FATİH ÖZKILINÇ- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın ikinci çeyreğine ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı. Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 büyüyerek son 5 yılın ikinci çeyreğindeki en yüksek artışı kaydetti. Bu yılın ikinci çeyreğine ilişkin GSYH sonuçlarını değerlendiren Ekonomist Prof. Dr. İbrahim Attila Acar, yüzde 21,7’lik büyümenin vatandaşa yansımasının bir yılı geçeceğini söyledi.

2020 yıllının ikinci çeyreğinde Kovid-19 salgını nedeniyle yaşanan kapanmanın ekonomide küçülmeye neden olduğunu belirten Acar, “Geçen senenin ikinci çeyreğinde yüzde 9,9’luk bir küçülme olmuştu. Bu senede yılın ikinci çeyreğinde açılma haziran ayında oldu.  Bu açılmayla birlikte eğlence sektörü, turizm sektörü çalışmaya başladı. Ama en çok motor güç sanayiden geldi. Sanayi üretimi durmadı, kapanmadı. Dolayısıyla ihracatta 200 milyar dolar gibi bir rakamın üstün çıktık. Uzun yıllardır yapamadığımız bir şeyi başardık. Türkiye’de hizmetler sektörü önceki dönemlerde kötü durumdayken sanayinin büyütücü gücünden yararlandık” dedi.

Rüzgar yakaladık

Yılın ikinci çeyreğindeki yüzde 21,7’lik büyümenin üçüncü çeyrek GSYH sonuçlarınıda etkileyeceğini ifade eden Acar, “Yüzde 21,7’lik büyümenin yarısı sanayiden geldi. Sanayi üretince biz satabiliyoruz. Satınca da para kazanıyoruz, istihdam yaratıyoruz. İstihdam olunca talep artıyor, talep ise zenginlik getiriyor. Bu durum güzel bir döngü oluşturuyor. Bu büyüme sanayinin devam eden üretim yapısına ve ihracata bağlı. Hizmetler sektörü yüzde 45,8, sanayi yüzde 40,5 büyüdü. Bu sektörlerdeki büyümeler ekonomiyi pozitif etkiledi. Hizmetler sektörü dediğimizde sadece çalışan insanlardan söz ediyoruz. Türkiye’nin geçen senenin bu dönemindeki işsiz sayısı 4 milyon 200 bindi. Bugün işsiz sayımız 3 milyon 400 bin olmuş. Bu dönemde 800 bin kişiye iş sağlamışız. Bu insanlar da çalışarak istihdama katılmış oldular. Çalışmaları talebi arttırırken ekonomide de hareketliliğe neden oldu. 800 bin kişinin iş bulması aynı zamanda güven endekslerine de olumlu yansıdı. Açılmayla birlikte bir rüzgâr yakaladık. Yeniden bir kapanma yaşamazsak bu ikinci çeyrekteki büyüme üçüncü çeyrekteki büyümeyi de etkileyecektir. Yılsonu itibariyle Türkiye yüzde 10 civarında bir büyüme gerçekleştirecektir. Ama önemli olan yüzde 10’luk bir büyüme yakalamak değil bunu sürdürebilmektir. Yüzde 7,8, 9, 10’luk büyümeler istihdam yaratan büyümelerdir” diye konuştu.

Yüzde 21,7’lik büyüme zaman kazandırdı

Büyüme rakamlarının vatandaşlara yansımasına ilişkin ise Acar, “Bu büyüme rakamları ağrı kesici gibi geçici bir şey. Ekonomi yıllardır kötü beslenen, hareketsiz, sağlığına dikkat etmeyen insan gibi. Bu ekonominin sonuçta tansiyonu, kalbinin sorun çıkarması normal. Biz zamanında bunları doğru götürseydik şuanda ufak tefek sıyrıklarla atlatabilirdik. Bu büyüme birden bire yansımayacak. Yüzde 21,7’lik büyüme ile zaman kazandık. Hükümet bir avans daha almış oldu. Tencere sıkıntılıysa, mutfakta yangın varsa o iktidarlar duramaz ama iktidar bu büyümeyi göstererek ‘uçuyoruz’ diyor. Muhalefet ise ‘bunlar geçici’ diyor. Aslında ekonominin gerçeği bu. Bir büyüme var ama bunun sürdürebilir olması lazım. Önümüzdeki çeyrekte yine yüzde 21 mi büyüyeceğiz? Yok öyle bir şey. Bu yüzde 21’in rüzgarıyla önümüzdeki çeyrekte de yüzde 7-8’lik büyümeyi konuşuruz. Vatandaşa yansıması, ekonominin toparlanması bir yılı geçer. Buda seçim zamanıdır. Seçim zamanında hükümet yatırımları arttırır, enflasyon oranından daha yüksek oranda maaşlara zam yaparsa ekonomide bir rahatlama olur. Biz 2023’ten itibaren ekonomideki rahatlamayı konuşabiliriz” şeklinde konuştu.


 

Son beş yıl ikinci çeyrek GSYH sonuçları:

2017 yüzde 5,1
2018 yüzde 5,8
2019 yüzde -1,7
2020 yüzde -9,9
2021 yüzde 21,7