Türkiye'nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu en önemli geleneksel ihraç ürünlerinden çekirdeksiz kuru üzümde ortalama ihraç fiyatının 3 yıl aranın ardından tekrar 2 doların üzerine çıkmasının mutluluğu yaşanıyor.
İhracatçılar, rekoltede geçen yıla göre bir miktar artış beklenen 2019/20 sezonunda da ortalama ihraç fiyatının geçen sezon yakalanan seviyenin aşağısına düşmemesi için Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Toprak Mahsulleri Ofisi'nin piyasaya girerek müdahale alımı yapmasını istiyor.
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, 2018/19 sezonunda çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında yakalanan seviyeden aşağı düşülmesinin ithalatçının cebine para koymak ve yurtdışına yok yere kaynak aktarmak anlamına geleceğini, Türkiye'nin tarımsal değeri ve prestij ürünlerinden birisi olan kuru üzümün hak ettiği değere ihraç edilebilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı ile üretici ve ihracatçının el ele hareket etmesi gerektiğini kaydetti.

TMO etkisi

2018/19 sezonu başında Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin "Çekirdeksiz kuru üzüm fiyatını 7,2 TL'nin altına düşürmeyeceğiz" açıklamasının 2018/19 sezonundaki başarının temeli oluşturduğuna dikkati çeken Celep, "Mayıs ayında ABD'de düzenlenen Dünya Kuru ve Kabuklu Meyveler Kongresi'nde ve değişik ortamlarda bir araya geldiğimizde Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli ve Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü Ahmet Güldal ile yaptığımız görüşmelerde TMO'nun 2019/20 sezonunda piyasaya girerek alım yapmasını, piyasayı regüle etme anlamında varlığını hissettirmesini talep ettik. Türkiye'de Stok Kurumu, Lisanslı Depoculuk ya da ürünün değerinin düşmesine engel olacak enstrümanlar gerçek anlamda hayata geçinceye kadar TMO'nun piyasada faal bir oyuncu olarak yer aldığını hissettirmesi çok önemli. Bu sayede hem üretici, hem ihracatçı, hem de ülkemiz kazanacak" şeklinde konuştu.

İhracatçılar alivre satış yapmasın

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, çekirdeksiz kuru üzüm ihracatçılarına da seslenerek, alivre (rekolte belli olmadan yapılan satış) satış yapılmaması çağrısında bulundu. İhracatçılara, "İthalatçıların oyununa gelmeyin" diyen Celep, "Türkiye çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde ve ihracatında dünya lideri, kalite bakımından da dünyanın en kaliteli üzüm tedarikçilerinin başında geliyor. Çekirdeksiz kuru üzümümüzün hak ettiği değerin altında ihraç edilmemesi için stratejik ürün olarak bakmamız gerekiyor, bu ürünü üretirken üreticinin artan maliyetlerinin yanı sıra, doğadan tedarik ederek kullandığımız su başta olmak üzere kaynakları da dikkate almak durumundayız, ABD ve diğer rakip üretici ülkelerin ortalama ihraç fiyatları 2500-2600 Dolar düzeylerinde iken bizim gereksiz yere fiyat indirimi yaparak gereksiz yere yurtdışına döviz kaptırmamızın hiç bir gerekçesi yok, üretici, tüccar ve ihracatçılarımızı bu konuda hassasiyetle hareket etmelerini bekliyoruz" diye konuştu. n Halil Özcan

Stok yok

"Gelişmiş ülkeler mantalitesinde sürdürülebilirliği sağlamamız için hem üreticiyi, hem nihai tüketiciyi doğru yönlendirmemiz lazım" diyen Celep sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye 270 bin ton ve üzeri rekolte olan çekirdeksiz kuru üzüm sezonlarına 25 bin - 50 bin ton arası devreden stokla giriyordu. 2019-20 sezonuna ise sıfır stokla giriyoruz. Havaların serin gitmesi ve Kurban Bayramı'ndan dolayı ürünün hasadı 20 gün geç olacak. Alivre satış yapıp 15 Ağustos'ta yükleme yapmayı planlayan ihracatçılar taahhütlerini yerine getiremeyecekler. Türk kuru üzüm ekonomisi adına teraziyi elinde tutan ihracatçılara çok iş düşüyor. Biz elimizdeki bilgileri doğru paylaşmazsak spekülatif olaylara sebebiyet veririz. Bu sefer biz mal satamayacağımız için diğer ülkeler bizim pazarımıza girer. Bizim doğru fiyat politikası oluşması için ithalatçı ile üreticiyi doğru yönlendirmemiz gerekiyor. Güven çok zor kazanılıyor, çok çabuk kaybediliyor. Sürdürülebilirliği sağlamak bilinçli politikalarla, tüm paydaşların ortak akıl ve görüşleriyle mümkün olur."