FATİH ÖZKILINÇ- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Borsamız ev sahipliğinde; İslam Ticaret Sanayi ve Tarım Odası ile İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi iş birliğinde Tarımsal Emtia Borsaları Piyasalarının Önemi Çalıştayı gerçekleştirildi. İslam Ticaret Sanayi ve Tarım Odası’na üye farklı ülkelerden yaklaşık 20 temsilcinin katılım sağladığı çalıştayın açılış konuşmasını yapan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, üretimde güçlü olan İslam ülkelerinin ticarette de birlikte yol almaya mecbur olduğunu vurguladı.

 

“Ticarette sözümüz geçmiyor”

ICIIA üyelerinin dünyanın tarımsal üretim değerinin yüzde 20’sine sahip olduğunu vurgulayan Kestelli, “3,5 trilyon dolarlık dev pazardan 695 milyar dolar pay alıyoruz. ICCIA üyelerinin dünya Tahıllar üretiminde payı yüzde 13,8, meyve üretiminde payı yüzde 21, bakliyat üretiminde payı yüzde 18, Sebze üretiminde payı yüzde 14, şeker bitkileri üretiminde payı yüzde 9,8. Ama ürettiğimiz ürünlerin değerini biz belirleyemiyoruz. Üretimde güçlüyüz ama işin ticaret kısmında yeterince sözümüz geçmiyor. Bu durumu değiştirmek için bir olmaya, birlikte yol almaya ve İslam ülkeleri olarak Tarımsal Emtia Borsalarımızı daha güçlü kılmaya mecburuz” diye konuştu.

Tehlikenin adı; gıda krizi

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle başlayan savaşın dünyayı büyük bir tehlikeyle karşı karşıya bıraktığını aktaran Kestelli, “Bu tehlikenin adı; gıda krizi. Zaten azalan tarım alanları, susuzluk, iklim felaketi gibi tehditler yüzünden 8 milyara dayanan dünya nüfusunu doyurmakta zorlanan tarımsal üretimin, eşit ve adil dağılmamasının nasıl büyük bir risk oluşturduğu net olarak görüldü. Tarımsal üretimde kendi kendine yetebilmenin önemi çok daha iyi anlaşıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülük etmesiyle imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması sayesinde küresel açlık krizi şimdilik ötelendi. Ama tekrarlanmaması için gerekli adımları atmalıyız. Malum; özellikle tahıl konusunda Rusya ve Ukrayna’ya bağımlı olan ülkelerin büyük bölümü Afrika ülkeleri. Çoğu da Müslüman ülkeler. Halihazırda dünya genelinde kronik açlık çeken insan sayısı 768 milyona ulaştı. Birleşmiş Milletlere göre, küresel nüfusun 2050 yılında 9,7 milyarı bulması bekleniyor. Gıda talebinin de yüzde 60’a kadar artacağı öngörülüyor. Bu da gıda güvenliğini acil müdahale edilmesi gereken bir konu haline getiriyor” diye konuştu.

“Türkiye’nin zengin bir tarihsel konumu var”

ICCIA-İslam Ticaret, Sanayi ve Tarım Odası Genel Sekreteri Yousef Hasan Khalawi ise “Tarım emtia borsaları söz konusu olduğunda Türkiye’nin zengin bir tarihsel konumu var. ICCIA olarak inanıyoruz ki mevcut fırsatlar kullanılarak bu krizi aşabileceğiz. Bunu yapmak için stratejik bir plan uygulamalıyız ki karşı karşıya kaldığımız sorunlarla başa çıkabilelim. ICCIA birçok faaliyet gösteriyor. Kapasite oluşturmak, değer zincirinin yaşatılması, yeşil büyüme, teknoloji, iş liderliği programları, yoksulluğun azaltılması programları, toplumsal cinsiyetteki gelişmeler, KOBİ’lerin desteklenmesi, mikro finansmanın kullanılması ve girişimciliğin özellikle kadın ve gençlik düzeyinde geliştirilmesi gibi alanlarda faaliyet gösteriyoruz” dedi.

Çiftçileri bilinçlendirmeliyiz

Günümüzde tarımın öneminin çok arttığına dikkat çeken Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı İSEDAK ve Uluslararası Kalkınma İşbirliği Genel Müdürü Fatih Ünlü de çiftçilerin bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Ünlü, “Çiftçiler çok fazla emek harcıyorlar, çiftçilerin gelir kazanmaları lazım. Bu çabaların karşılığını alabilmesi konusunda müdahalelerin yapılması önemli. Çiftçilerin yaşı artıyor. Gençlerden çok fazla tarıma yönelen yok. Çiftçiler tarımdan para kazabilirse gençlerde bu alana yönelir. Toprak ve araziyle ilgili daha az su tüketilmeli. Türkiye suyun bol olduğu bir ülke olmasına rağmen bazı alanlarda su sıkıntısı başlamış durumda. Suyu çok dikkatli kullanmalıyız. Sürdürülebilir tarımın bu konuda geliştirilmesi lazım” diye konuştu.