Sanayicilerin bir yandan istihdamı koruyarak işletmelerini ayakta tutmak, diğer yandan da normalleşme adımlarına hazırlanmak için olağanüstü bir güç ve çaba harcadıkları bu süreçte, gelen faturalarla sıkıntıya düştüğünün altını çizen Uğurtaş, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Elbette bu ülkenin insanları olarak belirli bir zaman planlaması içinde yenilenebilir enerji kaynaklarına dönüşün zaruri olduğunu biliyoruz. Bununla birlikte faturaların içeriğine bakıldığında, öngörülerin çok üstünde çıkan YEKDEM (Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması) maliyetlerinin olduğunu görmekteyiz. MWh başına maliyetlere bakarak İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgemizin değerleri üzerinden örnek verecek olursak; 2020 yılının Mart ayında, 77,21 TL’lik YEKDEM payı olan elektrik fatura fiyatımız 361,40 TL iken, Nisan ayında 139,53 TL’ye çıkan YEKDEM ile birlikte elektrik fiyatımız 420,38 TL’ye ulaştı… Mayıs ayının ilk yarısının fiyat verilerine bakıldığında ise YEKDEM’in 233,31 TL olması ile birlikte fatura fiyatının 533 TL’lere ulaşabileceğini ve hatta saatlik fiyatlar yüksek giderse bu maliyetin de üzerine çıkılabileceğini görmekteyiz. Bu veriler bize, YEKDEM kaynaklı elektrik fiyatlarında son 2 ayda yaşanan artışın yüzde 43’lere ulaştığını gösteriyor. Sanayicimiz bir yandan bu artışlarla şekillenen fatura bedellerini ödemek için kaynak arayışına girerken, diğer yandan bir sonraki ay karşılaşacağı elektrik faturası tutarını da öngöremediğinden, tam bir maliyet hesabı yapamadan, bir anlamda gözü kapalı çalışmaktadır.  Böylesine kritik bir dönemde, normalleşme ile birlikte atağa kalkması beklenen Türk sanayisinin temel girdileri olan elektrik ve doğalgazda sanayicilerin bu özveri ve çabalarına destek verecek radikal adımların atılmasını bekliyoruz. YEKDEM maliyetlerinin azaltılması, sabit tutulması, ötelenmesi, mümkünse kısa bir dönem için alınmaması gibi tedbirler, masaya yatırılarak, tartışılmalıdır. Bunun yanında TEİAŞ ile yapılan Sistem Kullanım Sözleşmeleri’nde yer alan ‘iletim bedellerinin’ de bu döneme özel, güncellenmesini bekliyoruz. Düşüncemiz; bu bedelin fiili elektrik çekişimize göre düzenlenmesinin doğru olacağı şeklindedir.”

Son dönemde küresel petrol piyasalarında yaşanan tarihi fiyat düşüşünü de değerlendiren Uğurtaş; “2019 yılında Brent petrolün ortalama fiyatı 65 dolar civarında gezinirken, bugün söz konusu maliyet 30-35 dolar mertebesine inmiştir. Petrol fiyatlarında böylesine bir düşüş yaşanırken, kullandığımız doğalgaz fiyatlarında da bir indirime gidilmesini bekliyoruz. Bu salgın krizinden hep birlikte, daha güçlü bir şekilde çıkarak, istihdamımızı koruyup, yeni dünyadaki rekabetçi yerimizi almak istiyorsak, üretimin temel girdilerinde gerçekleştirilecek rekabet gücümüzü artırıcı uygulamalar için doğru çözümler üretmeliyiz” diye konuştu.