Türkiye Sportif Olta Balıkçılığı ve Su Hayatını Koruma Derneği, (TUSOB) bir kaç yıl önce örnek bir çalışma başlatarak istilacı tür İsrail Sazanı ile etkin bir mücadele başlatmıştı. İstilacı türün ekonomik değerinin olmadığını ve bulunduğu gölet ve barajlardaki canlı yaşamını olumsuz etkilediğini ortaya koyan TUSOB'un başlattığı mücadele daha sonra ülke geneline yayılmıştı. Mücadele kapsamında yaklaşık iki yıl önce İl Özel İdaresi'nin desteği ile Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ile ortaklaşa stok tespit çalışması yapan TUSOB ayrıca konuya dikkat çekmek için her yıl Carasius yakalama yarışması düzenliyor. Yapılan bu mücadelelere ve yetkililerin titiz çalışmasına karşın Carasius tüm hızıyla iç sularda çoğalmaya devam ediyor. Birkaç yıl önce ildeki sayılı gölette görülmeye başlanan tür, tüm göletlere yayıldı. Son olarak da kentin içe suyunun sağlandığı Murat Dağı eteklerindeki 16 milyon metreküp kapasiteli Küçükler barajı'nda görüldü.

Eriyen kar suları nedeniyle su seviyesinin yükseldiği barajın üst savak kısmından akan ve Menderes havzası'na kadar uzanan dereye akan suda çok sayıda İsrail Sazanı bulunduğu ihbarını alan TUSOB, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekipleriyle birlikte bölgeye hareket etti. Barajda incelemelerde bulunan TUSOB üyeleri üst savaktan salınan suyun aktığı dereye ağ gerdi. Yapılan inceleme sonunda barajda çok miktarda Carasius olduğu tespit edildi. TOSUB Başkanı İsmail Atalay tespit çalışmalarının ardından yaptığı açıklamada Carasius türünün henüz küçük olduğunu ve önlem alınmaması halinde barajı bir yıl içinde istila edeceğini söyledi.

Suyun kalitesini düşürür


İsrail Sazanı olarak adlandırılan istilacı tür Carasius'un çok çabuk ürediğini ve önlem alınmaması durumunda barajdaki suyun kalitesini düşüreceğini iddia eden TUSOB Başkanı İsmail Atalay, "Küçükler Barajı'nda balıklandırma yapılmadı. Normal şartlarda bu barajda doğal olarak sadece kefal olması gerekirdi. Ama ne yazık ki Küçükler Barajı bile artık İsrail Sazanı istilasıyla karşı karıya. Biz burada bu türün olmasını hiç beklemiyorduk. Çok şaşırdık. Birileri bu balığı maalesef buraya atmış. Bu tür burada iki olumsuz sonuç meydana getirecek. Birincisi balıklandırma da ciddi sıkıntı olarak. İkincisi istilacı tür barajda yoğun bir şekilde çoğalacak ve suyun kalitesini düşürecek. Yani Uşak ilinin içme suyu kalitesini İsrail Sazanı maalesef bozacak. Biz TUSOB'un bilim kuruluna konu hakkında bilgi vereceğiz. Şuanda şok içerisindeyiz bu türün mutlaka barajdan temizlenmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu tür buradan Menderes Havzası'na yayılacak. Bir yıl içinde bu ,istila gerçekleşecek. Bunun önlenmesi için neler yapılması gerektiği hakkında bir rapor ortaya koyacağız ve bu raporu yetkililere ulaştıracağız" dedi.

Carasius yılda 8 defa yumurta bırakıyor

İsrail Sazanı'nın yayılmasını engellemek için daha etkin bir mücadele yürütülmesi gerektiğini de belirten Atalay, " Bu türün yayılmasının önlenmesinde en büyük etken olan insan eliyle taşınmasının önlenmesidir. İsrail Sazanı konusunda kamuoyu oluşturmak istiyoruz. 1988 yılında ilk olarak Trakya bölgesindeki göletlerinde görülmeye başlanan İsrail Sazanı daha sonra çeşitli yollarla taşınarak Anadolu'da ki göletlere girdi. Ginogenesis Üreme Sistemi'ni benimseyen İsrail Sazanı türü balıklar girdikleri bölgelerde çok kısa zamanda baskın tür halini alıp diğer endemik ve ekonomik balık türlerinin yaşamalarına imkan vermiyor. Yılda 8 defa 500 bin ile 800 bin arasında yumurta bırakan balıklar diğer balıkların yumurtalarını yiyerek besleniyor. Bu nedenle diğer balık çeşitlerinin yok olmasına neden oluyor. TUSOB olarak bu nedenle bu türle mücadele ediyoruz. En etkili mücadele ise üreme dönemleri olan kış aylarında avlamaktır" dedi.