İzmir, Aydın ve Muğla bölgelerinden balıkçı kooperafileri ile konuyla ilgili kurumların il müdürlerinin katıldığı toplantıda, kaçak avcılığa yönelik çözüm önerileri tartışıldı. Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında kaçak avcılıkla ilgili bir çalıştay düzenlediklerini ve bu konuya büyük önem verdiklerini ifade eden İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Balık ve su ürünlerinde, ekosisteme zarar verecek şekilde avlanmaya kimsenin hakkı yok. Doğanın sunduğu bu hazinenin gelecek nesillere aktarılması için bilimsel metotlarla ve kanunlara uygun avcılık yapılması gerekiyor” dedi. 

Deniz ekosistemini büyük ölçüde tehdit eden kaçak avcılık sorununa ilişkin düzenlenen toplantıya İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ev sahipliği yaptı. Toplantının açılış konuşmalarını İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Musa Bakan, Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanı Kıdemli Albay Mete Çağlar, İZTO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, Sür- Koop Su Ürünleri Kooperatifi Genel Başkanı Ramazan Özkaya ve  Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahdet Ünal gerçekleştirdi. Toplantıda balıkçılar kaçak avlanmaya yönelik cezaların arttırılmasını istedi. 

Potansiyel büyük

Toplantının açılış konuşmasını yapan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İzmir’in balıkçılık ve su ürünlerinde büyük bir potansiyele sahip olduğunu ve tek başına ülkemizin sektörel ihracatının yüzde 28’inden fazlasını karşıladığını ifade etti. Halkın sağlıklı bir besin olan balığa ulaşmasının büyük önem taşıdığını dile getiren  Özgener, yasa dışı yapılan kaçak avlanma konusunda ise şunları söyledi:

“Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında Odamızda bir balıkçılık ve su ürünlere çalıştayı düzenlemiştik.  Burada sorunları ve çözüm önerilerini tek tek tartıştık ve o çalıştayın sonuçlarını şimdi birer birer almaya başlıyoruz. İlk olarak, bu çalıştayda denizlerimizdeki balık stoklarının korunması adına daha önce 3-4 ışıkla gerçekleştirilen su ürünleri avcılığının tek ışığa düşürülme talebi gelmişti. Konunun üzerinden bir ay bile geçmeden Bakanlığımıza ilettiğimiz bu talep uygun bulunarak sektörümüze tebliğ edildi. Diğer yandan 48 yıl önce yayınlanmış olan 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu yerine, sektörün hızla değişen ihtiyaçlarına cevap verebilecek Avrupa Birliği'ne uyumlu yeni bir Kanun Taslağı hazırlanması önerimiz dikkate alındı ve inanıyoruz ki, söz konusu kanun yakın bir dönemde hayata geçecek. Balık ve su ürünlerinin ekosisteme zarar verecek şekilde avlanmasına kimsenin hakkı yok. Doğanın sunduğu bu hazinenin gelecek nesillere aktarılması için bilimsel metotlarla ve kanunlara uygun avcılık yapılması gerekiyor. Tarım ve Orman Bakanlığımızca gerekli adımların en kısa sürede atılacağına inancımız tam”.

2 yıl nadas önerisi

Balıkçılık ruhsatına tabi olmayan çok sayıda özel tekne ile denizlerde yoğun bir şekilde kaçak avcılık yapıldığına dikkat çeken İZTO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, deniz ekosistemini büyük ölçüde tehdit eden deniz patlıcanı avcılığının en az 2 yıl süreyle yasaklanması gerektiğini söyledi.  Bu konudaki talebi İZTO olarak Tarım ve Orman Bakanlığı’na ileteceklerini de belirten Çakan, “Hepimizin ortak sorunu kaçak avcılık. Bu toplantıda konunun tüm tarafları bulunuyor ve elbirliği içinde ortak hareket edersek sonuca ulaşacağımıza inanıyorum. Akademisyenlerimizin ve balıkçılarımızın özellikle vurguladığı deniz patlıcanı avcılığının 2 yıl nadasa bırakılması yönündeki talebi içeren dosyayı en kısa sürede Bakanlığımıza ileteceğiz” dedi. 

Yasal düzenleme

Yasaları ihlal eden bazı şahısların, “özel tekne” olarak kaydettirdikleri tekneleriyle hiçbir ruhsat ve denetime tabi olmadan kaçak avcılık yaptığına dikkat çeken Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanı Kıdemli Albay Mete Çağlar ise, önümüzdeki günlerde çıkması beklenen torba yasa ile kaçak avcılığın büyük ölçüde önüne geçileceğini söyledi. Çağlar, “Güzel bir haber vermek istiyorum. Torba yasada, özel tekne olup da bu tür faaliyetlerde bulunanların sadece yakalanması değil, teknelerine de el konulması yönünde düzenlenme yapılıyor. Bir iki aya kadar da torba yasanın bu şekliyle çıkmasını bekliyoruz. Yasa bu haliyle çıktığında, artık bu şekilde avlanamayacaklar. Mevzuatta değişiklik olunca, kaçak avcılığın üzerine daha farklı şekilde gidebileceğiz. Ancak tabi sadece denizde değil, karada da denetim çok önemli. Biz Tarım İl Müdürlüğü olarak karada yaptığımız denetimleri de arttırıyoruz” dedi.

Anında ceza

Kaçak avcılık yapanlara ilişkin geçtiğimiz yıl 479 bin lira ceza kesildiğini ifade eden İzmir İl Tarım Orman Müdürü Musa Bakan da kaçak avcılık konusundaki mücadeleden hiçbir zaman geri adım atmayacaklarını ifade etti. Bu toplantıda gündeme gelen tüm sorun ve önerileri de Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’ye ileteceklerini kaydeden Bakan, “Kaçak avcılık yapan kesimlere yönelik yoğun denetimler yapıyoruz. Zaman zaman arkadaşlarımız çalışma noktasında tehdit ve diğer konularla karşı karşıya kalıyor. Ama biz görevimizi yerine getirmekten bir milim geri adım atmadık, atmayacağız da. Kaçak avcılıkla mücadelemiz devam edecek. Deniz ekosistemi için büyük önem taşıyan deniz patlıcanı konusuyla ilgili olarak da mevcut fabrikalardaki stokları belirledik. Bu stokların dışında yasal olmayan her giriş anında cezalandırılıyor” dedi. 

Küçük balıkçıları koruyalım

Kaçak avlanma nedeniyle, balık sayısının giderek azaldığına dikkat çeken Sür Koop Su Ürünleri Kooperatifi Merkez Birliği Genel Başkanı Ramazan Özkaya ise, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de küçük balıkçılığın korunması gerektiğini söyledi. Bu nedenle büyük teknelerle yapılan avcılığın 24 metreden 18 metreye düşürülmesine karşı olduklarını dile getiren Özkaya, “Geleneksel küçük balıkçılığı korumamız gerekiyor. Bölgesel balıkçılık ve kota getirilmesi ile denizlerimizi daha iyi koruyabiliriz. Çünkü artık denizlerimizde balıkçılık bitti. Teknoloji ne kadar artarsa artsın, eski balık bereketine ulaşamıyoruz.  Kaçak avcılıkla ilgili acilen yeni bir yasa çıkmasını bekliyoruz” dedi. 

Deniz patlıcanı yasağı

Kaçak avcılığın sadece Türkiye değil, dünyadaki pek çok ülkenin ortak sorunu olduğunu dile getiren Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Vahdet Ünal da kalıcı çözüm bulunana kadar deniz patlıcanı avcılığının yasaklanmasını istedi. Prof. Dr. Ünal, “Deniz patlıcanları artık sularımızda yok olma tehdidi altında. Sıfır ile 10 metre arasında bir tane bile deniz patlıcanı görülemiyor. Deniz ekosistemindeki çok önemli bir türden bahsediyoruz.  Bu her türlü ihracat gelirinden daha önemli ve daha değerli bir konu. Eğer şu anda deniz patlıcanlarının korunmasına dair bir çözüm üretemiyorsak, çözüm bulana kadar her acilen bu konudaki avlanmayı durdurmalıyız. 10 yıl evvel deniz patlıcanı avlamak zaten yasaktı. Şimdi de denizlerimizi korumak için bu yasak geri getirilebilir” dedi. 

Çözüm talebi

Toplantıya katılan balıkçılar ise, bu zamana kadar yasal çerçevede balık avcılığı yaptıklarını, ancak kaçak avcıların işlerini ciddi boyutlarda tehdit eder hale geldiğini belirterek cezai yaptırımların arttırılmasını ve bu konuda acilen yasal düzenleme yapılmasını talep ettiler.