sadece sağlıklı ve mutlu bir yaşam dilediğini aktaran Salgın, oğluna da "madenci olma, erkek berberi dükkanı aç" şeklinde vasiyette bulunduğunu dile getirdi.

İsmet'in ağustos ayında dalak ameliyatı olacağını, 1,5 ay sonra da kemik iliği transplantasyonu yapılacağını kaydeden Salgın, "İsmet iyileşince babasına sözü var, berber olacak" dedi.

Ameliyat gününü bekleyen İsmet Salgın ise babasının evdeki boşluğunu doldurmaya çalıştığını, onun hayallerini gerçekleştirmek için çalışacağını, en büyük tesellisinin ise faciadan sonra Fenerbahçeli futbolcuların gönderdiği imzalı forma olduğunu dile getirdi.