Simge Özden-TMMOB Makina Mühendisleri Odası'nın her ay iktisatçı-yazar Mustafa Sönmez'in katkısıyla hazırladığı sanayinin sorunları raporunun 23.'sü "Kriz Tehlikesi: Sanayide Küçülme" başlığıyla yayımlandı. Raporda, şu değerlendirmelere yer verildi: Türkiye ekonomisi yeni bir krizin eşiğinde. Yılın üçüncü çeyreğinde ekonominin tamamında yüzde 1.8 oranında küçülme yaşanırken imalat sanayiindeki küçülme yüzde 3.2'yi buldu. Türkiye ekonomisi 2016'nın 3. çeyreğinde yüzde 1.8'lik daralma ile yeni bir krize giriş yaptı. 2016'nın son çeyreğine ait ekim-aralık döneminde de küçülmenin devam etme ihtimali yüksek. Son çeyreğin ilk ayı ekimde imalat sanayisi üretimi, bir önceki ayın üretimine göre yüzde 5 geriledi. Sanayide özellikle, dayanıklı tüketim malları üretimindeki gerileme dikkat çekiyor. 2015'in ilk 10 ayında yüzde 5'e yakın üretim artışı gösteren bu sektörde, 2016'nın ilk 10 ayında yüzde 3'e yakın düşüş kaydedildi.
Türkiye'nin 2009 ile kıyaslanmayacak ölçüde riskleri artmış durumda. Bu kriz, daha çok iç politik dinamiklerden kaynaklanıyor ve ağırlıkla "ev yapımı" niteliğinde. Hızlandıran dış rüzgarlar olsa da Türkiye'nin bundan diğer ülkelerden daha fazla etkilendiği gözden kaçmamalı. TMMOB Makine Mühendisleri Odası Sözcüsü Melih Yalçın, Ülkemizdeki ekonominin reel sektöre dayanmadığını belirtti. Yalçın, 'Özellikle 14 yıllık AKP döneminde reel sektör dediğimiz sanayi sektörüne dayanmayan bir ekonomi yapımız var. Daha çok inşaata ve perakende satışa yönelik bir uygulama mevcut. Sıcak paranın işlem gördüğü ekonomik politika ile yönetiliyoruz. Bu nedenle bunlar sürdürülebilir ekonomik politikalar değil. Yıllardır da bunun krize neden olacak dendiği halde bu politikalardan geri adım atılmadı. Özellikle yurtdışından gelen ve nereden geldiğini bir türlü anlayamadığımız sıcak paraların Türkiye'de ekonomiye canlandırdığı uzun bir dönem yaşadık. Bu dönemde refah seviyesi arttı. Bolluk yaşandı. Herkes araba, ev aldı. Ama bu para özellikle doların şu an Amerika'da faizlerin artmasıyla birlikte Türkiye'deki siyasi istikrarsızlıktan dolayı çıkmaya başladı. Çıkmaya başlamasıyla birlikte sıcak paraya olan ve reel sektöre önem vermeyen ekonomi titremeye başladı. İşsizlik artmaya başladı. Özellikle mühendis camiasında işsizlik oranı yüzde 15'lerin de üzerinde. O ayrı bir kriz noktası. Sanayi gelişmiyor, yeni yatırımlar olmuyor. Yeni yatırımlar olmadığı gibi mevcut sanayi üretimi ile dövize ve ülkenin ihracatına bağlı olarak zaman zaman daralmalar yaşanıyor' dedi.

Çatışmalı ortam durdurulmalı

OHAL'in kaldırılması gerektiğini belirten Yalçın, Türkiye istikrarsız bir siyaset yürüyor' dedi. Yalçın sözlerine şöyle devam etti: Sadece doların Amerika'daki artışına kaynaklı olmayan ve siyasi istikrarsızlıktan da etkilenen bir sermaye var. En büyük tehlike, doların Türk lirası karşısında değer kazanması. Çünkü Türkiye çok büyük miktarda dolar bazında kredi kullandı. Bu kredilerin çoğu inşaatlara harcandı. Köprüler, duble yollar vs. Bunların tamamı dolar bazında, devlet garantisi ile yurt dışından kredi kullanılarak yapıldı' dedi. Oda olarak siyasi istikrarsızlığın alt edilmesi gerektiğini düşündüklerini belirten Yalçın, 'Baskı sisteminin kalkması gerekiyor. Türkiye'de şu an tek adam yönetimi başladı. Anayasa rafa kaldırıldı. Ciddi anlamda bir baskı rejimi var. Başbakanın ne yaptığını kimse bilmiyor. Parlamenter sisteme dönülmeli. İçeride ve dışarıda çatışmalı ortamın durdurulması gerekiyor' dedi.