FATİH ÖZKILINÇ-Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, Seferihisar’da basın mensuplarıyla bir araya gelerek yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektöründeki güncel gelişmeleri ve birliğin bu yılın ilk 9 ayındaki ihracat rakamlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Tarım ürünleri ihracatının Türkiye ekonomisi için önemine değinen Uçak, “Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine geldiğimiz 2017 yılında 739 milyon dolarlık bir ihracatımız vardı. Biz göreve geldikten sonra 2017-2018 yılında bu rakamı 850 milyon dolara çıkarmış olduk. 2019-2020 yılları içerisinde sürekli hem ihracatçılarımızı hem de üreticilerimizle birlikte ciddi bir yol aldık. İhracat rakamlarımızı yükselttik. 2020 yılı sonunda 1 milyar TL’lik bir ihracat hedefimizi geçerek 1 milyar 40 milyon TL’lik ihracat gerçekleştirdik. Bunun mutluğunu yaşıyoruz. Tarım ürünleri ihracatı Türkiye ekonomisi için çok önemli. İthal girdisi olmayan bir ihracat gerçekleştiriyoruz. Üretip direk ihracata gönderiyoruz. Ciddi anlamda ekonomiye bir katkısı oluyor. Ülkemize döviz girdisi sağlıyor ve bundan son derece mutlu oluyoruz. 2021 yılında da ihracatımız artarak devam etti. Bu yılın 9 aylık döneminde yüzde 20’lik bir artışla Türkiye genelinde yaş sebze meyve ve meyve sebze mamulleri toplam ihracatı yaklaşık 3,5 milyar doları buldu. Sadece Ege Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği olarak son 9 aylık ihracatımız 813 milyon dolar. Birlik olarak ihracatımızda yüzde 14’lük bir artış kaydettik. 2021 yılı için koymuş olduğumuz ihracat hedefinin üzerine çıkmayı hedefliyoruz. 1 milyar 100 milyon dolar civarında bir ihracat gerçekleştireceğimize inanıyoruz” dedi.


İhracatın yüzde 75’i mamul ürün


Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin bu yılın ilk 9 ayında toplam ihracatının yaklaşık yüzde 75’ini mamul ürünlerin oluşturduğunu kaydeden Uçak, “Yaş sebze ve meyveyi işleyerek katma değeri yüksek ürün haline getirerek ihraç ediyoruz. Yaş sebze ve meyvenin mamul ürüne dönüşmesinin ciddi faydası var. Örneğin son dönemde kurutulmuş domates 7-8 senede sektör haline geldi. Ciddi bir şekilde domates kurutulmaya başladı. Domates kurutulmamış olsaydı salçaya da ürün fazla gelecek çürüyüp çöpe gidecekti. Birlik olarak bu yılın ilk 9 ayında 813 milyon dolarlık ihracatımızın 584 milyon dolarını işlenmiş ürün olarak gerçekleştirdik. Türkiye genelinde ise yaklaşık 1 milyar 475 milyon dolarlık bir mamul ürün ihracatı var. Ege’den ciddi anlamda işlenmiş ürün ihracatı var” şeklinde konuştu.

Yüzde 50 ürün kayıp


Sebze ve meyvede yaklaşık yüzde 50’ye yakın ürün kaybının olduğuna da dikkat çeken Uçak, “Sebze ve meyvede ciddi bir kayıp söz konusu. Ege Üniversitesiyle kayıp ürünlerin tespit edilmesine ilişkin bir proje yapacağız. Bu proje iki yıl sürecek. Projenin ilk yılında hasattan paketlemeye kadar her süreçte incelemeler yapıp ürünlerdeki kayıp oranlarını ortaya koyacağız. İkinci yılda da bu oranları nasıl azaltabiliriz diye eğitim çalışmalarına başlayacağız. İnşallah bu projeyi başarılı bir şekilde gerçekleştirip çok da faydasını görürüz. Yaklaşık yılda 50-53 milyon ton tarım ürünü üretiliyor. Bu üretimin yüzde 50’sini kayıp sayarsak bunun maddi, manevi değeri çok fazla” diye konuştu.

Fiyatların uçmasının sebebi ihracat değil


Son dönemde tarım ürünlerindeki fahiş fiyatlarda ihracatın etkisinin olup olmadığının sorulması üzerine ise Uçak, “Yeterince ürün üretiyoruz. İhracata da ürün göndermek zorundayız çünkü ürün ihracata gitmediği zaman karşılığını ne üretici alabilir ne de Türkiye ekonomisine katkımız olur. İhracat olduğu zaman ister istemez ürünün fiyatı rolantide gitmesi gerekiyor. Çünkü üreten de karşılığını alacak. Üreticinin de girdi maliyetleri var. İhracatçının da öyle. Fakat ihracata gitmesiyle fiyatların bir anda uçmasına sebep değil. Ürünün bazen rekoltesinin düşük oluşu, yetersiz olmasından dolayı fiyatlar ister istemez artıyor. Mesela üreticide soğuk havalarda ısıtma sistemini devreye sokuyor ve bu artı bir maliyet getiriyor. İster istemez ürünün rekoltesi düşüyor. İstediğin miktarda ürün elde edemiyorsun. Mesela bir ton biber toplayacağın yerde soğuk havalarda yüz ya da iki yüz kilogram ürün toplayabiliyorsun” açıklamasında bulundu.