Tam 60 yıl önce 40 milyon TL sermaye ile kurulan, geçen yılı bu rakamın 10 katı ciro ile kapatan Et ve Balık Kurumu (EBK) 'süt' işine giriyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in önceki gün İzmir'de yaptığı açıklamanın detaylarını kurumun Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı ve Genel Müdürlüğü'nü yürüten Bekir Ulubaş, Zaman'a anlattı. Bir gecikme olmadığı takdirde kurumun adının şubat ayı içinde 'Süt, Et ve Balık Kurumu' olarak değişeceğini, tüm tabelaların da bu halde düzenleneceğini açıklayan EBK Yönetim Kurulu Başkanı Ulubaş, kurumdaki değişiklikle ilgili çalışmaları sonlandırmaya çalıştıklarını söyledi. Bu sebeple önümüzdeki hafta Bakan Eker'e tekrar bir sunum yapacaklarını kaydeden EBK Yönetim Kurulu Başkanı, "Bakanın değerlendirmesinin ardından sivil toplum kuruluşlarından bir değerlendirme alacağız. Ardından dosya Meclis'e gidecek. Konunun şubat ayı bitmeden Meclis gündemine geleceğini düşünüyorum." dedi. 'Değişikliğin onaylanması halinde EBK ette yaptığı gibi sütte de satışa mı başlayacak?' şeklindeki soruya, "Hayır. Sadece süt fiyatları düştüğünde veya yükseldiğinde piyasaya müdahalede bulunulacak. Kimse kızmasın." diye yanıt verdi. "Mesela piyasada sütün bol olduğu ve fabrikaların bu bolluk sebebiyle kapasite düşürmeye başladığı bir dönemde, özel sektör fabrikalarında fiyat farkı desteği karşılığında süt tozu ürettirilecek. Bunlar bu şirketlerin depolarında 'depo ücreti teşviki' ile muhafaza edilecek." diyen Ulubaş, süt kıtlığı yaşanmaya başladığı an bu üretim fazlasının piyasaya sürüleceğini aktardı.
Süt üretimindeki fazlalık veya azlık tehlikelerini 'Süt, Et ve Balık Kurumu' bünyesinde kurulacak Piyasa Araştırma ve İzleme Daire Başkanlığı çalışanlarının pazar araştırması yaparak önceden fark edeceğini ifade eden Yönetim Kurulu Başkanı, ayrıca kuruma fikir vermesi için, içinde özel sektör temsilcilerinin de bulunacağı 50 kişilik bir 'süt komisyonu' kurulacağını açıkladı. Süt ve gıda mühendislerinin istihdam edileceği Piyasa Araştırma ve İzleme Daire Başkanlığı'nın bu komisyonun görüşleri çerçevesinde hareket edeceğini kaydeden Ulubaş, "Kurum son derece ciddi bir şekilde süt konusuna eğilecek. Ama kimse merak etmesin, etteki gibi sütte bir perakende satışı olmayacak. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bu uygulama Avrupa'da şu an işliyor. Biz de tüketicinin aleyhine oluşacak durumları önlemek için bu çalışmayı gerçekleştiriyoruz." dedi. Sektör öncülerine göre bunun gerçekleşmesi halinde 2010'da yaşanan kırmızı et krizi gibi bir olayın tekrar yaşanma ihtimali ortadan kalkacak. Çünkü kırmızı et fiyatları, süt iyi para ettiği zaman çiftçinin kesime hayvan vermemesi sebebiyle yükseliyor. Süt fiyatları da, süt para etmediğinde çiftçinin hayvanları sürekli kesime götürmesi ile yükseliyor. Kurumun yeni yapısı, uzmanlara göre tüketiciyi olumsuz etkileyen bu dalgalanmaları ortadan kaldırabilir.

Son yıllarda açılan perakende mağazaları ile bilinirliğini artıran Et ve Balık Kurumu 2011 yılını 400 milyon TL ciro ile kapattı. EBK Genel Müdürü Ulubaş, et piyasasındaki dalgalanmaları durdurmak niyeti ile 17 büyük şehirde 100 franchising mağaza verme yetkisi alan ve şu ana kadar 86 mağazaya ulaşan kurumun, şu an sektördeki dalgalanmalara 'yüzde 6' oranında etki edebildiğini söyledi. "Ama kurumun ülkedeki bilinilirliği yüzde 20'yi aştı." diyen Ulubaş, EBK'nın şu an 17,5 TL'ye KDV dahil kıyma satabildiğini, dükkan açtıkları yerlerde piyasayı dengelediklerini ifade etti.