Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, ihtiyaç kredilerindeki artışa dikkat çekerek, şu anda Türk ekonomisinde tehlikeli bir gidişatın olduğuna işaret etti. Vodafone Türkiye'nin desteğiyle bankaların genel müdürlerini buluşturan CEO Club toplantısında konuşan Akkurt, Türkiye'de 1994 yılında ilk krizin yaşandığında iki sosyal olayın olduğunu ifade etti ve bunlardan birini döviz zedeler, diğerini borsada kaybedenler şeklinde sıraladı.

2008 yılına gelindiğinde kredi kartlarının soysal yara olarak ortaya çıktığına işaret eden Akbank Genel Müdürü Akkurt, şunları söyledi: "Şu anda bir tehlikenin üzerinde oturuyoruz. Türkiye'de zaten yakında bu konularda ben bazı önlemlerin alınmasını bekliyorum. Tüketici kredileri. Hem herkes önümüzdeki 3-4 yılını borca bağladı, hem de hesapsız kitapsız gidildiğine inanıyorum. Orada sıkıntılar var. Tüketici kredileri derken ihtiyaç kredileridir, konut kredilerine dediğim bir şey yok. Ancak, bireysel tarafta borçlanmada biraz yavaşlamamız lazım."
Avrupa'daki krize değinen ve Türkiye'nin krizlere alışkın olduğunu ifade eden Akkurt, "Ben Türkiye'yi 'hacı yatmaz' a benzetiyorum. Hiç bir zaman yere düşmez, biraz yatarız tekrar kalkarız. Ben Türkiye'nin bir 'hacıyatmaz' gibi tekrar ayağı kalkıp başarılı olacağına inanıyorum" dedi. Akkurt, önümüzdeki dönemde sendikasyon kredilerinde bir maliyet artışı olabileceğini söyledi.

Avrupa'da para yok denilse de, Avrupa Merkez Bankası'nın bankalardan aldıkları varlıkların asetlerinin toplamının düşünüldüğünde, ilk etapta sisteme 6 trilyon Euroya kadar para enjekte edebilecek durumda olduğunu dile getiren Akbank Genel Müdürü Akkurt, "Böyle baktığımız zaman Avrupa'daki konunun, fiyatları ben negatif etkileyeceğini düşünüyorum" dedi. Akkurt, sendikasyonlarda Ortadoğu, Uzakdoğu, biraz da Rus ve Latin Amerika bankalardan bazılarının katkısının görülebileceğini, orada da bir değişime doğru gidildiğine işaret ederek, "Ancak fiyatın faklı olacağını söyleyebilirim. Bu da doğaldır" diye konuştu.

Ziya Akkurt, Türkiye'nin her yıl yüzde 4 büyümesi gerektiğini söyledi. Türkiye Bankalar Birliği toplantılarında da reel sektörün büyümeye ve kredilendirmeye devam etmesi yönünde konuşmaların geçtiğini dile getiren Akkurt, kişisel olarak da hükümet yetkililerinden özel sektörün, özellikle sıfırdan yatırımların mutlaka teşvik edilmesini rica ettiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bunun iki faydası var. Ekonomiyi büyütüyor ve banka kaynaklarının daha verimli hale gelmesini sağlıyor. Beraberinde de çalışan nüfusun artmasına, hem de toplumda sosyal yaraların kapatılmasına faydası var."

Dünya ekonomisinde krizin tartışıldığı bir dönemde, Türkiye'deki son durumu ve harcamaları değerlendiren Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, "Tavsiyem likit kalın. Likit kalmakta fayda var diye düşünüyorum" dedi. Özen,  TL'nin 2012'de yüzde 4 değerleneceğini söyledi. 2012'nin ikinci yarısında faizlerde biraz gerileme olabileceğini kaydeden Özen, "TL uzun vadeli borçlanmayı şu anda tavsiye eder misin derseniz, onu da çok etmem" şeklinde konuştu.

Nitekim, faizlerin düşük olduğu dönemde yüzde 0.75'le 10 yıllık, 100 bin TL konut kredisi alan bir tüketici aylık 1.260 TL taksit öderken, faiz artışı sonrası şu anda yüzde 1.20 faizle aynı hacimde konut kredisi aldığında aylık ödemesi 1.575 TL'yi buluyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde faizlerdeki olası bir düşüşte taksitler aşağı çekilecek.

AB'nin, euronun dağılmasıyla ilgili kötü senaryoya inanmadığın belirten Özen, "Eğer euro bitecekse herkes eurodan kurtulmak için satardı" dedi. Özen, ABD bölgesinden gelen iyi verilerin olumlu bir gelişme olduğunu hatırlattı. Avrupa'nın resesyona giriyor gibi durduğunu söyleyen Özen, işin çözümünün ortak tahvilden geçtiğini söyledi.

"Türkiye'de yastık altında çok altının olduğuna inanıyorum ki çıkmaya başladığını da düşünüyorum" diyen Garanti Bankası Genel Müdürü Özen, "Meğerse fiyatların yükselmesini bekliyormuş o yastık altındaki altınlar da. Buna güvenmememiz gerektiğini düşünüyorum. Yani 'yastık altında para var, onu çıkaralım, böylece uçalım gidelim', bunlardan ziyade bizim eksik kalmış reformlarımız var. Bunlara konsantre olmak daha doğru" dedi.