FATİH ÖZKILINÇ- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği(TOBB)'ne bağlı İzmir'deki oda ve borsaların yönetim kurulları ortak toplantısı çevrimiçi olarak düzenlendi. İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, idaresinde gerçekleştirilen toplantıda kentteki Oda ve borsalara bağlı meslek temsilcilerinin sorunları ele alındı. Toplantının açılışında konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Cumhurbaşkanımızın İzmir ziyareti sırasında kendisiyle 40 dakika görüşme fırsatı buldum. Üyelerimizin sorunlarını aktarma fırsatı yakaladık. Kendisi de sorunlarımızı tek tek not tutturdu. Öte yandan yeni normalleşme döneminde hepimizin çok dikkatli olması gerekiyor. Kurallara uymak konusunda titiz davranalım. Eğer dikkat etmezsek, kapanma tekrarlanır ve hizmet sektörü başta olmak üzere turizm yine ciddi darbe alır. Kısacası yine zarar edecek olan biz oluruz. Çünkü bu pandemiden en çok etkilenen hizmet sektörü oldu. Hizmet sektörümüzün daha fazla ve bir kez daha zarar görmemesi için ciddi bir şekilde dikkat edelim. Bindiğimiz dalı tekrar kesmeyelim” diye konuştu.

Yeşil pasaport tartışması

Özellikle Avrupalı ülkelerin gündeme getirdiği “aşı pasaportu olamayan kimseyi ülkeye alınmayacak” iddiaları değerlendiren Başkan Özgener, “Aşı pasaportuna sahip olanlar avantaj sağlıyor ama aşı pasaportuna sahip olmayanların Avrupa’ya gidemeyecek diye bir şey söz konusu değil. Ülkemizdeki aşılanma çok başarılı gidiyor. Hükümetimizle beraber üretimimizin durmaması için elimizden geleni yapıyoruz. Aşı konusunda ilk başta bir tedirginlik vardı ancak gittikçe daha iyi bir noktaya geliyoruz. Umarım aşılamayı sonuna kadar bütün ülkemizde başarılı bir şekilde uygulanır” dedi.

“İzmir halkı için faydalı işler yaptık”

Pandemi dönemi boyunca İzmir’deki meslek odalarıyla örnek olacak şekilde uyumlu çalıştıklarını dile getiren Işınsu Kestelli, “İzmir meslek örgütleri olarak bu yoğun zamanda büyük bir özveri ve uyumla çalıştık.  Özellikle pandemi kurulunda üyelerimiz ve İzmir halkı için faydalı işler yaptık. Birlikten İzmir doğar kampanyasında depremzede aileler için bir yaşam projesi hayata geçirdik.  Başkanlarımızın değerli uyumunun iş veriminde büyük katkısı oldu. Aynı şekilde, birlikte yönetim kurulunu paylaştığımız İZKA’da da geliştirilen büyük prestij projelerine kurumlarımız eksiksiz ortaklık sağladı” diye konuştu.

Son dönemde sık sık gündeme gelen küresel iklim kriziyle ilgili de açıklamalarda bulunan Kestelli, “İklim değişikliğinin etkilerini gündelik yaşamımızda görmeye başladık. Ocak ayında yaşadığımız sel felaketi, hortum ve dolu olayları bunun açık birer kanıtı.  Bu durum ister istemez iklimle doğrudan ilişkili tarımsal üretimi miktar ve kalite açısından etkiliyor. Kuraklık geçtiğimiz yaz hem küçük Menderes hem de Gediz ovalarında üreticilerimiz için büyük bir sorun olarak karşımıza çıktı. İzmir olarak iklim değişikliği ve tarımsal üretimimize etkileri konusunda hep birlikte düşünüp ortak akılla çareler üretmeliyiz” dedi.

Kurdaki artış sanayiciyi olumsuz etkiledi

Toplantıda döviz kurundaki keskin artışların sanayicileri olumsuz etkilediğini ifade eden Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı (EBSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Gökçüoğlu, kurdaki artışın sanayicinin bütçe ve bilanço yapısını bozduğunu söyledi. Gökçüoğlu, “Bugün öngörülebilir kur, sanayicimiz açısından çözüm bekleyen öncelikli bir mesele haline gelmiştir. Kurlardaki volatilitenin, ihracatçıyı dahi memnun etmediğini de biliyoruz. Aşı pasaportunun, turizme vereceği zararı da dikkate aldığımızda, hem cari açık hem de hizmetler sektörü açısından sıkıntılı sürecin devam ettiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, son normalleşme kararlarını hizmet sektörümüz açısından önemsemekle beraber, haritada tüm illeri maviye dönüştüremediğimiz sürece virüs illetinin bitmeyeceğini de hatırlamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Fırsatları değerlendirelim

Uzakdoğu ile Avrupa arasında küresel tedarik zincirindeki bozulmanın Türkiye'ye yeni fırsatlar sunduğunu belirten İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk ise “Taşımacılıktaki sorunlar, pahalı hammadde ile birleşerek küresel tedarik zincirinde ve üretimde kopmalara yol açıyor. Uzakdoğu-Kuzey Amerika rotasında aşırı yük artışının limanlarda kesintiye uğraması ülkemizin de içinde bulunduğu diğer rotaları olumsuz etkiliyor. Yaz sonrası hızla artan navlun fiyatları Uzakdoğu-Akdeniz hattında 8 bin doların üzerinde seyretmeye devam ediyor. Bu tablo, ülkemiz ihracatına ve üretimine de maalesef darbe vuruyor. Beklentilere rağmen Çin yeni yılı geçmesine rağmen çözülemeyen yüksek navlun ve ekipman tedarik sorununun haziran ayına, hatta yılın üçüncü çeyreğine kadar sürebileceği belirtiliyor. Uzakdoğu ile Avrupa arasında küresel tedarik zincirinde bozulma, Avrupa pazarına çok yakın olan ülkemize çok iyi değerlendirmesi gereken tedarik ve üretim üssü olma fırsatı sunuyor. Diğer yandan hammadde ve navlun maliyetlerindeki artışın ülkemizin birçok endüstri dalında negatif etkisini görmeye başladık” şeklinde konuştu.