Pandeminin yarattığı sosyo ekonomik krizi değerlendirerek konuşmasına başlayan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aslan, “Sosyo-ekonomik yapı üzerinde oluşan olumsuz etkinin altından nasıl kalkılacağı hala cevap bulunamayan bir soru” dedi. Aşı geliştirme çabalarının umut vaad ettiğini ve aşı geliştirenlerden birinin Türk olmasının gurur verici olduğunu da ifade ederek, “Gerekli eğitim ve şartlar sağlandığında insanlarımızın neleri başarabileceğini bir kez daha görmüş olduk. Sağlık sistemimizi daha iyi olması için neler yapılacağını konuşabiliriz ama şurası bir gerçek ki, sahip olduğu sağlık altyapısıyla Türkiye, birçok ülkeden çok daha iyi bir sınav verdi” diye konuştu. 

Finansmana ihtiyaç var

Pandeminin çalışma yaşamına getirdiği bazı avantajlar olduğunu da belirten EGİAD Başkanı Aslan, salgın öncesinde küçük adımlarla ilerlenen uzaktan ve teknoloji tabanlı çalışma sisteminin artık hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini vurgulayarak, “Dijital dönüşümün çalışma ortamı, çalışma mevzuatı, şirket içi iletişim ve paydaş ilişkilerini bu kadar etkilediği bir dönem yaşamamıştık. Salgın sonrası yeni normalde dijitalleşmenin getirdiği kolaylıklar ve çalışma biçimlerinden tamamen vazgeçip eski usuller ve kalıplar içine sığmanın mümkün olmayacağını öngörebiliyoruz. İnsanların beyin gücünü fiziksel sınırlar olmadan işe katabildiği yenilikçi çalışma modelleri, çalışma kültürümüzü dönüştürmemiz gereken bir alan olacak” dedi. Pandemiden en çok mikro ve küçük ölçekli firmaların etkilendiğini de kaydeden Aslan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Özellikle işyeri kapatmalarının ve istihdam kayıplarının en az seviyede tutulması için çalışma hayatının derinden etkilendiği sektörlere desteklerin devam etmesi büyük önem arz ediyor. Bu doğrultuda ekonomimizin bulunduğu yerden kalkması için finansmana ihtiyacımız olduğu çok açıktır. Bunun için yerli sermayemizin yanı sıra dışarıdan kaynak bulunması da şarttır.” dedi.