Manisa Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Hayvan Bakım ve Tedavi Merkezi'nde çeşitli suçlara karışmış veya sahiplerinin bakamadığı gerekçesiyle getirilen ve 'vahşi ırk' olarak bilinen 'pitbull' cinsi köpekler, bakımlarının yanı sıra müzikle terapi edilerek uysallaştırılıyor. Merkezde bulunan 54 pitbull cinsi köpeğe günde 3-4 saat klasik müzik veya hareketli müzikler dinletilerek insanlarla dostluk bağı kurmaları sağlanıyor. Hayvan Bakın ve Tedavi Merkezi'nden sorumlu Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı Talip Akbaş, toplumda 'pitbull' cinsi köpeklerin tehlikeli olarak göründüğünü ancak aslında durumun öyle olmadığını söyledi. Hayvan Bakım Tedavi Merkezi'nin pitbulllar için ayırdıkları 40 hayvanlık kafes kapasitesini aştığını belirten Akbaş, "Merkezimize çeşitli suçlara karışmış veya sahibi tarafından bakılamayıp getirilen 54 pitbull bulunmakta. Türkiye'de kanun gereği bu hayvanları sahiplendirmemiz mümkün değil ve ömür boyu merkezimizde bakmak zorundayız. Fakat kapasitemizi aşmış durumdayız. Bu hayvanlarımız bir nevi burada hapis hayatı yaşıyorlar. Özgürlüklerinden yoksunlar" diye konuştu.

'PROTOKOLLE ÖZGÜRLÜKLERİNE KAVUŞTURMAYI PLANLIYORUZ'

Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü ile yapacakları çalışma hakkında bilgi veren Akbaş, "Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü ile ilgili ortak bir çalışma yürütüyoruz. Hayvan sevenlerin de içinde olduğu bir protokol ile güvenebileceğimiz insanları iyi araştırıp, bunların sahiplendirmeyi düşünüyoruz. Sahiplendirdikten sonra işimiz bitmeyecek. Rutin olarak oluşturacağımız bir ekip ile bu hayvanların rutin denetimlerini yapacağız. Eğer sıkıntı yoksa bu hayvanlar daha özgür bir ortamda yaşamış olacaklar. Amacımız hayvanlarımızın özgürlüğüne kavuşturmak" diye konuştu.

'PİTBULL'UN YETİŞTİRİLDİĞİ ORTAM ÇOK ÖNEMLİ'

Pitbulların yetiştirildiği ortamın çok önemli olduğu vurgulayan Akbaş, "Bu hayvanları kötü amaçlı kullanmayalım. Çünkü bu hayvanlar tehlikeli gibi görünse de aslında öyle değiller. Personelimiz her gün yanlarına giriyor. Gayet uysal yaklaşıyorlar. Pitbull'un yetiştirildiği ortam çok önemli. Merkezimizdeki hayvanların birçoğu çeşitli suçlara karışmış hayvanlar. Kahvehane baskını veya çeşitli saldırıda kullanılmış. Veteriner hekimlerimiz ve personelimiz sürekli olarak bu hayvanlarımızın yanına giriyorlar. Onlarla birlikte olup vakit geçiriyorlar. Şu an merkezimizdeki köpeklerimiz gayet uysal ve zararları yok. Bugüne kadar personelimiz bir olay yaşanmadı" dedi.

'PİTBULLARI ÇOCUK YETİŞTİRMEYLE EŞ DEĞER GÖRÜYORUZ'

Hayvan Bakım ve Tedavi Merkezi'nde görevli Veteriner Hekim Mehmet Bayram, Pitbullar'ın özlerinde tehlikeli olmadığını, sadece yetiştirildiği ortama göre tehlikeli hale getirilebileceğini dile getirdi. Bayram, "Aslında çok fazla tehlikesi yok. Yanlış ellere düşerse tehlikeli olabilirler. Pitbulları bir çocuk eğitir gibi eğitmemiz gerekir. Eğer çocuğunuzu iyi eğitirseniz, gelecekte topluma ve insanlara karşı iyi olur. Hepsi bebek gibidir. Ama yanlış uygulamalara ve eğitimlere tabi kalırlarsa tehlikeli olabilirler. Pitbullu çocuk yetiştirmeyle eş değer olarak görüyoruz" diye konuştu.

'MÜZİKLE TERAPİ UYGULUYORUZ'

Merkezlerine çeşitli suçlara karışmış olarak gelen hırçın pitbullları çeşitli yöntemlerle duygusallaştırdıklarını ifade eden Veteriner Hekim Bayram, yöntemlerden en önemlisinin de müzik terapisi olduğunu söyledi. Bayram, "Bizim buradaki temel çalışmalarımızdan biri kısırlaştırmadır. Kısırlaştırmanın hormonel olarak hayvanların üzerinde sakinleştirici bir etkisi var. Pitbullarla ilgilenen bakıcımızla müzik eşliğinde çalışmalar yapıyoruz. Bir nevi müzikle terapi uyguluyoruz. Klasik müzik veya eğlenceli parçalar dinletiyoruz. Çoğunlukla Mozart dinletip, insana alıştırıyoruz" dedi.

'KLASİK MÜZİK DİNLETEREK DOST OLDUĞUMUZU GÖSTERİYORUZ'

Merkezdeki pitbullardan sorumlu personel Oktay Yılmaz ise günde 3-4 saat köpeklere klasik müzik dinleterek sakinleşmesini sağladıklarını ifade etti. Kafeslerindeki köpeklere cep telefonunu hoparlöre bağlayarak, kimi zaman da sadece cep telefonu eşliğinde Mozart dinlettiğini anlatan Yılmaz, "Klasik müzik dinleterek onlara kendimizin daha yakın dost olduğumuzu göstermeye çalışıyoruz. Onlar da bunun farkına varıyorlar. Bize yaklaşmaya başladılar. Böylece uysallaştılar. Dostluğumuz pekişti. Günde en az 3 veya 4 saat belli zamanlarda müzik dinletiyoruz. Beraber olduğum her an müzik dinletmeye çalışıyorum. Kafeslerinde dinlenirken müzikleri dinliyorlar. Müziğin sesini kimi zaman açarak daha fazla motive olmalarına çalışıyoruz" diye konuştu.

Yılmaz, merkezlerine gelen pitbulların ilk günkü halleriyle şimdiki halleri arasında çok farklılıklar olduğunu vurgulayarak, "İlk geldiği zaman yanlarına yaklaşmamız imkansızdı. Müziğin onları sakinleştirdiği fark edince, bu uygulamaya devam ettik. Olumlu sonuçlar aldık. Şimdi yanlarına girerek onlarla daha iyi iletişim kurabiliyoruz" dedi.