EBSO Nisan ayı meclis toplantısında çocuk istismarcılarına sert tepki vardı. İstanbul Küçükçekmece'de küçük bir çocuğa tecavüz olayını hatırlatarak olaya sert tepki gösteren EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, "Düşünün ki o çocuk ne yaşıyor? Bu, ne psikolojik tedaviyle ne doktor desteğiyle ne anne-baba desteğiyle unutulabilecek, üzeri örtülebilecek bir travma değildir. Bunu yapanın cezası belli. Bunu yapanın cezası idam." dedi.

Yorgancılar, şöyle devam etti: "Belki de sadece bununla ilgili bir idam kararının yeni baştan gündeme gelmesi lazım ki belki caydırıcı olur. İnşallah son olur diyoruz ama Özgecan olayında da son olur demiştim ama maalesef. 5 yaşındaki yavrumuzun bir an önce normal hayata, yaşama katılması en büyük temennim."   

Düzeltmemiz gereken şeyler var

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, şehit cenazesinde saldırıya uğrayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıyı kınadı. Yorgancılar, "O gün cenaze törenindeki ruh halini düzeltemediğimiz takdirde, cari fazla vermişiz, ihracat rekoru kırmışız var mıdır bir kıymeti?" dedi.

31 Mart yerel seçimlerinin ardından yaptıkları açıklamayı hatırlatan Yorgancılar, şöyle konuştu: "Üreten kesim olarak, gündemimizi artık toplumun enerjisini tüketen siyasi polemikler, tartışmalar değil, ihracat başarılarımız, inovasyon çalışmalarımız, uluslararası işbirliklerimiz, katma değerli üretimimiz alsın istiyoruz. Yılın ikinci çeyreğinde yeni bir motivasyon, piyasalara verilecek olumlu mesajlar bugünümüzü dünden daha güzel yapacaktır demiştik. Seçimler oldu, bitti. Bizim çok daha önemli sorunlarımız, çözüm bekleyen konularımız vardı. Ama öyle şeyler yaşadık ve yaşamaya da devam ediyoruz ki, bu ay konuşmamda ekonomiye hiç değinmeyeceğim."   
Ekonomiden önce çözülmesi gereken konuların olduğuna dikkat çeken Yorgancılar, "Rakamlar bugün iner, yarın çıkar. Daha az üretir, daha az kazanırız. Bu bir süreçtir. Doğru bir planlama ile geçmiş yıllarda yaşadığımız kriz sürecinde de gördük ki,  bunun üstesinden gelebiliriz. Ancak, 21 Nisan Pazar günü şehit cenazemizde yaşanan linç girişiminin üstesinden gelmenin çok da kolay olmayacağını gördüm ve derin üzüntü duydum." ifadelerini kullandı.

Bunun telafisi olmaz

Demokrasiye olan inancın azalması durumunda telafisi olmayan sonuçların doğacağına dikkat çeken Yorgancılar, "Bizim demokrasiye olan inancımız azalırsa, adalete olan güvenimiz sarsılırsa, bizim birbirimizin en ufak bir karşıt görüşüne tahammülümüz kalmaz ise, 'benden değilsin' diye şiddete başvurup, 'bendensin' diye yanlışa gözümüzü kaparsak bunun telafisi olmaz, olamaz. Her vatan evladının katılabileceği, her siyasi görüşten insanın belki de tek bir ortak noktada buluşabileceği, acıların paylaşıldığı şehit cenazemizde yaşanan olaylardan duyduğum endişeyi, eminim sizler de taşıyorsunuz." dedi.  

Şiddet olaylarının ülkenin geleceğini etkilediğini kaydeden Yorgancılar, şöyle devam etti: "Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'nun şahsına indirgemekten ziyade, bütünsel baktığımızda çocuklarımız ve ülkemizin geleceği adına endişelenmeliyiz. Bir olma, birlik olma geleneğimizin kaybolduğunu, ortak bir acıda dahi tek yürek olamadığımızı gördüğümüz için, her şeyden önce şehidimize ve acılı ailesine bir saygısızlık yapıldığı için, şiddetin, topluma şuursuzca nasıl hakim olduğu çok net görüldüğü için, ve başta demokrasimiz olmak üzere uluslararası alanda ekonomimizin de yara alacağı için endişelenmeliyiz."

Kılıçdaroğlu'nu duruşundan dolayı tebrik ediyorum

Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırının siyaset bilimciler, sosyologlar, psikologlar tarafından  analiz edilmesini ve objektif bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmasını isteyen Yorgancılar, "O gün cenaze törenindeki ruh halini düzeltemediğimiz takdirde, cari fazla vermişiz, ihracat rekoru kırmışız var mıdır bir kıymeti? Bu vatanın hangi güçlükler içerisinde ve hangi düşmanlıklara karşı kazanıldığını bilen herkesin, huzur ve birlik içerisinde yaşamak istediğinden hiçbir şüphem yoktur. Yıl olmuş 2019 ve biz hala şehit verirken, sen ben diye ayrışıyor ve ayrıştırılıyorsak çok daha dikkatli, akıllı ve sağduyulu olmak zorundayız.  Sayın Kılıçdaroğlu'na bir kez daha geçmiş olsun diyor, olay anındaki duruşundan dolayı tebrik ediyor, her kime yapılırsa yapılsın, siyasi görüşü ne olursa olsun bu tür saldırıları birliğimizi bozmak isteyen hainlerden ayırmamamız gerektiğinin altını kalın çizgilerle çizmek istiyorum." dedi.

Aile bakanı kimi koruyor?

Çocuk istismarına ve son olarak meydana gelen tecavüz olayına sert tepki gösteren EBSO Başkan Yardımcısı İbrahim Gökçüoğlu da "Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı'ndan tık yok. Kimi koruyor bu bakan? Önce çocuğu koruyacak, önce kendisini atacak ortaya. Bakanlar kurulunda önce o atacak. Makamında kalmamak üzere kendini ortaya atacak. O kadar basit değildir. Toplumun bu sessizliği bizi çok kötü yerlere götürecek. Çünkü gelişmemiş, dine dayalı ülkelerin, uyguladığı sistemlerdir bu. Onun için bu çocuklarımızı bu noktalara getiren insanları, bunlara göz yuman her kimse lanetliyorum." diye konuştu.
Hiçbir şey olmamış gibi hayata devam edebilmenin insanlıkla bağdaşmayacağını söyleyen Gökçüoğlu, "Herkes empati yapsın. Kendi çocuğuna yapıldığı zaman ne yapar? Ben gece uyuyamıyorum. Adam yapıyor 2 ay sonra çıkıyor. Böyle bir şey yok. Cumhuriyet kurulduktan sonra belirli yıllara kadar istatistikler var. TÜİK çıkarsın bunları. Çocuk tecavüzünde eskiden nasıldı, şimdi nasıl. Emniyetin elinde vardır bu veriler. Toplumun sabrını zorlamamak lazım. Sessiz kalmamalıyız." ifadelerini kullandı.