Akyaka sahilinde şaşkınlığa yol açan yüzlerce arının ölüm nedeniyle ilgili çalışmalar yapılıyor. Uzmanlar, üreticileri korkutacak bir durum olmadığını, arıların "acemiliklerinin kurbanı" olduklarını öne sürüyor.

Arı yetiştiriciliği ve ıslahı uzmanı Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Akyaka beldesindeki arı ölümlerinin kitlesel olmadığına dikkati çekti.

Sahile vurduğu belirtilen arıların görüntü ve fotoğraflarını incelediğini ifade eden Doğaroğlu, söz konusu arıların genç arılar olduğunu söyledi. Kışın genelde kovanlarda genç arıların kaldığına işaret eden Doğaroğlu, yön duyguları fazla gelişmemiş genç arıların baz istasyonları veya verilen ilaçların da etkisiyle yorularak denize düşmüş olabileceğini bildirdi.

Hava soğuk olduğunda kovanda bal tüketimi arttığı için arıların suya ihtiyaç duyduğunu anlatan Doğaroğlu, şöyle konuştu:

"Su ihtiyacını karşılayamayan arılar, bal yiyemedikleri için halsiz kalıyor. Su içmek isteyen arılar kovanları terk ediyor. 'Acemi' diyebileceğimiz bu genç arılar, deniz suyunun içilebilir olduğunu zannederek Akyaka sahiline inmiş olmalı. Soğuk nedeniyle kasları donmuş, adeta felç geçirmiş durumdaki bu arıların yeniden havalanamadıkları için dalgaların altında kalarak öldüğünü düşünüyorum."

Akyaka sahiline vuran bazıları ölmüş, bazıları ise ölmek üzere çok sayıda arı şaşkınlığa neden olmuştu. Bazı vatandaşlar, dalgalar altında kalan arıları ölmemeleri için kurtarmaya çalışmıştı. Çevreciler, arıların baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik dalgaların yön duygularına zarar vermesi sonucu denize düştüğünü iddia etmişti.