Ali Budak- Türkiye'de maliyet artışlarıyla en fazla mücadele eden sektörlerin başında gelen hayvancılık sektöründe, özellikle dolardaki yükseliş sonrası yem başta olmak üzere girdi maliyetleri çok arttı. Sektör ise devletten destekleyici tedbirler bekliyor. Hayvancılık sektöründe herkesin kendine has dertleri olduğunu ve şu an en şaşkın sektörlerden bir tanesi olduklarını belirten İzmir Ticaret Borsası Canlı Hayvan Meslek Komitesi Üyesi İsmail Emin Kentli, süt üreticisi ve besi hayvancılığı ile uğraşanların birçok sıkıntıyla karşı karşıya kaldığını ifade ederek, "Ulusal Süt Konseyi toplandı ve çiğ süt fiyatını 1 lira 70 kuruş olarak açıkladı. Belirlenen fiyat ise 15 Ağustos'tan itibaren devreye sokulacaktı. Zaten aşağı yukarı 4-5 aydan beri çiğ süt üreticileri bayağı bir sıkıntıdaydı. Onun üzerine 1 lira 70 kuruşluk fiyatı net fiyat yapılmasını ve Ağustos 15'i beklemeden 1 Ağustos'tan itibaren uygulamaya geçilmesini önerdik. Borsa olarak da hazırladığımız yazıyı Ulusal Süt Konseyi'ne ve bakanlığa ilettik. Ancak bunu ilettiğimizde dolar 5 lira 28 kuruştu. Birden bire dolar 7 liralara çıktı. Bu da girdi maliyetlerini yükseltti. Örneğin, süt yeminin çuval fiyatı 75 lira seviyesinde iken 85 liraya çıktı. O nedenle de kilosu 1 lira 70 kuruş olan çiğ sütün bir değeri de kalmadı" dedi.

 

Fiyat, revize edilsin

Dövizdeki artış nedeniyle çiğ sütte belirlenen 1 lira 70 kuruşun artık yeterli olmadığını ifade eden Kentli, "Dolayısıyla, öncelikle fiyatın bir an önce uygulanması, hatta revize edilmesi gerekebilir. Şu anda yüksek tonaj bazı firmaların kilosu 1,70-1,75 lira seviyelerinde aldıklarını duyuyoruz. O nedenle de fiyatın bir an önce revize edilmesi de gerekebilir. Ve yem fiyatlarına da hükümet tarafından destek yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ama ne yapılır, nasıl revize edilir, onu da bilemiyorum. Çünkü yem fiyatlarında artık önüne geçilebilir bir durum yok. Yani doların bu paritelere gelmesinden dolayı, onun önüne de geçemiyoruz" dedi.  


Üretici güvensiz

Devletin süt fiyatlarına verdiği desteklemede de düzenleme yapması gerektiğini belirten Kentli, şöyle konuştu: "Bugüne kadar 5 kuruş, 6 kuruş, 8 kuruşa kadar çok nadir de olsa destekler aldık. Fakat bu süt fiyatlarının yükselmesiyle beraber, devletten aldığımız destekler litrede 3 kuruşa kadar düştü. Yani devletin ürettiği destek kampanyası, süt fiyatları yükseldiğinde üreticiye verdiğim desteği geri çekeyim şeklinde oluşuyor. Bu da olmaz. Neticede destek verecekseniz bu sektöre, bunu standart, aynı şekilde sürdürmeniz gerekiyor. Ancak bu sayede inandırıcı olabilir. Dengeyi bu şekilde sağlayınca maalesef o zaman üreticinin güveni de kalmıyor."
 

Mevcut duruma şaşkınız

Bunun dışında besi hayvancılığında da sıkıntılar olduğunu belirten Kentli, "Yurt dışından çok miktarda ithal hayvan geldi. Hayvanların geçen sene kilosu aşağı yukarı 4 dolar seviyesinde iken bugün maliyeti doların yükselmesi nedeniyle arttı. Ortalama 300 kilo bir hayvanın bugün Türkiye'ye geliş fiyatı 6 bin, 6 bin 500 lira oldu. Bu maliyetle baktığımızda hayvanın satış fiyatı taş çatlasın 9 lira olsun. Bunun zaten 2-2,5 lirası zaten yem gideri. Dolayısıyla siz hiçbir şey kazanmazsınız. O nedenle de artık hiçbir şey de getiremezsiniz yurt dışından. Rasyonel olarak bakıldığında da ortadaki tıkanmadan dolayı getiremezsiniz. O nedenle de çok şaşkın konumdayız. Hem de şu an kararsızız. Ne yapacağız, ne edeceğiz, bildiğimiz işi işleme açısından neler yapabileceğimizi ve ileriye yönelik mücadelemizi nasıl sürdürebileceğimizi bilmiyoruz. Zaten sürdürmekte çok zor. Ama tabi ümitsiz de olmamak lazım. Çalışmaya devam edeceğiz. Hem sütü hem eti, üretebildiğimiz kadar üretmeye de devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.