Karazor, Türkiye'de kuru incir kalitesinin artırılması konusunda bir kaç yıldır ısrarlı çalışma yürüttüklerini, dünyada pazar lideri oldukları bu üründe iç ve dış pazarlardaki konumlarını tehlikeye düşürecek konularda önemli mesafeler kat ettiklerini dile getirdi.
Kuru incirde hurdaya ya da endüstriyel kullanıma ayrılması gereken düşük kaliteli ürünün kaliteli gibi gösterilerek yüksek fiyattan satılabilmesi için hidrojen peroksite batırıldığını söyleyen Karazor, şöyle konuştu:
 "Hidrojen peroksit normalde temizlik sanayisinde kullanılan kimyasal bir ürün. Gıdalarda kullanımı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yasak. Ancak yıllardır yeterli yaptırımın olmaması nedeniyle kuru incirde kullanılıyordu. Pazardan aldığı güzel görünümle incirin tadına bakan tüketici bunun incirin genel kalitesizliği olarak algılıyordu. Bu durum, incir ürününde iç ve dış piyasalarda imaj kaybına neden oluyordu.
 Dış pazara gönderilen bazı ürünlerle ilgili Avrupa'daki alıcılardan uyarı mektuplarının gelmesi ve TARİŞ İncir Birliği'nin ısrarla çağrıları üzerine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı harekete geçerek bu konuda net yaptırımlar getirdi. Buna göre ihracat gönderilecek kuru incirde aflatoksin denetlemesi için verilmesi gereken numunelerde artık hidrojen peroksit kalıntısı da aranacak. Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme ve Farmakokinetik Araştırma Uygulama Merkezi'nde yapılacak analizlerde hidrojen peroksite rastlanması halinde oldukça ağır yaptırımlar öngörülüyor.
 İç pazarda da bakanlığa bağlı il ve ilçe müdürlükleri satış noktalarında kontroller yapacak. Yakalanan parti başına 11 bin lira ve tüm partinin imhası cezası öngörülüyor. Uygulama henüz çok yeni olmasına rağmen 3 firma ceza aldı. Bu da bakanlığın bu konuda ısrarlı olduğunu gösteriyor."
 Karazor, son olarak "Hans için alınan tedbir Hasan için de alınsın" anlayışı çerçevesinde bakanlığa yaptıkları başvuruyla halihazırda sadece ihracata giden ürünler üzerinde uygulanan aflotoksin ve hidrojen peroksit denetlemesinin iç piyasaya verilen ürünlere de uygulanmasını talep ettiklerini ifade etti.
 Buna bakanlığın bakışının olumlu olduğunu, yakın dönemde uygulamaya geçilmesi beklediklerini dile getiren Karazor, aflotoksinli incir konusunda da alınacak tedbirlerin piyasadaki tüm kalite endişelerini gidereceğini ifade etti.
 
Rengine ve fiyatına dikkat!
 
Tüketiciye de önerilerde bulunan Karazor, sözlerini şöyle sürdürdü: "Vatandaş alacağı incirin fiyatına ve rengine dikkat etmeli. Ucuz fiyatlı, rengi beyaz ürünlerde hidrojen peroksit riski fazladır. Kuru incir doğal renginde yani sütlü kahverengi renginde olmalıdır. Kuru incir bembeyaz renkte olmaz. İncir koklandığında çamaşır suyu kokusu geliyorsa peroksit kullanıldığını göstergesidir. Ancak peroksit kullanılan çoğu ürün kokmayabilir." İzmir Ticaret Borsası önderliğinde yapılan hesaplamaya göre Türkiye'de 2010-2011 sezonunda 58 bin ton kuru incir üretildi, bunun 46 bin tonu ihracata gönderilirken 8 bin tonu iç piyasada satıldı.