Soma'nın Cenkyeri beldesinde yaşayan 27 yaşındaki İshak Şimşek yaptığı açıklamada, 5 yıldır madende çalıştığını söyledi.

Facianın yaşandığı saatlerde maden ocağında bulunduğunu ve vardiyası bittiği için iş yerinden ayrılmak üzere olduğunu belirten Şimşek, "Tam çıkacaktık ki emniyetçi geldi, 'Yangın var, gitmeyin' dedi" ifadesini kullandı.

Emniyetçinin, işçilerin, belirli aralıklarla rahatlamak için gittikleri temiz hava bölümü 'nefes'e gitmeleri gerektiğini söylemesi üzerine, buraya yöneldiklerini dile getiren Şimşek, şöyle konuştu:

"Duman yukarıya doğru kanal gibi gidiyordu, bayağı kuvvetliydi. Nefesten ana yola giden kısa bir yol vardı, 'Oradan geçelim' dedik. Baktık ki orada da duman bayağı kuvvetli, yani çıkacak yer yok. Ayakbaşı (sürekli kazıcı makinenin hareketini kolaylaş­tırmak için giriş ucu eğri biçimde açılarak oluşturulan kısım), hava girişini ve dumanın artmasını engellemek için bezle kapatılmıştı."

Şimşek, nefese ulaştıktan sonra yedi saat burada kaldıklarını belirterek, "Kimi ağlıyor, kimi sızlıyor. İnsan, bilincini kaybediyor. Yedi saat sonra vardiya amiri Halil Sarı geldi, 'Haydi arkadaşlar, 20 metre sonra temiz hava var' dedi ama bilinçli olmasına rağmen insan, kendine gelemiyor. Oturduğum yerden arkama baktım, 143 kişiden hareket eden sadece 20 kişi var, dua edenler var, geri kalanında hareket yok" dedi.

"Allah, beni doğacak çocuğuma bağışladı"

Yer yüzüne ulaşabilmek için nefesten yukarıya doğru çıkmaya başladıklarını, bu esnada ​gaz maskelerini takmak istediklerini fakat küflü olduğu için hiçbirinin çalışmadığını ifade eden Şimşek, şöyle devam etti:

"Biraz yürüdükten sonra ulaştığımız diğer nefeste yaklaşık 20 dakika oturduk, hava aldık. Hava alınca insan biraz kendine geliyor. Ayağa kalktıktan sonra iki kişiyi bir maden işçisi alıp götürdü. Sağda solda yatanların sayısı belli değil. Yukarı doğru ilerleyebilen 50 kişi vardı. Aşağı taraftan gelenlerin elleri, yüzleri kapkaraydı. Kiminin dişleri kilitlenmişti, kimi ağlıyordu. Bir arkadaş, gömleğini yırtmış, göğsüne yerden aldığı çamurlu suyu vurarak kendine gelmeye çalışıyordu. Bu haller içinde yer yüzüne çıktık. Ben çıkarken iki defa istifra edince kendime geldim. Madenden çıktıktan sonra 2 gün hastanede kaldım."

"Bazıları katıla katıla gülüyor, bazıları ağlıyordu"

"Yerin altını anlatmaktan ziyade, yaşamak lazım" diyen Şimşek, şu ifadeleri kullandı:

"Anlattıkça insan kendisini iyi hissetmiyor. Anlatılacak gibi bir hadise değil. İnsan, kendine gelemiyor. Aşağıda kalmışız, öleceğimizi, bir çaremiz, çıkabilme ihtimalimiz olmadığını biliyoruz. Bunu düşününce öyle bir psikolojiye giriliyor ki... Bazı arkadaşlar katıla katıla gülüyor, bazıları ağlıyordu. İnsan, ne yapacağını şaşırıyor."

Şimşek, kasabadaki madencilerin salı günü tatil yaptığını, kendisinin ise makine operatörü olmasından dolayı, hastalığına rağmen işe gittiğini belirterek, "Alınacak nefesimiz varmış. Çoğu arkadaşın yiyecek ekmeği varmış, tatilde olduğu için işe gitmemiş. Gidenlere de başsağlığı diliyorum. Diyecek hiçbir şey bulamıyorum. Bir köyden 15 kişi gitti" diye konuştu.

Yedi ay önce evlendiği, eşinin 5 aylık hamile olduğunu anlatan Şimşek, "Allah, beni doğacak çocuğuma bağışladı diye düşünüyorum. Allah'a çok şükür. Biz çok ucuz atlattık ama geride kalan arkadaş çoktu, çok üzüldük" dedi.