Anadolu'da en fazla tümülüsün bulunduğu Ahmetli, Saruhanlı, Salihli ilçelerini kapsayan Bintepeler mevkiinde zeytincilik yapan çiftçiler, bölgenin arkeolojik sit alanı olması nedeniyle zor günler geçiriyor. 1990'da köylerin bulunduğu alan 3'üncü derece sit alanı ilan edilirken, yaklaşık 90 bin dekar alan da 1'inci derece sit alanı ilan edildi. Geçmişte hayvancılık ve arpa, buğday ekimi yapan çiftçiler, 2006 yılından itibaren zeytine yöneldi. Devlette 2006 yılından 2008 yılına kadar zeytin yetiştiriciliğini teşvik etmek için köylüye dönüm başına 250 lira verdi. Bölgede zeytin alanı çoğaldı, köylü de geçimini zeytincilikle sağlamaya başladı. Ancak son yıllarda sit alanına zeytin dikildiği gerekçesiyle köylünün başı derde girdi. Zeytinlerin sökülmesi için kararlar alındı, köylüye davalar açıldı.

Bölgedeki çiftçiler, her gün yeni bir tebligatla karşılaşırken; son olarak, İzmir 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, geçen ekim ayında Ahmetli Kaymakamlığı'na, belirlenen alanlardaki zeytin ağaçlarının sit alanı ilan edilmesinden sonra dikildiği gerekçesiyle yazı gönderip, zeytin ağaçlarının Müze Müdürlüğü denetiminde kaldırılmasını istedi. Ahmetli Kaymakamlığı da gelen yazıyı, Ahmetli Belediyesi'ne gönderdi. Gönderilen yazıda zeytin ağaçlarının sökülmediği taktirde yasal işlem başlatılacağı da belirtildi.

'TARIMIN RAHATLIKLA YAPILABİLECEĞİ SÖYLENDİ'

Ahmetli'de Dibekdere Mahallesi'nde zeytin üretimi yapan, aynı zamanda zeytin tüccarı da olan Mustafa Günaydın, karara tepki gösterdi. Bintepeler mevkiinde Ahmetli ilçesinin Kargın, Kestelli, Dibekdere, Kendirlik mahalleleri; Salihli ilçesinin Tekelioğlu, Karayahşi, Pazarköy ve Çayköy mahalleleri, Saruhanlı ilçesinin Büyükbelen Mahallesi'ni kapsayan alanda yaklaşık 50 bin dönüm arazide zeytin üretimi yapıldığını kaydeden Günaydın, "Bu zeytinlikler kaçak durumunda. 1'inci derece sit alanında olduğu için. 1990 yılında Anıtlar Kurulu tarafından sit alanı ilan edilmiş. Ancak son yıllarda Anıtlar Kurulu zeytinler için sürekli söküm kararı göndermeye başladı. İletilen tebligatlarda bu alanların 1'inci derecede sit alanı olduğu ve zeytin dikilemeyeceği, dikilen zeytinlerin de söküleceği yazıyor. Ancak bu arazilerde yaklaşık 90 tümülüs var. Bize sadece tümülüslerin bulunduğu alanların 1'inci derece sit alanında kalacağı, diğer yerlerin de 3'üncü derece sit alanı olup, tarımın rahatlıkla yapılabileceği söylendi. Ancak şu ana kadar herhangi bir gelişme olmadı. Söküm kararları geliyor. 2007 yılında zeytin dikene dönümde 250 lira destek verdiler. Çoğu üretici de ben de dahil olmak üzere bu destekten yararlandık. Şimdi destekle dikilen zeytinlerin sökülmesi isteniyor. Hemen hemen her köyde söküm kararları var" diye konuştu.

'DEVLET BİNTEPELER'İ ALSIN, BİZE ARAZİ VERSİN'

Salihli'nin Kendirli Mahallesi'nde zeytincilikle uğraşan Mehmet Ali Akgöl ise tarihi yapının bozulmasını kendilerinin de istemediğini söyledi. Akgöl, "Toprağımız kırsal alan olduğundan burada en güzel zeytin oluyor. Köylüyü zeytin ayakta tutuyor. Zeytin olmazsa, devlet Bintepeler'i bizden alsın, istimlak etsin. Belirli bir yerden arazi versin. Biz bu zeytin olmasa burada geçinemeyiz. Köylü yasta. Biz sit alanında kazı yapmıyoruz, define aramıyoruz. Hepimiz yargıdayız. Çare nedir? Bu işle yıllardır uğraşıyoruz. Devlet 2006-2007'de para verdi, zeytini diktirdi. Zeytin de dikilmezse bu memlekette ne olacak? Şu an geçimimiz zeytin. Bintepeler'in bozulmasını istemiyoruz. Devlet bizden tepeleri alsın. Biz bozulmasını istemeyiz. Yeter ki kullandığımız arazilerde zeytin dikmeye, işlemeye müsaade etsin" dedi.

Kendirli Mahalle Muhtarı İbrahim Kerse, yıllardır bu sorunla uğraştıklarını ve köylünün çok mağdur olduğunu anlattı. Kerse, "Köyden 12 kişi yargılanıyoruz. Yeni dikilen zeytinleri tespit etmişler. Mahkemeye gittik, ifadeleri verdik. Zeytin diktiğimiz için yargılanıyoruz" dedi.

MAHKEMEDEN CEZA GELDİ

Ahmetli Dibekdere Mahallesi'nde yaşayan Orhan Pamuk ise tarihi dokuyu bozmakla suçlandığını ve mahkemelik olduğunu anlattı. Mahkemede kendisine 2 bin 500 lira para cezası kesildiğini, parayı ödemediği taktirde 18 ay hapis cezası ile cezalandırılacağını kaydeden Pamuk, "Devlet zeytin dikin diye teşvik verince biz de zeytin diktik. 1 yıl sonra da İzmir 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun dava açtığını öğrendik. Jandarma ifade istedi, ifade verdik. Mahkemeye çıktık. Mahkemeden karar geldi. 2 bin 500 lira para cezası, ödenmediği taktirde 18 ay hapis cezası çıktı. Ayrıca zeytin ağaçlarının sökülmesine karar verildi. Biz de bunun üzerine itiraz ettik, kararı temyize gönderdik. Zeytin diktiğimiz için mahkemelik olduk. Tarihi dokuyu bozmakla suçlandık. Dönüm başına devlet 250 lira destek vermişti. Destek verip sökülmesi istenen zeytin ağaçlarının sökülmesi çok yanlış" diye konuştu.

'KARARDAN VAZGEÇİLSİN'

Manisa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı İbrahim Demran da zeytinin yasa ile korunan bir tarım ürünü olduğunu belirterek, insan sağlığına etkisine dikkat çekti. Demran, "Gölmarmara, Saruhanlı, Salihli ve Ahmetli ilçelerini kapsayan Bintepeler var. Bu bölge kral mezarlarının olduğu bir bölge. Aynı zamanda da zeytin arazileri oldukça fazla. Bu alanda yaklaşık 50 bin dekar tarım arazisi sit alanı içinde. Burada dikili olan zeytin ağaçlarının köklenmesi söz konusu. Tarihi eserlere zarar verebileceği gündemde. Tarihe hepimiz sahip çıkmalıyız, ancak bu bölge yüzlerce yıldır insanların tarım yaptığı bir yer. Zeytin ve zeytinyağı Türkiye'nin ithal etmediği birkaç üründen birisi. Anıtlar Kurulu'nun kararı gündeme alınırsa on binlerce zeytin ağacının, devlet desteği ile kurulan zeytin bahçelerinin sökümü söz konusudur. Tarih kadar zeytin de önemlidir. Bu ağaçların anıt mezarlara zarar vermediğine inanıyoruz ve bu konunun yeniden değerlendirilerek karardan vazgeçilmesini istiyoruz" diye konuştu.