Dolar rekorunun da rekorunu kıracak kadar yükseldi. Ülkedeki siyasi belirsizlik ve terör olayları nedeniyle dolar 3 lirayı da gördü. İş dünyası dolar nedeniyle endişeli. Doların yükselmesi sokaktaki vatandaşı da etkileyecek durumda. Samanı bile ithal ettiğimiz ülkemizde doların yükselmesi demek, başta gıda ürünleri olmak üzere birçok ürüne zam demek. Ancak Başbakan Ahmet Davutoğlu'na göre kaygılanacak bir şey yok. Davutoğlu, doların hızla yükselmesine dair yaptığı yorumda bunların kalıcı tepkiler olmadığını ve kaygılanacak bir durumun olmadığını söylüyor.

Bazı gazetelerin Ankara temsilcileriyle dün bir araya gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, ekonomiye ilişkin sorular üzerine özetle şu mesajları verdi:

"TÜRKİYE'DE OLUMSUZLUK TRENDİ YOK"

"Her görüşme sonrasında bizzat çıkıp basına açıklama yaptım, ikili dil kullanmadım. Sayın Cumhurbaşkanımız anayasaya uyarak anayasal sınırlar içinde 116. Maddeye dayalı olarak bir karar aldığında Sayın Cumhurbaşkanımızı kim izam edebilir? Eğer o karar alınmak durumunda kalır da hükümeti kurarsam yine anayasal çizgide kaldığım için kuracağım. Hiçbir ülke bir yılda 4 seçimi böyle az ekonomik hasarla atlamazdı. Ne bütçe disiplinimizde, ne bankacılık sistemimizde, ne para politikalarımızda bir sapma oldu. Dar gelirlilerimizin, enflasyondan ve büyümenin yavaşlanmasından etkilenmemesi için tedbir de alıyoruz, yatırımlarımız durmuyor. Türkiye'nin şu ana kadar notunda, bütün bu risklere ve terörle mücadeleye de rağmen bir olumsuzluk trendi yok.

"ÇAĞIRDIM BABACAN'I ÇOK GENİŞ BRİFİNG ALDIM"

Geçen hafta Bakanlar Kurulu yaptık, arkasından ekonomi bakanlarını toplantıya çağırdım. Ondan önce de Merkez Bankası Başkanını kabul ettim. Sayın Babacan'la birlikte dünya ekonomisindeki gelişmelerle ilgili çok geniş bir brifing aldım. Yani terörle mücadele, koalisyon çalışmaları sürerken, bir taraftan halkı ilgilendiren, diğer taraftan küresel ekonomiyle ilgili toplantılara da devam ettim.

"EĞER KAYGIM OLSAYDI"

Sayın Kılıçdaroğlu'yla ikinci görüşmeye karar verdiğimizde doların düşmesiyle Sayın Bahçeli'yle işler bitince doların yükselmesine baktığınızda aynı şeyde, yani bunlar refleksif tepkiler. Yapısal ve kalıcı kriz tepkileri değil. Birinde olumlu yönde, diğerinde olumsuz yönde. Eğer çok kaygılı olsaydım Sayın Bahçeli'yle görüşmeyi pazartesi akşamı yapmazdım yani cuma günü olsun diye haber gönderirdim, piyasaların kapanmasını gözetirdim. Bu tür şoklara karşı ekonomimize ve piyasamıza güvendiğimiz için her an her görüşmeyi yapıyoruz.

"KAYGILANACAK BİR DURUM YOK"

Yani burada kaygılandırıcı bir durum yok. Ama dünyada var. Bizim o trendleri takip ederek doğru kararlar almamız lazım. Turizm sektöründe aldığımız kararlar oluyor, tek tek noktasal müdahale-lerle birtakım kriz şeylerinin önüne geçiyoruz."