Avrupa Parlamentosu Seçimleri ve Avrupa Birliği-Türkiye İlişkileri konulu toplantının açılış konuşmasını yapan ESİAD Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Betül Elmasoğlu, Mayıs ayında gerçekleşecek Avrupa parlamentosu seçimlerinde ilk defa İngiltere olmadan 27 AB ülkesinin oy kullanacağını söyledi. Seçimlerin Avrupa demokrasisi için çok önemli bir sınav olacağına dikkat çeken Elmasoğlu, “Seçime katılımın az olması ırkçı ve aşırı sağcı partilerin başarısını arttırdığı için katılım daha da önemli hale gelmiştir. Avrupa Parlamento seçimleri aynı zamanda Avrupa Birliği’ne olan güveni de belirleyecek. Beş yılda bir yapılan seçimlerde 2014 yılında katılımın yüzde 44’lerde kalması Avrupa Birliği’ne olan güven konusunda bir hayli düşündürücüydü. Diğer taraftan merak edilen, seçimlerin Avrupa Birliği Türkiye ilişkilerini ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğine etkisinin ne olacağı yönündedir.” dedi. 

“Geleneksel partilerin sandalyelerinin azalacak”

Toplantıya konuk konuşmacı olarak katılan TÜSİAD Avrupa Birliği Temsilcisi Dilek Aydın, siyasi söylemlerin toplumları nereye sürükleyebileceğini gösteren en dramatik örneklerden birinin Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılma kararıyla birlikte gerçek bir olgu haline geldiğini ifade etti. Avrupa Birliği’nin en önemli gündem maddelerinden birinin Brexit olduğunu belirten Aydın, “Brexit süreci, tarihinde ilk defa daralan bir AB demek. AB yeni dünya düzeninde daralmaya devam edemez. Kaynaklarını hem inovasyon için birleştirmek hem de etki alanını genişleten bir AB olmak zorunda. Buna hem stratejik ve ekonomik olarak hem de geleceğin toplumunu oluşturmak için ihtiyaç duyuyor. Dolayısıyla bu kurumsal dönüşümü, kararlı adımlarla uygulaması gerekiyor. Seçimlerin sonucunda ortaya çıkacak yeni Avrupa Parlamentosu ve AB kurumları kompozisyonu buna izin verecek mi, bu aşamalardan AB geçebilecek mi? Geleneksel partilerin sandalyelerinin azaldığı bir parlamento bekliyoruz ama yine ana akım partilerin çoğunluğu oluşturduğu bir parlamento da göreceğiz” diye konuştu. 

“AB, iş dünyasını ilgilendiren konularda çalışmaya devam ediyor”

AB’nin ilerici bir gündemi olduğunu vurgulayan Dilek Aydın, AB kurumlarının iş dünyasını, gençliği ve sivil toplumu ilgilendiren çok önemli konularda da çalışmaya devam ettiğini ifade etti. Dijitalleşme, dijital ekonomi, yapay zeka, nano teknoloji, biyoteknoloji gibi insanların var oluşunu etkileyecek konularda AB’nin yoğun çalışmalar yürüttüğüne dikkat çeken Aydın, “Çalışmalar küresel rekabet perspektifinden ve etik açıdan değerlendiriliyor. İnsanın varoluşunu etkileyecek bir şeyden bahsediyorsak bunun sınırları ne olmalı? Risk temelli yaklaşımı öne çıkarmadan, dengeli, hem fırsatlara odaklanan hem riskleri kontrol altına alan bir bakış açısı nasıl geliştirebiliriz, bunun üzerine çalışıyorlar. Bu konular Türkiye’den TÜSİAD ve TİSK’in üye olduğu Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu BusinessEurope’un da öncelikli gündemi. Dijital ticaret, dijital verilerin akışı ve kişisel verilerin korunması konusunda AB, rakiplerinden farklı bakış açısına sahip olan bir merkez, hukuki bir birlik olarak görülüyor. AB’nin veri kuralları konusunda kural koyucu olarak sahneye çıktığı ve bunu ticaret anlaşmalarına entegre ettiğini görüyoruz” dedi. AB’nin son iki yıldır izlediği politikalar sebebiyle ticaretin küresel gündemde ön planda olduğunu belirten Aydın, AB ve Japonya’nın en geniş serbest veri akışını oluşturan anlaşmayı imzaladığına dikkat çekti.