Aykut Polatlı-Gelecek yılların Türkiye'sinin AB'nin belirlediği demokrasi ve hukuk çerçevesinde olacağını da sözlerine ekleyen AB Uzmanı Can Baydarol, önümüzdeki dönemde Türkiye'yi mülteci geçişleri, AB üyeliği için açılan Ekonomik ve Parasal Fasıl ile Gümrük Birliği konuları gündemini meşgul edeceğini belirtti.

Baydarol, 'AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerde önümüze çıkacak sorun ya da konular Türkiye'nin önümüzdeki yıldan itibaren gündemini meşgul edecek. Mülteci geçişleri konusu başta olmak üzere daha önce anlaşılan konularda Türkiye'nin beklentilerinin yerine getirilmediğini devlet yetkilileri tarafından dile getiriliyor. Bu yüzden de vize ve geri kabul anlaşması askıda. Bunun akabinde AB'ye üyelik çerçevesinde 17. Fasıl, Ekonomik ve Parasal Fasıl, açıldı. Bunun haricinde yeni bir gündem de AB'nin gerçekleştireceği Gümrük Birliği Anlaşması'na revizyonu. Bunlar AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerinde kritik unsurlar olacak' dedi.  
Baydarol, 'AB üyelik için açılan Ekonomik ve Parasal Fasıl maddesi ise Türkiye'nin AB'ye entegrasyonu için olmadığını AB ile Türkiye'nin koordinasyonunun sağlayacağını belirtti '17. fasılın açılması ile para ve mali politikalar daha yakından izlenebilecek ve ülkemize dair doneler elde edilecek' dedi.


Bizim diplomalılarımız AB'de çalışamaz

2017 yılında tarım ürünlerinin Gümrük Birliği'ne dahil edilmesi ve kamu kurumları ihalelerine yurtdışı firmaların da katılabilmesinin hedeflendiğini de anlatan Can Baydarol, 'Bu konuda hükümet, Ekonomi Bakanlığı'na onay verdi. Bu ilişki hizmet sektörünü de etkileyecek. Mühendislik doktor hemşire gibi o hizmet için diploması alanların da diplomalarını karşılıklı olarak tanınması da söz konusu olabilecek. Ama bizim mühendisimiz gidip Almanya'da çalışabilir mi 'Hayır'. Endişem; eğer biz eğitim sistemimizi buna uyarlayamazsak yurtdışındaki sertifikalı mühendisler bizim mühendislerimizi kendi ülkemizden kovalar. Kamu ihalelerinin karşılıklı serbestleştirilmesinde ise biz o kadar şeffaflaşmayı sevmiyoruz. Çünkü açılan her ihalede, ihale kanunu değişiyor. Yani önümüzdeki yıl bambaşka bir ekonomi gündemi ile tartışır olacağız.'


AB Düyun-u Umumiye'yi yaşıyor

AB'nin kendi içerisinde de bir çok sorunla uğraştığını dile getiren Baydarol, AB'nin euroya geçişte ters bir politika izlediğini belirterek, 'AB önce bir devlet olarak ortaya çıkıp para sistemi ondan sonra belirlenmeliydi. AB önce parayı çıkardı geresini ise zamana bıraktı. Her devlet kendi ekonomik politikalarını, harcamalarını kendisi belirlemeye devam etti. Bu yanlış bir adımdı. Bu nedenle AB kendi içerisinde ekonomik sorunlar yaşamakta. Bunun en büyük örneği Yunanistan. Euro bölgesine geçen Yunanistan'ın kredi derecelendirilme kuruluşları tarafında en güvenilir ve yatırım yapılabilir oran olan AAA yükseltmesi ile Yunanistan neredeyse dünyadan faizsiz borç aldı. Ödeme günü geldiğinde elde para yoktu. Bu durum kocanın 100 bin lira kazanırken evdeki hanımın 150 bin lira harcamasıdır. Bu nedenle AB şu anda bizim Düyun-u Umumiye'yi yaşadığımız bir süreci yaşıyor' diye konuştu.