Ali Budak- Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Şubat ayı meclis toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda atıksu, altyapı ve evsel katı atık bertaraf tesisleri tarifelerinde mevzuattan kaynaklı yaşanan sıkıntılara değinen Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkan Vekili Erdoğan Çiçekçi, İzmir’de Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulmasını önemsediklerini ve oda olarak konuyla ilgili bir çalışma grubu kurduklarını söyledi.

‘Bölgemiz için TDİOSB kurulması önemsiyoruz’

Şubat ayı içerisinde oda yönetimi olarak iki çalışma grubu kurduklarını açıklayan Çiçekçi, ‘Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TDİOSB) Kurulmasına ilişkin Çalışma Grubu  ilk toplantısını gerçekleştirdi. 25 Kasım 2017 Tarihli Yönetmelik ile ya kurumlarla ortaklaşa, ya da özel hukuk tüzel kişilerince veya gerçek kişilerce TDİOSB kurulabiliyor. Bölgenin kurulması, İzmir ve bölgenin mevcut potansiyeli açısından çok önemsiyoruz. Kümelenme modeli ile tarım ve sanayi entegrasyonunun sağlanabileceği ve katma değerli üretimde aşama kaydedileceğini umuyoruz’ diye konuştu. Çiçekçi, diğer çalışma grubunun da Dijitalleşme Çalışma Grubu olduğunu belirtti.

Belediyeler farklı tarife uygulamasın

Yönetmelik gereği atıksu altyapı yönetimleri ve evsel katı atık idareleri, hizmetlerinden yararlananlardan bu hizmetlerinin maliyetini kendi belirlediği tarifelere göre topladığını belirten Çiçekçi, şöyle devam etti: Sanayiler için ücretlendirme, atıksu debisi ve kirlilik yüküne, sanayi dışı aboneler için tüketilen su miktarına ya da idarece belirlenecek atıksu miktarlarına göre yapılacak. Her ilçe belediyesinin farklı bir tarife uygulamasını aşamıyoruz. Yönetmelikte yapılacak düzenleme ile bu farklılığın kaldırılmasını bir kez daha talep ediyoruz.

‘Önlemlere rağmen işsizlik düşmüyor’

EBSO Meclis Başkanı Salih Esen ise ‘Özellikle Afrin harekatı ile birlikte, sabah akşam Türkiye’de sadece bu konuşulur oldu. Mecliste bazı tasarılar görüşülse de, ekonomistler dahi, ekonomiden çok bu konulara ve 2019 seçimlerine yoğunlaşmış durumda. Oysa ki, ekonominin gündemden düşürülmesine izin verilmemeli. Doların ateşi yine yükselmekte, enflasyon bir türlü düşürülememekte ve birçok teşvik ve önleme rağmen işsizlik oranı gerilememekte’ ifadesini kullandı.

‘Atmosfer, yabancı yatırımcıları olumsuz etkiliyor’

Bu atmosferin  yabancı yatırımcıları olumsuz yönde etkilediğini belirten Esen, konuşmasını şöyle sürdürdü: Mevcut siyasi, askeri şartlar yabancı yatırımcıların yatırım planlarını değiştirdi. Rakamlar özellikle son 4 yılda yabancı yatırımların her yıl daha da azalarak gerilediğini açıkça gösteriyor. Gelişmekte olan bir ülke olarak, en son isteyeceğimiz şey de bu. Türkiye'nin AB, Rusya ve ABD ile olan ilişkilerinin değişken ve belirsiz seyri devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde, uzun zamandır gergin olan Almanya ve ABD ile olan ilişkilerin düzeltilmesine yönelik yapılan görüşmeler çok kıymetli. İçinden geçmekte olduğumuz süreç ve hassas dış politika bunu gerektiriyor.

İşverene ‘arabulucuk’ önerisi

Toplantıya konuk olarak katılan Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serkan Odaman ise, ‘İşçi ve işveren arasındaki hukuksal süreç ve mevzuatlarda, işveren daha çok arabuluculuk yöntemini kullanmaya başladı. Zaten bizler de bunu öneriyoruz. Sürecin hukuk yoluyla çözülmeye çalışılmasında ise süreç hem daha uzun hem de işveren aleyhine sonuçlanıyor. Hukukun bu konuda yapısı işçiden yanadır. Çünkü bunun tarihten gelen bir yapısı vardır. Bu nedenle de arabulucuk önem taşıyor’ dedi. Toplantı sonunda Odaman'a plaket takdim edildi.