Cesur bir adım

İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, Merkez Bankası'nın, piyasanın 100-150 baz puan faiz indirimi beklediği bir ortamda politika faizini 250 baz puan indirerek bu konudaki cesur ve kararlı tutumunu sürdürdüğünü belirterek, "Böylece üç ay gibi kısa bir süre zarfında faizler yüzde 24'ten yüzde 14 oranına gerilemiş oldu. Mevduat faizlerinin düşmesi demek, daha fazla yatırım, üretim, istihdam ve ihracat demek... Piyasa şimdilik bu konuda Merkez Bankası kadar hızlı hareket etmiyor. Ancak bu durumun kısa zaman içinde değişeceğini düşünüyorum. Suriye sorununun çözüm yoluna girmiş olması, ABD'nin yaptırım tehdidinin ortadan kalkması piyasalara olan güvenin artmasını ve yatırımların hızlanmasını sağlayacaktır... Bir önceki faiz indiriminde de vurguladığım gibi, ekonomik açıdan bizimle aynı ligde yer alan Rusya'da faiz oranı 7,25, Güney Afrika'da 6,50 Brezilya'da ise 6.00 civarında. Türkiye olarak o seviyelere inene kadar gidecek daha çok yolumuz var. Bunu başaracağımızdan da eminim" dedi.

Dış politikanın önemi

BASİFED Başkanı Seda Kaya Ösen: Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 14 oranına indirmesinin olumlu olduğunu düşünüyorum. 2018'in ikinci yarısından sonra içine girdiğimiz ekonomik darboğazdan çıkmanın reçetesinin daha çok üretmek, katma değerli üretim yapmak ve ihracat olduğunu her fırsatta söyledik. Bunları yapmanın yolunun da iş dünyasının ve sanayicilerin yatırım yapmasından geçtiği de bir gerçek. Bu sebeple faizlerin düşmesi, piyasaların hareketlenmesi, yatırım ikliminin oluşmasına doğrudan katkı sağlayacaktır. Uluslararası siyasetin ekonomiye bu derece etki ettiği bir ortamda dış politikada atılan adımların her zaman ekonomiyi de gözeterek atılması da gerekli. Bu konuda ABD'nin yaptırım kararlarından geri adım atması, Rusya ile Suriye konusunda bir mutabakata varılmış olmasının da piyasalara doğrudan pozitif bir etkisi olacağını düşünüyorum.

Yatırımların önü açılacak

TÜGİAD Başkanı Can Yavaş: Merkez Bankası'nın beklentilerin üzerinde bir faiz indirimine giderek 250 baz puan indirim ile politika faiz oranını yüzde 14'e çekmesi, ülkemizin ekonomisinin canlanması açısından son derece doğru bir hamle. Yüzde 24'lerden aşağı yönlü seyreden bu faiz oranının bugün yüzde 14'lere inmiş olması, aşağı yönlü bu hareketin süreceğine ve piyasaların buna olumlu tepki vereceğine olan inancımızı güçlendiriyor. 2020'nin 2019'dan daha olumlu ekonomik göstergelere sahip olması için bu faiz oranlarına piyasaların da hızla olumlu tepki vererek yatırım, istihdam ve büyüme trendine yönelmesi de büyük önem taşıyor. Nitelikli üretim, istihdam ve ihracatın tek çıkış yolu olduğu bu sıkıntılı süreçte yatırımın önünün açılmasına katkı koyan bu faiz indiriminin, piyasanın koşulları ile eşgüdümlü olarak devam etmesi tek temennimiz.

Nitelikli üretimin önemi

İZSİAD Başkanı Hasan Küçükkurt: Öncelikle TC Merkez Bankası'nın beklentilerin üzerinde 250 baz puan indirime giderek politika faiz oranını yüzde 16,5'dan yüzde 14'e çekmesini olumlu karşıladığımı söylemek isterim. Ekonomimizin içinde bulunduğu temel problemin katma değeri yüksek üretim ve teknolojik sanayi üretiminin az olduğu gerçeğini bugün tüm çevreler kabul ediyor. Tüketime ve inşaat sektörüne yaslanarak uzun yıllardır sürdürülen büyüme ve ekonomi yapımız, 2018 yılı sonrası maalesef duvara çarptı. İşsizlik arttı, enflasyon ve döviz yükseldi, zaten sorunlu ve az olan sanayi yatırımları kesildi. Bugün bu zorlu süreçten çıkma adına güçlü adımlar atmak istiyorsak, artık yatırımların nitelikli sanayi üretimine, dijital dönüşüme, endüstri 4.0 odaklı üretim anlayışına ve tüm bunları destekleyecek nitelikli eğitime yönelmemiz gerekiyor. Bu anlamda indirilen bu faiz oranının bu yönde atılacak adımlara olumlu katkı sağlayacağını umuyor ve diliyorum.