Ali Budak- Sızdırmazlık elemanları üreticisi KASTAŞ, Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde 40 bin metrekarede kurulu yeni üretim tesisinin resmi açılışını gerçekleştirdi. İzmir’de son yıllarda yapılan en büyük ölçekli sanayi yatımlarının başında gelen ve 60 Milyon liraya mal olan üretim tesisinin açılış töreninde konuşan KASTAŞ Sızdırmazlık Teknolojileri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Atılgan, 1981 yılında İzmir 1’inci Sanayi Sitesi’nde başladıkları üretim sevdasının 1996 yılından bugüne Çiğli Atatürk OSB’de beş ayrı noktada devam ettiğini hatırlatarak,  ‘Yeni yatırımlar gerçekleştirmek, dünya pazarlarında daha fazla söz sahibi olmak için üretim tesislerimizi Menemen’de tek çatı altında topladık. Ben ve arkadaşlarımın ikinci evi artık burası. Evimize hoş geldiniz’ dedi.


80 ülkeye ihracat



KASTAŞ’ın Türk Malı güvencesi ile ürettiği 17 binden fazla ürünün 80 ülkede alıcı bulduğunu hatırlatan Atılgan, 2018 yılının ilk yarısında Ar-Ge Merkezi kabulünün yapılması ile yeni ürün tasarımı ve üretiminde ivme kazanacaklarına dikkat çekerek, ‘Kastaş İzmir’den çıkan bir marka olarak sızdırmazlık elemanları sektöründe dünyanın ilk beş üreticisinden biridir.  Türk ekonomisinin yaşadığı katma değer sorununu ve toplam ihracat içinde katma değeri yüksek ürünlerin sadece yüzde 3,5 olmasını kabul edilemez buluyoruz. İhracatımızın kilogram değeri 1,37 dolar seviyesinde. Buna karşılık ise 25 gramlık bir kalp pili 3 bin 700 USD’ye ve bu kalp pilinin kilogram değeri 170 bin USD’ye karşılık geliyor. 1 kilogram kalp pili üretimi, bir otobüsün değerine eşit. Bir TIR ilaç almamız için 27 TIR mermer satmamız; bir IPAD alabilmemiz için bin 800 kilogram domates satmamız gerekiyor. Bu verdiğimiz örnekleri tersine çevirebilmemiz için, teknolojik ürün üretimine odaklanmamız gerekiyor. KASTAŞ üretiminde ve ihracatında ülke ortalamalarının 40–50 katı seviyesinde katma değerli ürünün üretimini, satışını ve ihracatını yapmaktadır. Bu katma değer düzeyi gurur kaynağımızdır. Önümüzdeki dönemde yeni yatırım ve üretim kalemlerimiz, gıda sanayisinin ihtiyacı olan kauçuk ve plastik ürünlerin üretimi ve bir diğeri de havacılık ve savunma sanayisinin ihtiyacı olan ürünlerin tasarımı ve üretimi olacaktır’ dedi.

 

Ar-Ge ve teknolojiye yatırım


KASTAŞ’ın pazarda daha güçlü ve etkin olabilmesi için Ar-Ge ve teknoloji alt yapısını sürekli geliştirdiklerini, bu kapsamda beş hat olarak planlanan ve iki hat olarak devreye alınan otomatik depolama sistemine 2 Milyon Euro yatırım yaptıklarını kaydeden Atılgan, şöyle devam etti: Otomatik Depolama Sistemi yatırımımız, ürünün sevk edilmesi sürecinde insan hatalarını minimize edecek, minimum iş gücüyle teslimatlara büyük hız ve kalite kazandıracak ve lojistik anlamda bize büyük avantajlar sağlayacak.  Diğer bir önemli yatırımımız AOSB’deki fabrikada fiziksel şartların yetersizliğinden sadece tek makineyle çalışma imkânı bulduğumuz, saniyede 15 adede kadar ürünün hem ölçü kontrollerinin yapıldığı hem de ürün üzerindeki fiziksel hataların tespit edildiği ikinci görsel kontrol makinemiz bu ay devreye alınmıştır. 2018 sonuna kadar üç makinenin daha alımı ve kurulum kararı var. Böylece günde bir buçuk milyonun üzerinde seçim kapasitesi ile ürünlerimiz görsel ve ölçüsel kalite kontrolden geçecek ve müşteri memnuniyeti en üst seviyelere çıkabilecektir.


‘Bu yatırım yorgunluğumuzu aldı’


EBSO Meclis Başkanı ve Menemen Plastik İhtisas OSB Yönetim Kurulu Başkanı Salih Esen de 2001 yılında çalışmaları başlayan OSB’de ilk fabrikanın açılışında bulunmaktan duyduğu mutluluğu ifade etti. Toplamda 855 dönüm alanda faaliyet gösterdiklerini, 501 dönümlük alanın 41 parsel olarak sanayicilere tahsisinin yapıldığı bilgisini veren Esen, ‘Kuruluş çalışmalarında çok zorluk yaşadık. Çok zor bir coğrafyada, deyim yerindeyse iğne ile kuyu kazarak OSB’mizi kurduk. 500 dönüm sanayi alanını tam bin 113 kişinin tapularını tek tek alarak oluşturduk. 22 metrekare bir arsanın kamulaştırması tam on yıl sürdü. Tüm bu çalışmaları bir lira kredi almadan sadece sanayicilerimizin aidatları ile başardık. 2010 yılında ilk kazmayı vurduk ve 2015 yılından itibaren sanayicilerimize tahsislerimize başladık. Bugün itibarıyla tahsisi yapılmamış tek bir parselimiz dahi bulunmuyor. Bu çalışmaları yaparken, çok yorulduk. Ancak Kastaş’ın bu muhteşem fabrikasını gördükten sonra tüm yorgunluğumuzun geçtiğini söylemem gerekiyor’ dedi.

 

İzmir, serbest şehir olmalı


Kendisinin de makine imalatı yapan bir şirketi olduğunu ve Kastaş ürünlerini uzun yıllardır güvenle kullandığını belirten EBSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili İbrahim Gökçüoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: EBSO yönetimi olarak bu yatırıma tam destek verdik. İzmir’in Kastaş gibi yüksek teknolojili ürün üreten markaları çoğaltması gerekiyor. Ülkemiz için büyük önem taşıyan yüksek teknolojili yatırımları ‘serbest şehir’ vizyonu ile pilot olarak İzmir’e kazandıralım.  İzmir’de bu başarı yakalandığında, bu projeyi tüm Türkiye’ye yaygınlaştıralım. Üniversitelerimiz, teknik okullarımız, altyapımız bu vizyon için hazır. Yine bu vizyonla sanayide, üretimde, eğitimde Endüstri 4.0 Devrimi’ne ayak uydurabiliriz. Türk sanayicisinin motivasyonunda azalma gördüğümüzü, inşatçılığın, ‘yap-sat’çılığın öne çıktığını söylememiz gerekiyor. Bu motivasyonu artırmak için vizyoner hedeflere ve projelere ihtiyacımız var.