Bono faizinde son 1 ayda yaşanan artış 2 puana yaklaştı. Zorunlu karşılıklardaki artışın ardından bankaların likidite yaratmak için bono sattıkları söyleniyor.

Merkez Bankası'nın cari açığın büyümesini önlemek için yüksek zorunlu karşılık oranı, düşük faiz politikası bono faizlerini yükseltmeye devam ediyor. Zorunlu karşılık oranlarındaki artış nedeniyle likiditesi azalan bankaların bu likiditeyi bono satarak kapatmaya çalışması, gösterge tahvilin faizini dün 7 ayın en yüksek seviyesi olan yüzde 8.68'e kadar tırmandırdı. Bu seviyeden gelen alımlarla faiz günü yüzde 8.49 seviyelerinden tamamladı.

Bono faizleri geçtiğimiz ay tarihinin en düşük seviyesi olan yüzde 6.86'ya kadar inmişti.

İş Yatırım Yurtiçi Piyasalar Müdür Yardımcısı Yasin Demir, Merkez Bankası'nın 2011 ile beraber uyguladığı politika değişikliğinin, faizlerdeki yükseliş trendinin asıl nedenini oluşturduğunu, bu değişikliğin bileşikleri yüzde 7 seviyelerinden yüzde 8 seviyelerine kadar taşıdığını belirtti.

Hazine'nin Ocak-Şubat aylarındaki yüksek itfalarının da bunda etkili olduğuna işaret eden Demir, "Bu hafta ise Çin Merkez Bankası'nın faiz artırımı piyasayı olumsuz etkilerken, önceki gün açıklanan sanayi üretim datasındaki beklenmedik artış, Merkez Bankası'nın büyümeye yönelik beklentileri dile getirmiş olmasına rağmen Şubat toplantısında faiz indirimi bekleyenleri caydırdı. Politika faizlerindeki artış beklentileri de yavaş yavaş öne gelmeye başladı. Faizlerdeki dünkü yükselişi bu tetiklerken, ABD 10 yıllıklarındaki sert hareket, faiz piyasasında ikinci tur bir satışa neden oldu" değerlendirmesi yaptı.


Cazip seviyelere geldi

Yapı Kredi Yatırım Ekonomisti ve Yatırım Stratejisti Murat Berk ise gösterge faizdeki yükselişte kısmen tüm dünyada görülen (sadece gelişmekte olan ülkeler değil, ABD de dahil) faiz yükselişinin etkili olduğunu, daha önemli oranda da Merkez Bankası'nın piyasalara verdiği sinyalin yanlış yorumlanmaya devam ediliyor olmasından kaynaklandığını düşündüklerini ifade etti.

Merkez Bankası'nın ısrarlı ve net açıklamalarına rağmen piyasadaki kafa karışıklığının hala devam ettiğini belirten Berk, Türk bonolarının, öngörülemeyen bir enflasyon şoku veya dışsal bir şok yaşanmaması durumunda cazip seviyelere geldiğini düşündüklerini vurguladı.

Ata Yatırım Başekonomisti Nurhan Toğuç, faizlerde kısa sürede gerçekleşen bu yükselişe ilişkin olarak, artışta içerden kaynaklanan önemli bir sorun görmediğini, bu yıl özellikle Mısır'da yaşanan olaylardan sonra gelişmekte olan ekonomilerden para çıkışının hızlandığının görüldüğünü belirtti.