Ali Budak- İran'ın 2016'da Türkiye'den İran'a yapılan ihracatlar için İran Konsolosluğu'nun tasdikini şart koşan kararına karşılık Ekonomi Bakanlığı'nı karşı hamlede bulundu. Doğal hakkını kullanan Türkiye, kararını eksik yürütünce ithalatçı mağdur oldu. Ekonomi BakanlığI kararı uygulamadan önce ilgili birimleri konu hakkında yeteri ve zamanında bilgilendirmeyince firmalar sorun yaşadı. Malları gümrükte kalan ithalatçı firmalar ise mağdur olduklarını ve sorunun bir an evvel geçici de olsa çözülmesi için bakanlığa çağrıda bulundu.  


İran'a karşı hamle yapıldı


Konunun esasında 3 temel eksen etrafında oturtulması gerektiğini söyleyen Dış Ticaret Uzmanı Mutlu Yılmaz, şöyle konuştu: Faturada neden konsolosluk onayı istenir ve Türkiye İran'dan yapılan ithalatta neden böyle bir uygulamayı yürürlüğe koydu? Ülkelerin ikili ticarette resmi istatistikleri arasında fark varsa, ülkelerden birisinin ihracatçısı, diğer ülkeye mevcut değerlere göre daha az değerde fatura keserse (Kendi ülkesinde normal değerde, ithalatçıya gönderilen 'ticari faturada' daha düşük değerde) kesilen düşük faturaların önünü kesmek için böyle bir düzenleme getirebilir ya da tarife dışı bir engelleme koymak amacıyla böyle bir düzenlemeye gidilebilir. 2016'da İran, Türkiye'den İran'a yapılan ihracatlar için Türkiye'deki İran Konsolosluğu'nun tasdikini şart koşan bir karar almıştı. Dolayısıyla İran, Türkiye'ye bir dış ticaret politikası olarak tarife dışı engelleri çıkarmaya başladı. Dolayısıyla Türkiye'de bu kapsamda karşı hamle olarak İran ithalatlarında faturalarda konsolosluk onayını şart olarak getirdi.  


Türkiye'nin kararı doğru


Türkiye'nin aldığı böyle bir kararın doğru olup olmadığı yönünde ise Mutlu, Türkiye'nin doğru bir karar verdiğini söylerken, 'Evet, Türkiye bu uygulama ile doğru bir karar aldı. Hem ülkemiz ticari menfaatleri açısından hem de ihracatçımızın görece olarak İran'dan yapılan ithalat mallarına göre aynı rekabet koşullarının oluşturulması bakımından. Ama kararın aniden alınması ve uygulamaya konulması ithalatçılarımızda sıkıntı yarattı. Sadece ön duyurusu yapılmadan alınan ve uygulamaya geçen bu uygulama ile ithalatçılar hazırlıksız yakalandı. İthalatçıların sürece adaptesi ile ilgili olarak uygulama için bir ya da iki aylık ek süre verilmesi doğru bir karar olur' dedi.
 

Bilgilendirme yapılmadı


Bakanlığın, bir hafta öncesinden yetkilileri bilgilendirdiğini ve bu sürenin de yetersiz olduğu için mağdur olduğunu dile getiren Sercar firmasının sahibi Kenan Aydan, 'Görüştüğüm yetkililerden kimsenin haberi yoktu. Yani konuyla ilgili bilgi sahibi olan yetkili kimse yok. Bakanlık ise bilgilendirmesini 1 hafta önce yaptıklarını söylüyor. Ancak hiç haberimiz olmadı. Zaten bakanlığın bilgilendirmeyi bir hafta önceden değil en az bir ay önceden yapması gerekiyordu. Ekonomi bakanlığımız mütekabiliyet çerçevesinde böyle bir karar almış. Bu karar dış politikada alınması gereken bir karar ve kesinlikle diyecek bir sözümüz yok. İran bunu sık yapıyor, Türkiye de karşılık veriyor. Buradaki temel sorun ise alınan kararın firmalara haberinin verilmemiş olması. Bu nedenle tren garında mallarımız bekliyor. Şoförlerimiz yatıyor. Bu durum ise mağduriyetimizi artırıyor' dedi.
 

Uygulamadan kimsenin haberi yok


İran'dan yaptıkları ithalat sırasında kullanılan fatura ve belgeleri İran'daki Türkiye konsolosluklarına onaylatılması uygulamasından mallarını indirecekleri sırada öğrendiklerini söyleyen Aydan, şöyle devam etti: Olayı istasyona gelen mallarımızı indireceğimiz esnasında öğrendik. Bununla ilgili gerekli bilgilendirme maalesef sağlıklı bir şekilde yapılmadı. Konuyla ilgili bilgi istediğimizde ise '12 Temmuz'da ilgili taraflara bunun bilgisini verdik' açıklaması yapıldı. Ancak bölgedeki hiçbir mali müşavirin, konuyla ilgilenen gümrükçülerin bilgi sahibi olmadığını gördük. Mallarımız tren garında beklerken konsoloslukta işlemlerin yapılması için yoğun bir uğraş içerisindeyiz.
 

İran, ticaretinin gelişmesini istemiyor


'2016'a, İran tarafı Türkiye'deki ithalatı zorlaştırmak adına bu şekilde bir konsolosluk olayını isteyince Türkiye'de buna karşılık olarak bu işlemi yapmış' diye bilgi aldıklarını belirten Aydan, 'Yani Türkiye, 2016 yılındaki olayın karşılığını 2017'de verdi. Bu ülkelerin karşılıklı dış politika hamleleri ve çok normal. Ayrıca Türkiye, özellikle teknoloji ve tasarım gerektiren ürünlerdeki rekabet üstünlüğünden dolayı İran'a oldukça mal satıyor. İran ise her dönem Türkiye'nin yaptığı bu ihracatı engellemek için birtakım uygulamalara giriyor. İran, Türkiye'nin ticaretinin gelişmesini istemediği için zaman zaman değişik uygulamalar yapıyor. Ancak zamanın bilgilendirme olmadığı için onlarca firma mağduriyet yaşıyoruz. Garda bekleyen mallarımızdan bekleme ücreti alınıyor. Dolayısıyla da ciddi bir maliyet yükü oluşuyor. Hükümetin ithalatçıya destek olması lazım. Mağduriyetimizin ortadan kaldırılması için geçici bir çözüm üretilmesini bekliyoruz' dedi.