FATİH ÖZKILINÇ-İzmir Ticaret Odası (İZTO) kasım ayı olağan meclis toplantısı İZTO meclis salonunda Meclis Başkanı Selami Özpoyraz idaresinde gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener,  Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybına işaret ederek bir günde yaşanan yüzde 17’lik değer kaybıyla, dalgalı kur rejimlerinde alışılagelmiş hareketlerin dışına çıkıldığını söyledi.

 Piyasaların dengesi bozuldu

Reel sektörün Türk Lirası’nın geldiği seviyeyi hazmetmesinin zaman alacağını belirten Özgener, “Türk Lirası’nın çok kısa bir sürede bu kadar hızlı değer kaybetmesi, finansal piyasalarda ve reel sektörde fiyat oluşturmayı imkânsız kılarken, piyasaların dengesini de bozdu. Üretimde maliyet hesabı yapılamadığı ve buna bağlı olarak fiyat verilemediği için aksaklıklar meydana geliyor, vadeli ticaret ve ödeme sistemlerinde sorunlar oluşuyor” dedi.

Faiz indirimleri sürpriz olmamalı

“Para politikasında güvenin ve öngörülebilirliğin artmasına yönelik somut adımlar atılması gerektiği kanaatindeyiz” diyerek sözlerini sürdüren Özgener, “Merkez Bankası; atacağı somut adımlarla tepkisinin net ve şeffaf olmasını sağlarken, ileriye dönük öngörülebilirliğin arttırılmasını ve piyasalarda dolaşan yanlış haberlerin olumsuz etkisinin azaltılmasını hedeflemelidir. Kısacası, güven sağlamalıdır, bugün burada bulunan iş insanlarının soğukkanlı, devletini ve halkını koruyan tutumlarına dayanışmayla yanıt vermelidir. Türk Lirası’ndaki değer kaybının bu seviyelerde kalıcı olması, enflasyonun yükselme riskini arttırıyor. Bu noktada, enflasyona karşı para politikasının yönü doğru belirlenmelidir. Yapılan veya yapılacak faiz indirimlerinin sürpriz olmaması sağlanmalı, piyasalara uzun vadeli planlar aktarılmalı ve spekülatif ortam yaratılmasının önüne geçilmelidir. Büyük çaba ve emekle işlerini yürütmeye devam eden insanlara orta ve uzun vadeli hedeflerle ilgili net bilgiler verilmeli, günlük açıklamalardan ve gelişmelerden etkilenmemeleri sağlanmalıdır. Bilgi ve güven, bugünlerde en çok ihtiyacımız olan olgular” diye konuştu.

Günlük fiyat ayarlamaları ile karşı karşıyayız 

Para piyasalarındaki dalgalanmaların gölgesinde çalışmalarını, işlerini sürdürdüklerini belirten Özgener, “Günlük dalgalanmaların yüksek boyuta ulaşması nedeniyle, dövize endeksli ürünlerde haftalık, hatta günlük fiyat ayarlamaları ile karşı karşıyayız. Maliyet ve fiyat belirleme süreçlerinde vadeler iyice kısaldı. Ticaret hayatımızda her türlü adımı atarken çok dikkatli olunması gereken bir dönemden geçiyoruz” dedi. Para politikasına bağlı olarak Türk Lirası cinsi varlıkların hiç kimsenin arzu etmediği kadar düşük seviyelere gerilediğini dile getiren Özgener, Türk lirası cinsi varlıkların döviz cinsi değerindeki düşüşünün önemli sonuçları olduğunu söyledi.

“Büyüme herkesi memnun etmiyor”

DİSK’in araştırmasına göre Türkiye’de yaklaşık 10 milyon işçinin asgari ücret seviyelerinde çalıştığını ve asgari ücretle çalışanların da giderek arttığına işaret edildiğini ifade eden Mahmut Özgener,  “Gıda, konut, ulaştırma gibi temel ihtiyaç alanlarında yüzde 30’a yaklaşan yıllık enflasyon ile Türkiye’nin yüzde 9’luk büyümesi her kesim tarafından aynı oranda hissedilmiyor. Büyümenin herkesi memnun etmediğini ve enflasyonun etkisinin artan bir tahribat yarattığını görüyoruz. Büyümenin sürdürülebilir olması, istihdama katkı sağlaması ve hane halkına yansıması büyük önem taşıyor. Yani büyümenin kapsayıcı olması ve gelir dağılımı eşitsizliğini daha da arttırmaması hedeflenmeli” dedi.