Simge Özden-DİSK Ege Bölgesi Temsilcisi Memiş Sarı, Bireysel Emeklilik Sistemi'ne zorunlu girişin asgari ücret ile çalışanları zor duruma soktuğunu ifade etti. BES'in bir dayatma olduğunu ifade eden Sarı, 'DİSK Araştırmanın yapmış olduğu araştırmaya göre açlık sınırı 1670 lira. Onun da altında bulunan asgari ücretin 1404 lira olduğu açıklandı. Asgari ücretten 125 lirayı BES'e verdiğinizde, geriye komik bir rakam kalıyor. Hükümetin 104 lira zam vermesinin nedeni şuydu; örneğin 80 TL zam vermiş olsaydı, 1300 TL alan birinden 1 Ocak'tan itibaren BES'e geçmesi ile birlikte işçi bir yandan hem eski parasını alamayacaktı, hem de bireysel emekliliğe katkı sunacaktı. Bireysel emeklilik zorunlu bir dayatmadır. Biz zorunlu dayatmaların hiçbirini kabul etmiyoruz. Özellikle asgari ücretle çalışan insanlara 104 TL zam yapıp 100 TL'sini bireysel emekliliğe kesmek demek asgari ücrete 4 lira zam vermeleri demektir. Zaten devletin emeklilikle ilgili zorunlu kurumları var. Bunlar Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur. Üçü Sosyal Güvenlik Kurumu diye tek kurumda birleştirildi. Bu kurum herkesin sigortasını, vergisini alabilirlerse devletin kendi denetiminde daha iyi işleyeceğini söyleyebiliriz. Ancak Bireysel Emeklilikte öyle bir şey yok. BES'le beraber asgari ücret yoksulluk sınırı değil, açlık sınırı altına itilmiştir. Bizler ilk iki ay zorunlu olduğu için iki ayın sonunda bireysel emeklilik sigortasından üyelerimizin ve vatandaşlarımızın çıkması gerektiğini söylüyoruz' dedi.

200 TL nereye gidecek?

Memiş Sarı sözlerine şöyle devam etti: BES'te işverenler parayı kestikleri için eğer işçi çıkarsa ve çalışanlarımız çıkışla ilgili herhangi bir bilgi veya belge vermezse bu zorunlu olarak devam edecek. O zaman gasp edilen paranın kim tarafından nasıl kullanılacağı net değil. Bizlerden kesilen işşizlik sigortası diye bir fon var. İşsizlik sigortasının tarafları işçi ve işverendir. İşveren ve işçinin taraf olduğu işsizlik sigortasında kullanım hakkı sadece hükümette. Hükümetin hiçbir katkısı yok. Para ikisinden kesiliyor ama kullanım hakkı hükümette. İstediği gibi kanun hükmünde kararname ve bakanlar kurulu kararıyla çeşitli yerlerde kullanabiliyorlar. Bu para işsiz gezen ve iş bulmak için kapı kapı dolaşan işsizlerin parası. Bireysel emeklilik sigortasında da böyle. Direkt işçiden kesiliyor. Kullanım hakkı devletin. Eğer bireysel emeklilik sigortası için kesilecek paranın denetiminde söz hakkı işçilerin kendisinde olacaksa o zaman paranın doğru kullanılacağına inanıyoruz. Ayrıca ilk iki ayda 15 milyon insandan 200 TL kesilecek. Bu da 30 milyon para yapar. Bu iki ayın kişiye ödeme koşullarının hangi şartlarda olacağı bile net değil. Bu, işçinin kendi emeği ile kazanıp aldığı paraya uzatılan bir eldir. Onun bile cevabı yok' dedi.