Bölgede ilk incelemesini yapan Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Biz buraya halk arasında korku yaratmak için değil, korkuyu bilgi ile sindirmek için geldik. Edindiğim kanıya göre, yanardağ deniz dibinde oluşumunu tamamladı, ancak bu hemen püsküreceği anlamına gelmez" dedi.

Marmaris İlçesi'nin Bozburun Beldesi ve Yunanistan'ın Sömbeki (Simi) Adası arasında bir ayda 2 bin 340 deprem meydana gelmesi üzerine Marmaris Belediye Başkanı CHP'li Ali Acar harekete geçti. Başkan Acar, İstanbul Teknik, Eskişehir Anadolu, İstanbul, Hacettepe, Ankara, Süleyman Demirel üniversiteleri ve Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü'nden yanardağ bilimi konusunda uzman 12 bilim insanını, araştırma yapmak üzere bölgeye davet etti.

DENİZ DİBİNE SİSMİK HAREKET ÖLÇER YERLEŞTİRİLDİ

İlk olarak Maltepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan ile Anadolu Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Araştırma Enstitüsü Birimi Başkanı Prof. Dr. Berkan Ecevitoğlu, Marmaris’e geldi. Grubu, Marmaris’te yaşayan Jeofizik Yüksek Mühendisi Hakan Beyaz karşıladı. Alanında uzman bilim insanları, belediye tarafından tahsis edilen bir gezi teknesiyle denize açılıp Bozburun ve Söğüt çevresini inceledi. Deniz dibine, sismik hareketi ölçen cihazlar yerleştirildi.

'YANARDAĞ DENİZ DİBİNDE OLUŞUMUNU TAMAMLADI'


İlk çalışmalar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Bozburun Beldesi ve Yunanistan’ın Simi Adası’nda bir ayda meydana gelen 2 bin 340 depremciği incelemek için cihazlarımızı yerleştirdik. Marmaris’e halkımızı korkutmaya değil, bilgi ile korkuyu sindirmek için geldik. Öncelikle, burada deprem mi yoksa deniz dibinde bir yanardağ oluşumu mu var, onu tespit etmemiz gerekiyor. Salı gününden itibaren çeşitli üniversitelerden bilim insanları Marmaris’te olacak. Yanardağ varsa bu hemen patlayacakmış gibi algılanmasın. Edindiğim kanıya göre yanardağ denizin dibinde oluşumunu bitirdi ama püskürmedi. Yakın zamanda burada bir yanardağ püskürmesi olmayacak' durumu diye oldubittiye getirmenin bir manası yok. Belki 2, belki de 5 yıl sonra bir püskürme olabilir. Yerin altında basınç olduğunda, bir püskürme olursa diye önceden bunu tahmin etmek için buradayız. Ege Bölgesi dalma batma yanardağ kuşağıdır. Burada bu tür hareketlerin olması çok doğal olmadığı zaman düşündürücüdür" diye konuştu.

'EGE DEPREM GERDANLIĞI'

Özellikle Marmaris ve Bodrum’da 7.3’lük gibi büyük depremlerin beklenmesinin yanlış olacağını savunan Prof. Dr. Ercan, "Ege Bölgesi ve Yunanistan çevresi, deprem gerdanlığı olarak adlandırılır. Rodos’tan başlayan Girit, Marmaris, Bodrum, Fethiye, Didim, Kuşadası, İzmir, Dikili, Ayvalık, Çanakkale, Trakya, Selanik, Mora, Larissa ve tekrar Rodos Adası’na dönen sanki pasifik gerdanlığı gibi Ege’nin deprem gerdanlığı vardır. Buradaki yer kabuğu gevrek olur, 28 veya 30 metre kalınlığındadır ve sürekli depremler meydana gelir. Özelikle Marmaris ve Bodrum’da büyük depremler beklemek çok büyük yanlış olur. Ege ve iç kesimlerinde geçmişte büyük depremler oldu ve yaşanan süprüntü dalgalarla bir çok kişi boğularak öldü. Gelecekte büyük depremler olabilir mi? Olabilir. Olabilecek büyük depremlerin sadece iki turistik şehirde yaşanacakmış gibi yansıtmak yanlış" ifadelerini kullandı.

KENTSEL DÖNÜŞÜME ÖNCELİK VERİLMELİ

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’a seslenen Prof. Dr. Ahmet Ercan, kentsel dönüşümde önceliğin Marmara Bölgesi’ne verildiğini, ancak 'deprem gerdanlığı' içinde kalan Ege Bölgesi’ne öncelik tanınması gerektiğini savundu. Prof. Dr. Ercan, "Özelikle otellerin depreme dayanıklılık belgesi olmalıdır. Turizme hizmet veren konaklama tesisleri ve işyerleri acil denetlenmelidir. Denetlenen otel ve işyerleri önlerine İngilizce, Fransızca ve Almanca 'Depreme dayanıklı belgesi' asılmalıdır. Özellikle ülkemizin tanıtımında rol oynayan oteller titizlikle incelenmelidir. Bu tür girişimler hem bakanlık hem de yerel yönetimlerin girişimleriyle koordineli yapılmalıdır. Olası bir depremde tatilini yapan bir turist zarar gördüğünde bunun telafisi mümkün olmaz" dedi.