Günlük hayatımızda vergi sisteminden yoğun bir şekilde etkilenen alanların başında otomotiv sektörü geliyor. Yıllardır üretiminden, alım-satım işlemlerine, sunulan tamamlayıcı mal ve hizmetlerden günlük hayatta kullanımına kadar otomotiv sektörü pek çok başlık itibariyle vergi sisteminin başrolünü kimseye kaptırmıyor. Bir otomobil aldığınızda vergi olarak KDV ve üzerine ÖTV ödedikten sonra bir de her yıl 2 kez MTV ödüyorsunuz. Bununla da kalmıyor aldığınız akaryakıt içinde benzer vergileri ödüyorsunuz. Yani Türkiye'nin toplam vergi kaleminin neredeyse 3'te 2'si otomotiv ve akaryakıttan toplanıyor.

Bir tek 2009'da düştü


Özellikle KDV ve ÖTV'yi aracı almadan önce ödediğiniz için hükümetin en güvenilir gelir kalemi oluyor. Sonuçta bütçede en ufak sıkıntıda hemen otomotiv vergileri yükseliyor. Bu hep böyleydi görünen o ki hep böyle olmaya da devam edecek. Bunun için son 3 yıla bakmak yeterli. 2008 yılında Amerika'da patlak veren küresel kriz sonrası hükümet tüketimi canlandırmak için 2009'da kademeli ÖTV indirimi yaptıktan sonraki yıllarda hep artış düğmesine bastı.
ÖTV artışlarının özellikle pazarın rekor kırdığı yılların hemen akabinde olması ise ilginç. Özellikle son ÖTV artışı sektörü için büyük sürpriz oldu. Çünkü zaten kur artışından bunalan ve kredilerde taksit sınırlaması ile 1 Şubat'tan itibaren peşinat sisteminin devreye girecek olmasının şaşkınlığını yaşayan sektör yeni yılda ciddi bir şok yaşadı.

Hafif ticari araç K2 belgesiyle çöktü

Türkiye'nin Avrupa'da üs olduğu ve 5 yıldır liderliği bırakmadığı hafif ticari araç üretiminde büyük kan kaybı yaşanıyor. Vergi oranlarının ve ticari belge ücretlerinin artması, trafik kontrollerinin sıklaşması sonucu toplam pazarda hafif ticari aracın payı yüzde 22 ile son 10 yılın en düşük düzeyine kadar inerken, üretim azaldı. Hafif ticari araç satışlarınaki büyük kayıpların sebebi şunlar:

* Bu araçların ÖTV içinde vergilendirmesi, 2002 yılında yüzde 4 olarak belirlenmişti. Ancak daha sonra 2005 yılında kazandığı talep yoğunluğu nedeni ile bu vergi yüzde 10'a yükseltildi. En son 2012 yılında bu vergi haddi tekrar arttırılmış ve yüzde 15'e yükseltildi.

* Karayolu Taşımacılık Mevzuatına göre de bu araçlara uygulanan K2 Belgesi ücreti ile Taşıt Kartı Ücreti toplamı 2006 yılından bu güne 3 katına yakın artmış ve bu belgenin bedeli ek bir vergi değerine ulaştı.

* Bu tip araçlara yönelik trafikte sık kontroller her geçen gün artıyor. Bu tip araçların Boğaziçi Köprüsü'nden geçememesi de ayrı bir caydırıcı sebep olarak dikkat çekiyor.