Ali Budak- İMEAK Deniz Ticaret Odası(DTO) İzmir Şubesi Kasım ayı meclis toplantısına katılan Çeşme Marina Müdürü Can Hakaltan, Türkiye’de belgeli bağlama kapasitesinin 16 bin 178 olduğunu söyledi. Dünyadaki marinacılık ve yatçılık hakkında bilgiler veren Hakaltan, ‘Türkiye’de marinacılıkla ilgili 3 ana bölge var; İstanbul, Kuzey Ege ve Güney Ege. Marinacılığın ve yatçılığın en popüler olduğu bölge Güney Ege Bölgesi. Turizm işletmeli belgeli yat limanı sayısı. Türkiye’de 26 ve toplamda da belgeli yat limanı sayısı 44. Toplam belgeli bağlama kapasitemiz 16 bin 178. Bağlama ve marina sayımızı ilerleyen dönemlerde artıracağımıza inanıyorum’ dedi.


Marina sıralamasında en alt sıralardayız


Dünyadaki yatların yüzde 60’ının Avrupa’da bulunduğu söyleyen Hakaltan, şöyle devam etti: Amerika Birleşik Devletleri’nde 560 bin marina var. Tekne başına düşen insan sayısı olarak Finlandiya 26 tekne sayısıyla birinci sırada. Türkiye olarak en alt sırada geliyoruz. Paylaşım ekonomisinin gelişmesiyle kişi başına düşen tekne sayısı ilerleyen dönemde artmasını bekliyorum. Marinalar planlama, yatırım ve işletme aşamalarında sorunla karşılaşıyor. Marina yatırımları için yer belirlenmesi ve master plan hazırlanması, imar planı onaylarındaki gecikmeler, yat limanları deniz ve kara alanlarında uygulanan kira bedelleri en büyük sorunlarımız. Dünyada deniz üzerinden kira alan tek ülkeyiz. En iyi çözüm işletme cirolarından devlet yüzde 10 pay alması olacak. Böylece hem devletin yaklaşımı hem marinaların ekonomik sürdürebilirliği iyileşir.
 

Türkiye’deki en büyük problem bağlama kapasitesi


Marinalardaki en büyük problemin bağlama kapasitesi olduğunu söyleyen İMEAK DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk,  ‘Türkiye’ye hiç yakışmayan rakamlardan bahsediyoruz. Marina yatırımlarının önü açılmalı. Yatırımlar bitince de marinaların önü açılmalı. Master planıyla ilgili büyük ölçekli çalışmalar yapılıyor. İmar plan onaylarındaki ilginç olan durum plandaki değişiklik için bile büyük paralar ödeniyor. Hem gecikiyor hem para sıkıntısı var. Marina sektörünün kira sorununu, tersanelere yapılan kira düzenlemesi gibi bir çözümle giderebiliriz. Bağlama kapasitesini artırmak demek yeni marinaların önünü açmak demek. Marinaların önünü de prosedürlerin dünya standartları haline gelmesi ile çözülebilir’ dedi.
 

Acentelik yönetmeliği önemli


Acentelik yönetmeliğinin de tekrar gözden geçirildiğini aktaran Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği bir çalışma yaptı. Bizinde acentelik yönetmeliğiyle ilgili çalışmalarımız sürüyor. Taslaklar oluşuyor, ancak hala bir netliği yok. Acentelerin kategori halinde olması, herkesin acentelik yapmaması, herkesin kendi bölgesi içinde acentelik yapması konuları bu noktada çok önemli. Bir takım kavramlar var, örneğin koruyucu acentalık. Bu kavramlar yeni yönetmelikte olmamalı. Yeni tasarıda yeni teminat miktarlarının belirlenmesi gibi çalışmalar devam ediyor. Ümit ediyorum güzel bir taslak ortaya çıkacak. Tarifelerle de ilgili bir çalışma var.
 

Kuzey Ege endüstri merkezi olacak


Aliağa-Çaltılıdere’de tekne ve yat imalatı ile çekek yeri olacak alanın onayından sonra tahsisinin de gerçekleştiğini söyleyen Öztürk, ‘Dolum işlemleri başlanacak. Çaltılıdere’de artık ayrı bir sektör oluşuyor. Aliağa, Bergama ve Kınık bölgesi yani Kuzey Ege Bölgesi önümüzdeki yıllarda endüstri merkezi haline dönüşecek. Çaltılıdere tekne imalatçılarının önünü açacak, kümeleşmeler olacak. Yan sanayi oraya gelecek’ ifadelerini kullandı.