TÜİK tarafından açıklanan enflasyon yıllık bazda yüzde 69,97 ile son 20 yılın zirvesini gördü. Uzmanlar ise enflasyonist baskı karşısında düşük ve orta gelir gruplarının devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini belirtiyor.

FATİH ÖZKILINÇ- Enflasyon son 20 yılın zirvesini gördü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), tarafından açıklanan Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) verilerine göre enflasyon Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 7,25 artarken yıllık enflasyon ise yüzde 69,97 seviyelerine ulaşarak Merkez Bankası’nın yüzde 5’lik hedefinin 14 katına ulaştı. Nisan ayında artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 13,38 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 7,43 ile konut, yüzde 6,96 ile giyim ve ayakkabı oldu. Uzmanlar ise uluslararası dengesizlikler devam ettiği sürece enflasyonist baskının bitmeyeceğini belirterek düşük ve orta gelir gruplarının devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini kaydetti.

Enflasyon ithal ediyoruz

Enflasyondaki yükselişin sadece Türkiye kaynaklı olmadığını belirten İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Attila Acar, “Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın petrol ve emtia fiyatlarını artırması nedeniyle ithal edilen bir enflasyon var. Savaş ortamı enflasyonu artırıyor. Dünya enflasyonu yüzde 9 seviyelerde seyrediyor. Bu enflasyonist ortamda enflasyon ithal ediyoruz. Ciddi anlamda ithalata bağımlıyız. İthal ettiğimiz hammadde ve yarı mamullerin miktarı yüzde 83. Bu durumda da yurtdışından otomatik olarak enflasyon ithal ediyoruz. Bunun yanı sıra kurun yükselmesiyle enerji maliyetlerindeki ve yurtiçi piyasalardaki yükselişinde etkisi var” dedi.

Dar gelirli için konut üretilmeli

Nisan ayında en yüksek artışın yaşandığı gıda ürünlerinde yeni mahsulün piyasaya girmesiyle fiyatların düşebileceğini kaydeden Acar,, konut fiyatlarının ise enflasyon içerisinde önemli bir yer tuttuğunu söyledi.  Konut fiyatlarındaki artışa karşı alınması gereken tedbirleri de aktaran Acar, “400 bin dolara vatandaşlık vermemiz, Rusya ve Ukrayna vatandaşlarının Türkiye'ye gelip konut alması nedeniyle ciddi bir talep var. Konut piyasasındaki bu artış karşısında devlet, düşük gelir grupları için yeni bir konut politikası geliştirmeden konut fiyatlarının enflasyona etkisine yetişemeyiz” diye konuştu.

Asgari ücretli desteklenmeli

Hükümetin, dar gelirli grupların enflasyon karşında ezilmemesi için bu döneme özel destek vermesi gerektiğini ifade eden Acar, “Yılbaşında asgari ücretliye verilen zam eridi. Asgari ücretliyi desteklemesi lazım. Sadece böyle enflasyonist ortamda yılda iki kere asgari ücret komisyonu toplanıp karar alabilir. Nasıl ki memurlara yılda iki kere zam öngörülüyorsa yüksek enflasyon dönemlerinde asgari ücretliler içinde bu öngörülebilir” şeklinde konuştu.

Bir enflasyon gerçeğinin olduğunu vurgulayan Acar, “Enflasyonla mücadelede faiz politikasında, para politikasında, maliye politikasında atılan adımların direk enflasyona yönelik olmadığını düşünüyorum. Hükümet var gücüyle istihdamı korumayı, üretimi artırmayı, cari açığı düşük çıkarmaya çalışıyor. Ama bunun için zaman gerekiyor. Ben mayıs ayı enflasyonun biraz daha düşük olabileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Enflasyonist baskı bitmeyecek”

Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş sona ermeden ve petrol fiyatlarında bir düzenleme olmadan ülkedeki enflasyonla etkili mücadele edilmeyeceğini belirten İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Attila Acar, “Türkiye’nin bu ortamda tek yapabileceği şey; 6 aylık periyotlarla düşük ve orta gelir gruplarını desteklemek. Hükümet bir takım destekler vermeye çalışıyor ama uluslararası dengesizlikler devam ettiği sürece enflasyonist baskı bitmeyecek” dedi.